11. Hukuk Dairesi 2018/5570 E. , 2019/6900 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Kadınhanı Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 22/06/2017 tarih ve 2013/132 E- 2017/141 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 27/09/2018 tarih ve 2018/236 E- 2018/983 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin kendisine ait olan ve babasının kullanmakta olduğu ... plakalı aracıyla, davalıyla yaptığı taşıt sözleşmesine dayalı olarak Konya-Kadınhanı hattında yolcu taşıma işi ile uğraştığını, davacının gerek müvekkilinin babası ve gerekse de müvekkili ile imzaladığı taşıt sözleşmelerini tek taraflı olarak feshederek müvekkilinin aracını sıradan çıkardığını, bunun üzerine müvekkili tarafından Kadınhanı Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2013/42 esas sayılı dosyasıyla açılan el atmanın önlenmesi davasında davanın kabulüne dair verilen kararın Yargıtay derecatından geçerek kesinleştiğini, müvekkiline ait aracın dava tarihi itibariyle çalışmasına engel hiç bir durumunun olmadığını, buna rağmen davalının müvekkilinin aracını çalıştırmadığını, müvekkilinin de hem aracın çalışmamasından hem de aracında meydana gelen değer kaybından dolayı zarara uğradığını ve uğramakta olduğunu ileri sürerek, fazla ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla kazanç kaybı olarak 5.000,00 TL, aracın sıradan çıkarılması sonucu meydana gelen değer kaybı için 15.000,00 TL olmak üzere şimdilik toplam 20.000 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 09.12.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle toplam tazminat talebini 50.200,00 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasındaki taşıt sözleşmesinin 10.maddesi gereğince tek taraflı fesih hakkını kullanarak sözleşmeyi feshettiğini, esasen sözleşmenin de geçersiz olduğunu, davacının aracın değeri ile ilgili beyanlarını kabul etmediklerini, zira aracın değerinin taşıma yapsa da yapmasa da aynı olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında görülen el atmanın önlenmesi davasında, davalının taraflar arasındaki sözleşmeyi usulüne uygun olarak feshetmediğinin tespit edildiği ve bu gerekçe ile davanın kabulüne dair verilen kararın Yargıtay derecatından geçerek kesinleştiği, ayrıca davacıya ait araca ilişkin el atmanın önlenmesine karar verilmekle aracın sıradan çıkarılmış olmasından kaynaklı değer kaybı alacağının konusuz kalmış olduğu gerekçesiyle, kazanç kaybı hususunda bilirkişi raporu ve ıslah talebi doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile 20.200,00TL’nin 5.000,00TL’si için dava tarihi olan 26.07.2013 tarihinden itibaren, 15.200,00 TL’si için ise ıslah tarihi olan 09.12.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, araçta meydana gelen değer kaybı hususunda ise karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Karar, davalı vekilince istinaf edilmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20.Hukuk Dairesinde tüm dosya kapsamına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda; taraflar arasındaki sözleşmenin yasaya aykırılık teşkil etmediği, sözleşmeden sonra yürürlüğe giren Bakanlık genelgesine aykırı olmasının da sözleşmeyi geçersiz kılmayacağı, feshin haksız olduğunun kesinleşmiş mahkeme kararıyla sabit bulunduğu, ancak taraflar arasında görülen el atmanın önlenmesi davasında verilen kararın, konusu farklı olduğundan işbu dava yönünden kesin hüküm teşkil etmese de kesin delil niteliğinde olduğu, bu itibarla davalının haksız fesih nedeniyle davacının uğradığı zararlardan sorumlu olduğu, ancak davacının talep edebileceği tazminatın fesih tarihi olan 29.03.2013 tarihinden itibaren hesaplanması gerektiği, davacının aylık net gelirinin 3.000,00 TL olduğu açıklandığına göre, davacının sözleşmenin fesih tarihi olan 29.03.2013 tarihi ile dava tarihi olan 26.07.2013 tarihi arasındaki kazanç kaybının 11.600TL olduğu ve ancak bu miktarı isteyebileceği, araçtaki değer kaybına yönelik talep bakımından ise sözleşmenin feshi ile varsa araçtaki değer kaybı arasında illiyet bağı kurulamayacağından bu talep yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği ancak davacı bu talebinde haksız olmasına rağmen davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmediği gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak ve yeniden hüküm kurularak, davanın kısmen kabulü ile 11.600,00 TL kazanç kaybının, 5.000,00 TL"si için dava tarihi olan 26.07.2013 tarihinden, 6.600,00 TL"si için ıslah tarihi olan 09.12.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, araçta meydana gelen değer kaybı talebi hususunda karar verilmesine yer olmadığına, davanın reddedilen kısmı yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan ...Ü.T. hükümlerine göre belirlenen 4.596,00 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.
Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, istek halinde aşağıda yazılı 65,51 TL harcın temyiz eden davalıya iadesine, 06/11/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.