15. Hukuk Dairesi 2016/3559 E. , 2017/778 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili talebinden ibarettir. Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir.
Davacı iş sahibi vekili; müvekkilinin Mercedes marka ... plakalı beton mikseri aracını 23.03.2010 tarihli faturayla ... A.Ş."den fabrika çıkışı olarak aldığını, alınan aracın mikser kısmı ile mikser ile aracın bağlantı elemanlarını, üst yapıcı olarak izin verilen davalı şirketin yaptığını ve 31.03.2010 tarihli faturayı müvekkili şirkete gönderdiğini, aracın üst yapısı olan mikserin redaktör kısmındaki sıkışma neticesinde mikseri dolduran şaftın işlevini yapamadığını, sonuç olarak motor bloğu, motorun iç aksamları ve ara bağlantı elemanlarının zarar gördüğünü, araçtaki arızanın imalat ve montajda davalının yaptığı ihmal ve ağır kusurdan ve gizli bir kusurdan ortaya çıktığını, zararın giderilmesi için gerekli ihbarların mail ile yapıldığını ancak davalının kendilerinde kusur olmadığını beyan ederek zararı karşılamadığını, ...1. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2012/53 D. iş sayılı dosyasıyla araçta meydana gelen arızanın %90 oranında davalının kusurundan kaynaklandığının bildirdiğini, bu gibi arızaların muayene ile anlaşılması olanaksız olması nedeniyle 818 sayılı BK"nın 207/son maddesi uyarınca alıcının iğfali mahiyetinde olduğunu, bu sebeplerle araçta meydana gelen arıza ve hasarın parça ve işçilik bedeli olan 57.250,61 TL"nin davalının kusuruna tekabül eden 51.256,00 TL"sinin dava tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, davalı yüklenici; davacının mikseri 31.03.2010 tarihinde aldığını, müvekkilinin garanti süresinin 2 yıl olduğunu, hasar bildiriminin bu süre geçtikten sonra yapıldığını, tespit raporunu kabul etmediklerini, sundukları redaktörün çalışma şemasından anlaşılacağı üzere redaktörün sıkışması ve şaftın görevini yapmamasının mümkün olmadığını, davacının resimlerden anlaşılacağı üzere dişi kayıcıyı başka bir parça ile değiştirerek kullandığını, bu hususun müvekkiline gönderilen parçalardan belli olduğunu, şaftın orjinalinin değiştirilerek kullanılması nedeni ile arıza verdiğini, arızanın kaynağının davacı ve çalışanları olduğunu, davanın reddini savunmuş, mahkemece yapılan yargılama sonucu davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekilince yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Yerel mahkemenin 14.04.2015 tarih, 2012/629 Esas, 2015/134 Karar sayılı davanın zamanaşımından reddine ilişkin kararının davacı vekilince temyizi üzerine Dairemizin 24.11.2015 tarih, 2015/5047 Esas, 2015/5985 Karar sayılı kararı ile bozulması üzerine yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sürecinde mahallinde keşif yapılmak suretiyle; İTÜ Makina Mühendisliği öğretim üyelerinden oluşan bilirkişi heyetinden 08.11.2013 tarihli birinci bilirkişi raporu ve yine mahallinde keşif yapılmak suretiyle ... Üniversitesi öğretim üyelerinden oluşan heyetten 17.07.2014 tarihli ikinci bilirkişi raporu alınmış, öncelikle davanın zamanaşımı nediyle reddine karar verilmiş Dairemizin işin esasının incelenmesi gerektiği yönündeki bozmasına uyularak yeniden yargılama yapılmış ve bozmadan sonra ikinci bilirkişi raporunun hükme elverişli olduğu gerekçesi ile bu rapora göre hüküm oluşturulmuştur. Alınan birinci bilirkişi raporunda davaya konu olan şaftın zamanla kullanım sonucu kırılan kısmının davacı tarfından yedek parça malzeme kullanılarak kaynak edilmesi nedeniyle arızanın oluştuğu bir başka deyişle kusurun davacı iş sahibinde olduğu yönünde bir görüş beyan edilmiştir. İkinci bilirkişi raporunda ise; tam tersine sonsuz ömürlü olması gereken parçanın bir süre sonra kırıldığı ve kusurun tamamının üst yapı üreticisinde olduğu rapor edilmiştir.
Hükme esas alınan ikinci bilirkişi raporunda belirlenen tespitler ve ulaşılan sonuç ile ilk bilirkişi raporundaki tespitler ve ulaşılan sonuç arasında büyük oranda ve açık bir şekilde çelişki bulunduğu anlaşılmakta olup, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 281/3. maddesi uyarınca raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi ve maddi gerçeğin açıklığa çıkarılması açısından dosyanın yeni bir bilirkişi heyetine tevdii edilmesi yerine çelişkili raporla karar verilmiş olması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Öte yandan dava açılmadan önce taraf delilleri henüz ortada yok iken davacı iş sahibinin talebi üzerine davalının yokluğunda ...Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2012/53 D. iş sayılı dosyası üzerinden yapılan delil tespiti sonucu tek bir mühendisten alınan raporun uyuşmazlığın niteliğine göre uyuşmazlığı çözecek kapsam ve yeterlilikte olmadığı da nazara alınmalıdır.
O halde mahkemece yapılması gereken iş; 6100 sayılı HMK"nın 266 ve devamı madde hükümlerine uygun olarak seçilecek konusunda öğretim üyelerinden oluşturulacak içerisinde makine mühendisi ve metalurji mühendisi bilirkişinin de bulunduğu bilirkişiler kurulu aracılığıyla gerektiğinde yerinde keşif yapılmak ve dava konusu edilen parça üzerinde de inceleme yapılmak suretiyle bilirkişi heyetinden mahkemenin ve Yargıtay"ın denetimine
elverişli rapor alınarak, kusurun oranı ve niteliği ile zararın kapsamı belirlenmeli ve davacı zararından hurda bedeli de düşülerek hüküm kurmaktan ibaret olmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, 1.480,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay"daki duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 27.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.