19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/3894 Karar No: 2020/302 Karar Tarihi: 23.01.2020
Marka Hakkına Tecavüz - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/3894 Esas 2020/302 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İstanbul 3. Fikrî ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararda sanığın marka hakkına tecavüz suçundan mahkum edildiği belirtilmektedir. Karar temyiz edilmiştir ve mahkeme dosyayı incelemiş ve vicdani kanının oluştuğunu belirtmiştir. Ancak, sanığın aynı ürünleri gümrük kaçağı olarak taşıdığı bilgisi de bulunmaktadır. Kanunlar incelendiğinde, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile ibaresinin çıkarılması nedeniyle, sanık hakkında 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesiyle değişik CMK’nin 253. ve 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğu olduğu belirtilmektedir. Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedildiği ancak Anayasa Mahkemesi tarafından bazı maddelerinin iptal edildiği ve yeniden değerlendirme yapılması gerektiği ifade edilmektedir. Karar, bozulmuştur ve yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılması için dosyanın mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir. Kanunlar: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi, Ce
19. Ceza Dairesi 2019/3894 E. , 2020/302 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul(Kapatılan) 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi SUÇ : Marka Hakkına Tecavüz HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, 28.05.2014 tarihinde yapılan aramada ele geçen aynı ürünlerin aynı zamanda gümrük kaçağı eşya niteliğinde olması nedeniyle, sanık hakkında 5607 sayılı Kanun kapsamında kaçakçılık suçundan dava açılıp, İstanbul 57. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/254 E. sayılı dosyası kapsamında yargılandığı anlaşılmış ise de; gümrük kaçakçılığı ve marka ihlali suçlarının birlikte oluşması mümkün olmakla bu davaya konu marka hakkına tecavüz suçu ile ilgili olarak yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden “etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile” ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan (suç ve karar tarihinde yürürlükte bulunan) 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/7. maddesinin aynı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A maddesinde düzenlenen satışa arz etme veya satma suçu yönünden de uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza hukuku ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması karşısında, sanık hakkında 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik CMK’nin 253. ve 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğu, Kabule göre de; Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 23.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.