
Esas No: 2020/2950
Karar No: 2021/4220
Karar Tarihi: 22.09.2021
Danıştay 10. Daire 2020/2950 Esas 2021/4220 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2020/2950
Karar No : 2021/4220
TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1- …
2- …
3- …
VEKİLLERİ : Av. …
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLLERİ : …
TEMYİZ EDEN MÜDAHİL
(DAVALI YANINDA) : …
VEKİLLERİ : Av. …
İSTEMLERİN_KONUSU : Davacıların eşi/annesi olan …'in 07/11/2009 tarihinde yüksek ateş, öksürük, nefes almada zorluk, ağızdan gelen kan ve sırt ağrısı şikayetiyle Kuşadası Devlet Hastanesine müracaat ettiği, ilgili doktor tarafından üşüttüğü söylenerek ilaç yazarak istirahat için eve gönderildiği, rahatsızlığın geçmemesi üzerine 08/11/2009 ve akabinde 09/11/2009 tarihinde aynı hastaneye müracaat ettiği, hastanın durumunun kötüleşmesi üzerine önce Söke Devlet Hastanesine ardından Aydın Devlet Hastanesine sevk edildiği, 15/11/2009 tarihinde Aydın Devlet Hastanesi'nde vefat ettiği görevli doktorların yeterince ilgilenmemesi, zamanında ve gerektiği şekilde tedavi uygulamadığından bahisle sağlık hizmetinin sunumunda hizmet kusuru bulunan davalı idareden eş … için 220.000,00 TL maddi, 150.000,00 TL manevi, çocukları … ve … için ayrı ayrı olmak 100.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 570.000,00 TL tazminatın ölüm tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan dava sonucunda, … İdare Mahkemesince; davanın reddi yolunda verilen önceki kararın, Danıştay (Kapatılan) Onbeşinci Dairesinin 06/06/2016 tarih ve E:2013/4462, K:2016/4033 sayılı kararıyla bozulması üzerine bozma kararına uyularak, maddi tazminat isteminin reddi, manevi tazminat isteminin kısmen kabulü kısmen reddi ile 20.000,00 TL manevi tazminatın başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacılara ödenmesi yolunda verilen … tarih ve E: … , K: … sayılı kararın taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI : Davacılar tarafından, bozma kararında belirtilen eksiklikler giderilmeden karar verildiği ileri sürülmektedir. Davalı idare tarafından, müteveffaya uygulanan tıbbi ameliyelerde hizmet kusuru bulunmadığı, bu hususun dosyadaki raporlarda açıkça belirtildiği, bilimsel olmayan bir yaklaşımla olayda hizmet kusurunun bulunduğu sonucuna varılarak manevi tazminata hükmedildiği, dava konusu olayda ağır hizmet kusuru olarak nitelendirilebilecek bir durum olmadığından manevi tazminat taleplerinin de reddi gerektiği, bu tazminat türüne başvurudan itibaren faiz işletilemeyeceği, harçtan muaf olduğu halde aleyhine nispi karar harcına hükmedildiği ileri sürülmektedir. Davalı yanında müdahil tarafından, müteveffaya gerekli teşhis ve tedavinin yapılarak reçetesinin düzenlendiği, hastaneye basit üst solunum yolu enfeksiyonu şikayeti ile başvuran müteveffaya başka bir tedavi uygulanmasını gerektiren bir bulguya rastlanılmadığı, gerekli tüm tedaviyi uygulayan hekimin kusurunun bulunmadığı, dosyadaki bilirkişi raporlarının da bu yönde olduğu, davacıların manevi tazminat taleplerinin de reddi gerektiği ileri sürülmektedir.
TARAFLARIN_SAVUNMALARI : Taraflarca savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davacıların temyiz istemi yönünden, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 48. maddesinin altıncı fıkrası uyarınca kararın temyiz edilmemiş sayılmasına; davalı idare ve davalı yanında müdahilin temyiz istemleri yönünden ise, temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden davalı idare ve davalı yanında müdahilin yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:
Davacıların temyiz istemlerinin incelenmesinden:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 48. maddesinin altıncı fıkrasında "Temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamının ödenmemiş olması halinde kararı veren mahkeme veya Danıştay Daire Başkanı tarafından verilecek on beş günlük süre içerisinde tamamlanması, aksi halde temyizden vazgeçilmiş sayılacağı hususu temyiz edene yazılı olarak bildirilir. Verilen süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkeme, ilk derece mahkemesi olarak davaya bakan Danıştay dairesi, kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar verir." hükmüne yer verilmiş olup, aynı maddenin yedinci fıkrasında da temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin ödenmemiş olduğunun dosyanın gönderildiği Danıştayın ilgili dairesi veya kurulunca saptanması hallerinde, altıncı fıkrada sözü edilen kararın daire ve kurulca verileceği hükme bağlanmıştır.
Bakılan davada, davacılar tarafından, … İdare Mahkemesince, davanın reddi yolunda verilen önceki kararın, Danıştay (Kapatılan) Onbeşinci Dairesinin 06/06/2016 tarih ve E:2013/4462 K:2016/4033 sayılı kararıyla bozulması üzerine bozma kararına uyularak verilen … tarih ve E: …, K: … sayılı kararın temyiz edildiği, Dairemizin 05/10/2020 tarihli yazısı ile davacı vekilinden temyiz isteminin incelenebilmesi için zorunlu olan yargı harcının ve posta giderinin yatırılmasının istenildiği ve bu yazının 13/10/2020 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen noksan yargı harcı ve posta giderinin yatırılmadığı anlaşıldığından, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 48. maddesinin altıncı fıkrası uyarınca kararın davacılar tarafından temyiz edilmemiş sayılmasına karar verilmesi gerekmektedir.
Davalı idare ve davalı idare yanında müdahilin temyiz istemlerinin incelenmesinden:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 48. maddesinin altıncı fıkrası uyarınca davacılar tarafından kararın temyiz edilmemiş sayılmasına, davalı idare ve davalı yanında müdahilin temyiz istemlerinin reddine,
2. Davanın kısmen kabulü, kısmen reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. Kullanılmayan … TL yürütmeyi durdurma harcının istemi halinde davalı yanında müdahil …'ye iadesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/09/2021 tarihinde manevi tazminat istemine ilişkin kısım yönünden oy çokluğuyla, diğer kısımlar yönünden oy birliğiyle karar verildi.
(X) - KARŞI OY :
Uyuşmazlıkta, … İdare Mahkemesince, davanın reddi yolunda verilen önceki kararın, Danıştay (Kapatılan) Onbeşinci Dairesinin 06/06/2016 tarih ve E:2013/4462 K:2016/4033 sayılı kararıyla eksik inceleme nedeniyle bozulması sonrasında, Mahkemesince bozma kararına uyularak alınan Adli Tıp Kurumu 3. Üst Kurulu tarafından hazırlanan … tarih ve … sayılı raporda, daha önce İhtisas Dairesince hazırlanan rapordaki hususların tekrar edildiği görüldüğünden, Mahkemenin talebi üzerine Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyeleri tarafından hazırlanan 13/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle, "1- Hasta dosyası ve muayene eden hekimlerin ifadeleri incelendiğinde, hastanın hastaneye ilk başvurduğu gün (07/11/2009) hastanın ateş, balgamlı öksürük yan ağrısı şikayetleri ile Kuşadası Devlet Hastanesi acil polikliniğinde muayene edilerek tanısının konulduğu, verilen tedavinin konu ile ilgili ulusal ve uluslararası kılavuzlar ışığında tıp kuralları açısından yeterli ve doğru olduğu, 2- Şikayetlerin geçmemesi üzerine bir gün sonra (0811/2009) ayaktan yine aynı hastane acil polikliniğine başvurduğunda hastanın durumunda bir değişiklik olmadığı ve tedaviye başlanalı 24 saatlik bir süre olması nedeniyle yapılan işlemlerin tıp kurallarına uygun olduğu, 3- Hastalandığı 48. saatinde durumu kötüleşen ve aynı hastanede göğüs hastalıkları uzmanı tarafından muayene edilen hastanın prognozu ve yine hastane yatış kararı verilip verilmemesi için gerekli olan tetkiklerin yapıldığı ve hastanın yoğun bakım ihtiyacı tespit edilerek Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesine sevk edildiği, bu işlemlerin tıp kurallarına uygun olduğu, 4- Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesinde yer bulunamayan hastanın Aydın Atatürk Devlet Hastanesine sevk edilerek yoğun bakıma yatırıldığı, hastaya ek olarak antiviral eklenerek yoğun bakım şartlarında hastanın takip ve tedavi edildiği, hastaya bu dönemde yapılan işlemlerin tıbben uygun olduğu, hastadan bu dönemde alınan örneklerde H1N1 grip virüsü tespit edilmesi ile domuz gribine sekonder olduğu düşünülen ARDS tablosu ile hastanın 15/11/2019 tarihinde vefat ettiği, kayıtlar ve ifadeler ışığında hastaya, hastalığı süresince hastanın semptomları ve başvurulan ünitelerin özelliği kapsamında tıbben uygun müdahale ve tedavi uygulandığı" yönünde görüş bildirilmiştir.
Bakılan davada, dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile anılan raporlar birlikte değerlendirildiğinde, davalı idareye atfedilebilecek bir hizmet kusuru tespit edilmediği, istenmeyen sonuca davalı idare personelinin ihmalinin sebebiyet verdiğinin kabul edilemeyeceği anlaşılmaktadır.
Bu itibarla; davacıların manevi tazminat isteminin reddi gerekirken kabulü yolunda verilen Mahkeme kararının, kabule ilişkin kısmının bozulması gerektiği oyu ile Daire kararına katılmıyoruz.