Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/4305
Karar No: 2018/5302
Karar Tarihi: 04.06.2018

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2017/4305 Esas 2018/5302 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, sigorta başlangıç tarihinin ve davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesi istemiştir. Mahkeme, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Ancak, davalıların temyiz itirazları üzerine yapılan incelemede, hükümden önce eksik araştırma ve inceleme yapıldığı ortaya çıkmıştır. Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, bu tür davalarda özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu nedenle, çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Kanıtlanamazsa, atasözleri, atasözleri, atasözleri değerlendirilmektedir. çalışanlardan seçilmeye özen gösterilmeli ve tanık beyanları ile çalışma olgusu belirlenmelidir.
21. Hukuk Dairesi         2017/4305 E.  ,  2018/5302 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Davacı, sigorta başlangıç tarihinin ve davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davalı ve Feri Müdahil vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.

    K A R A R

    Dava, davacının 17.03.2008 - 10.10.2008; 01.03.2010 - 20.10.2010; 05.03.2011 - 03.05.2013 tarihleri arasında en son net 1050 Lira ücretle davalı işverene ait iş yerinde geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
    Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı işverence davacının 04.05.2011-01.11.2011 ve 03.01.2012-01.11.2012 tarihleri arasında hizmetinin bildirildiği, davacının 19.01.2009-21.04.2010 tarihleri arasında askerlik görevin ifa ettiği, bilirkişi raporunda sözü edilen işyeri şahsi sicil dosyası, puantaj çizelgeleri, ücret bordrolarının gönderilmesi Dairemizin geri çevirme ilamı ile istenmişse de işçilik alacakları dosyası içinde olduğu ve dosyanın da Yargıtay incelemesinde olduğundan gönderilemediği anlaşılmaktadır.
    Somut olayda, davacının 19.01.2009-21.04.2010 tarihleri arasında askerlik görevini ifa ettiği ve 08.04.2010 tarihinde 13 gün önce terhis edildiği göz önünde bulundurulmadan bu tarihleri de kapsayacak şekilde hizmetin tespitine karar verilmesi hatalıdır. Davacı ile davalı işveren arasında görülmekte olan işçilik alacakları dosyasının ücret bordroları, puantaj kayıtları ve tüm işyeri şahsi sicil dosyasını da içerecek şekilde tamamının onaylı bir örneği dosya arasına alınmadan karar verilmiş olması da yerinde değildir. Zira ücret bordrolarının, puantaj kayıtlarının imzalı olması durumunda bunun, kayıtların bulunduğu tarihlerde davacı çalışmalarının işyerinde otuz günün altında geçtiğinin karinesi olduğu dikkate alınmalıdır. Tanık beyanları arasındaki çelişki giderilmeden, eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir.
    Yapılacak iş, işçilik alacakları dosyasının ücret bordroları, puantaj kayıtları ve tüm işyeri şahsi dosyasını da ihtiva eden onaylı bir örneğini dosya arasına almak, ihtilaflı döneme ilişkin dönem bordrolarında kayıtlı ve tarafsız tanıklar re"sen saptanarak bunların bilgilerine başvurmak, beyanı alınan tanıkların hizmet cetvellerini davalı Kurumdan istemek, bordolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya beyanları ile yetinilmediği takdirde, Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, davacının askerlik tarihlerini göz önünde bulundurmak ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine,
    04.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi