Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4011
Karar No: 2019/6895

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/4011 Esas 2019/6895 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, davalı banka ile kredi sözleşmesi imzaladıklarını ancak müvekkilinin zarar ettiğini ileri sürerek davalının müvekkillerine verdiği zararın tespiti ile 10.000 belirsiz alacağın tahsiline karar verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesi davanın kısmen kabulüne karar vererek, bazı kesintilerin sözleşme hükümlerine uygun olmadığını belirtmiştir. Temyiz isteminin reddiyle davacıların talepleri kısmen kabul edilmiştir. Kanun maddeleri olarak HMK'nın 353/b-1, 370/1. ve 372. maddeleri uygulanmıştır.
11. Hukuk Dairesi         2018/4011 E.  ,  2019/6895 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 14/02/2018 tarih ve 2014/1491 E.- 2018/145 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi"nce verilen 24/05/2018 tarih ve 2018/919 E.- 2018/557 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacılar vekili, müvekkillerinin davalı banka ile kredi sözleşmesi imzaladığını, müvekkilerinden ERSE Sağlık Şirketi için kredi sözleşmesi imzalanmasına rağmen kredi verilmediğini, bu nedenle bu müvekkilinin zarar ettiğini, diğer müvekkili olan Erse Tıbbı Şirketine 3.500.000.- TL kredi verildiğini, haksız olarak kullandırım komisyonu tahsil edildiği gibi ipotek işlemleri sona ermeden müvekkili hesabına kredinin aktarılması nedeniyle aktarılan paraya blokaj konulduğunu, blokajın kalkmasına kadar geçen sürede bu müvekkilinin faiz ödemek durumunda kaldığını, yine müvekkiline mükerrer sigorta yaptırıldığını, blokajın erken kalkması için müvekkilinin işi hızlandırma çabalarına rağmen davalının işlemleri geçiktirdiğini, davalının tutumu nedeniyle kredinin erken kapatılmak istendiğini, bu sefer de 200.000 TL erken kapama komisyonu ve 10.000 TL sair masraflar ödemesi yaptığını ileri sürerek davalının müvekkillerine verdiği zararın tespiti ile 10.000 belirsiz alacağın tahsiline karar verilmesini istemiştir. 10/10/2016 tarihli dilekçesi 140.304,67 TL"nin tahsilini talep etmiş, 25/12/2017 tarihli ıslah dilekçesi ile 154.304,67 TL’nin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin kredi verme zorunluluğunun bulunmadığını, kullandırılan kredinin davacının talebi ile blokeli hesaba aktarıldığını, yapılan kesintilerin sözleşme hükümlerine uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    İlk Derece Mahkemesince, taraflar arasındaki kredi sözleşmesinin hükümlerinin genel işlem koşulu olduğu, bu nedenle sözleşme hükümlerinin uygulanamayacağı, kullandırım nedeniyle yapılan kesintinin miktarının emsal bankacılık uygulamalarına ve TCMB’ye bildirilen davalı banka oranlarının altında olması nedeniyle makul olduğu, davalı bankanın kredi verme yükümü olmadığından verilmeyen krediler nedeniyle istenen tazminatın yerinde olmadığı, davalı bankanın erken ödeme ücreti tahsil etmekte haklı olduğu, bununla birlikte bu ücretin kredinin kalan ana para tutarının yaklaşık %6"sına denk gelecek şekilde tahsil edilmesinin haklı ve izah edilebilir bir yönü bulunmadığı, bu nedenle bankaca uygulanan oranın emsal banka uygulamaları da dikkate alındığında fahiş olduğu, yasal düzenlemelerde erken ödeme ücretinin yalnızca konut kredileri açısından öngörüldüğü ve bu oranın ise erken tahsil edilen tutarın %2"si ile sınırlı tutulduğu, konut kredileri için öngörülen %2"lik yasal oranın erken kapatılan ticari krediler için de uygulanabileceği, %2 oranına göre davalı bankanın talep edebileceği erken ödeme ücretinin 66.376,50 TL olduğu, davacının davalıdan iadesini talep edebileceği tutarın 133.623,50 TL olduğu, bu miktarın BSMV"sinin de haksız tahsil edildiği, blokaj işlemi nedeniyle 14.000,00 TL faiz tahsili yapıldığı, davalı bankadan nakit çıkışı olmadığına göre bu miktarın da iade edilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kısımen kabulüne, 154.304,50 TL’nin tahsili ile davacı Erse Tıbbi Şirketine ödenmesine, fazlaya dair istemlerinin reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı davalı vekilince istinaf isteminde bulunulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, aynı gerekçe ile İlk Derece Mahkemesinşin kararının yerinde olduğu gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 7.868,64 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 06/11/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.







    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi