Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2016/792 Esas 2016/5255 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/792
Karar No: 2016/5255
Karar Tarihi: 30.05.2016

Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2016/792 Esas 2016/5255 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurduğu için 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1. maddesi uyarınca 1 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Ancak daha sonra 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile bazı kanunlarda yapılan değişiklik sonrasında, kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanma eylemi suç olmaktan çıkarılmadı, aksine ceza artırıldı. Mahkeme, sanığın hapis cezasını düşürerek beraatine karar verse de, Adalet Bakanlığı kanun yararına bozma talebinde bulundu ve karar bozuldu. Kanun maddeleri ise şöyle: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesi, 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 68. maddesi, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 171. ve 231. maddeleri.
9. Ceza Dairesi         2016/792 E.  ,  2016/5255 K.
"İçtihat Metni"


Mahkemesi : ..... Asliye Ceza


Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak suçundan sanık .... 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1. maddesi uyarınca 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına dair ... Sulh Ceza Mahkemesi"nin 25.06.2010 tarihli ve 2010/338 esas, 2010/790 sayılı kararının Yargıtay .... Dairesi"nin 28.10.2014 tarihli ve 2012/3376 esas, 2014/11905 karar sayılı ilâmı ile onanarak kesinleşmesini müteakip, 28.06.2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanun"u ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 68. maddesi ile yeniden düzenlenen 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191. maddesinin sanığın lehine olması sebebiyle 25.06.2010 tarihli ve 2010/338 esas, 2010/790 sayılı kararın düşürülmesine dair .... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 31.12.2014 ve 2010/5 esas, 2010/5 sayılı ek kararı ile ilgili olarak;

6545 sayılı Kanunla yeniden düzenlenen 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191. maddesi ile kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanma eyleminin suç olmaktan çıkarılmadığı, tam tersine 1. fıkraya göre, 1 yıldan 2 yıla kadar hapis olan müeyyidenin, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası olarak artırıldığı, ancak anılan maddenin 2 ve devamı maddelerinde soruşturma aşamasında olan dosyalar için kamu davasının açılmasının ertelenmesi müessesesinin getirildiği, aynı maddenin 5. fıkrasına göre de aynı suçun erteleme süresi içerisinde yeniden işlenmesi halinde ayrı bir soruşturma ve kovuşturma yapılamayacağının hüküm altına alındığı, anılan maddenin 9. fıkrasında ise, “Bu maddede aksine düzenleme bulunmayan hâllerde, Ceza Muhakemesi Kanunu"nun kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin 171"inci maddesi veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 231"inci maddesi hükümleri uygulanır.” şeklinde bir düzenlemeye yer verilmiş olunduğu nazara alındığında,

Somut olayda sanık hakkında hapis cezasına hükmolunduğu, deneme süresi içerisinde uyuşturucu madde kullanmasından dolayı açılmış ayrı bir dava olmadığı, bu durumda eylemin suç olmaktan çıkarılmasından bahsedilemeyeceği, ayrıca 6545 sayılı kanun ile 5320 sayılı kanuna eklenen geçici 7. maddede kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibariyle yürütülen kovuşturmalarda nasıl bir yol izleneceğinin belirtildiği, kesinleşmiş mahkumiyetlere ilişkin herhangi bir düzenlemenin bulunmadığı, infaz aşamasında verilen uyarlama kararlarında kazanılmış hak olmayacağı kuralı da göz önüne alındığında, hakkında verilen mahkumiyet hükmü kesinleşerek infaz aşamasında olan sanık hakkında düşme kararı verilemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı"nın 26.02.2016 tarih ve ..... sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 08.03.2016 tarih ve ....sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdii kılınmakla;

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:

Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran bu gerekçelerle yerinde görüldüğünden .... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 21.12.2014 tarihli ve 2010/5 - 2010/5 sayılı ek kararının CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 30.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.