9. Hukuk Dairesi 2011/16865 E. , 2013/16906 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai alacağı, yıllık ücretli izin, 2009 Haziran ayı ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalıya ait iş yerinde montaj işçisi olarak çalışırken ücretsiz izne çıkarılıp ardından işe alınmamak suretiyle iş sözleşmesinin işverence haksız olarak fesh edildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma, yılılk ücretli izin ve ödenmeyen maaş alacağı istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, İş Kanunu"nun 25/2 maddesi (g) bendi gereğince işe devamsızlık nedeniyle, tazminatsız ve bildirimsiz olarak iş sözleşmesinin fesh edildiğini, davacının fesih tarihine kadar olan tahakkuk etmiş işçi alacaklarının banka hesabına yatırıldığını, çalıştığı süre boyunca haftalık izinlerini ve yıllık izinlerini düzenli olarak kullandığını, istemlerin zamanaşımına uğradığını, savunarak davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının işveren tarafından ücretsiz izne çıkarıldığı, izin dönüşü davacının hak ettiği alacakları istemesi, ücretsiz izne çıkarılmayı istememesi üzerine işveren tarafından işten çıkartıldığı, davacı işten çıkartıldıktan sonra devam etmesinin beklenemeyeceği, bu nedenle devamsızlık yaptığından bahisle tutulan tutanakların geçerli olmadığı, feshin haklı nedene dayandığının davalı tarafından ispatlanamadığı, davacının ihbar ve kıdem tazminatını hakettiği, ücret alacağı olduğu haftalık 3 saat fazla mesai yaptığı, fazla mesai ücretlerinin ödendiğine dair delil sunulmadığı, yine davacının yıllık izin ücreti alacaklısı olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı taraf temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı işçinin fazla çalışma ücreti isteklerinin kabulüne karar verilmiştir.
Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay’ca son yıllarda hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır (Yargıtay 9.HD. 11.02.2010 gün 2008/17722 E, 2010/3192 K; Yargıtay, 9.HD. 18.07.2008 gün 2007/25857 E, 2008/20636 K.). Ancak fazla çalışmanın tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir.
Dairemizin önceki kararlarında; fazla çalışma ücretlerinden yapılan indirim, kabul edilen fazla çalışma süresinden indirim olmakla, davalı tarafın kendisini avukatla temsil ettirmesi durumunda reddedilen kısım için davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiği kabul edilmekteydi (Yargıtay 9.HD. 11.02.2010 gün 2008/17722 E, 2010/3192 K.). Ancak, işçinin davasını açtığı veya ıslah yoluyla dava konusunu arttırdığı aşamada, mahkemece ne miktarda indirim yapılacağı işçi tarafından bilenemeyeceğinden, Dairemizce 2011 yılı itibarıyla maktu ve nispi vekâlet ücretlerinin yüksek oluşu da dikkate alınarak konunun yeniden ve etraflıca değerlendirilmesine gidilmiş, bu tür indirimden kaynaklanan ret sebebiyle davalı yararına avukatlık ücretine karar verilmesinin adaletsizliğe yol açtığı sonucuna varılmıştır. Özellikle seri davalarda indirim sebebiyle kısmen reddine karar verilen az bir miktar için dahi her bir dosyada zaman zaman işçinin alacak miktarını da aşan maktu avukatlık ücretleri ödetilmesi durumu ortaya çıkmaktadır. Yine daha önceki kararlarımızda, yukarıda değinildiği üzere fazla çalışma alacağından yapılan indirim sebebiyle ret vekâlet ücretine hükmedilmekle birlikte, Borçlar Kanununun 161/son, 325/son, 43 ve 44 üncü maddelerine göre, yine 5953 sayılı Yasada öngörülen yüzde beş fazla ödemelerden yapılan indirim sebebiyle reddine karar verilen miktar için avukatlık ücretine hükmedilmemekteydi. Bu durum uygulamada hakkaniyete aykırı sonuçlara neden olduğundan ve konuyla ilgili olarak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde de herhangi bir kurala yer verilmediğinden, Dairemizce eski görüşümüzden dönülmüş ve fazla çalışma alacağından yapılan indirim nedeniyle reddine karar verilen miktar bakımından, kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilemeyeceği kabul edilmiştir.
Somut olayda davacının fazla çalışma yaptığı olgusu tanık delili ile ispat edildiğinden yukarıdaki ilke kararı doğrultusunda, hesaplanan fazla çalışma alacağından makul oranda takdiri indirim yapılmaması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 03.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.