17. Ceza Dairesi 2019/6060 E. , 2019/7898 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanıklar hakkında hırsızlık suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1) Sanıkların aşamalarda atılı suçlamayı kabul etmedikleri, katılan ...’in, sanık ...’in kullandığı aracın plakasını belirterek, bu araca ilişkin olan ve dosya arasında da mevcut olmayan idari para cezası tutanağını, hırsızlık suçunun işlendiği yer olan kendisine ait evde bulduğuna ilişkin soyut iddiaları ve diğer sanık ...’in Hüseyin’e yönelik, katılanın bilgisayarını aldığı ve sonrasında iade etmediği şekilindeki atfı cürum mahiyetindeki beyanları dışında sanıkların atılı suçu işlediğine dair savunmalarının aksini ispatlayan, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı ve mahkumiyetine yeterli delil elde edilemediği, ancak katılanın talimat duruşmasındaki beyanlarında, HSBC bankası kredi kartının da çalındığını ve kartının limitinin sanıklar tarafından doldurulduğunu belirttiği, mahkemece kredi kartı harcama kayıtları getirtilerek bu konuda herhangi bir araştırma yapılmadan eksik kovuşturma ile yazılı şekilde sanıkların mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
2) Katılanın soruşturma aşamasındaki beyanında, hırsızlığın meydana geldiği gün, evden gece 03.00 sıralarında ayrıldığını ifade etmesi karşısında, katılandan eve saat kaçta döndüğü ve sanıklardan özellikle suçu kısmen ikrar eden Adalet’ten suç saati sorulmadan, eksik kovuşturma ile sanıklar hakkında TCK"nun 143. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
3) Suçu birlikte işleyen sanıklardan neden oldukları yargılama giderlerinin “Ayrı ayrı” yerine, “Eşit olarak” alınmasına hükmedilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nun 326/2. maddesine aykırı davranılması,
4) Erteli hapis cezasıyla mahkûmiyetinin yasal sonucu olarak sanıkların, 5237 sayılı TCK’nun 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına; anılan maddenin 3. fıkrası gereğince, cezası ertelendiği için kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise maddenin 1 ve 2. fıkralarının uygulanmamasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
5) Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 17.11.2015 tarih, 2014/12388 Esas ve 2015/403 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, erteleme kararı ile belirlenecek denetim süresinin kazanılmış hakka konu olamayacağı hususu dikkate alındığında cezaları ertelenen sanıklar hakkında belirlenen denetim süresinin, ceza süresinden az olamayacağının gözetilmemesi suretiyle TCK"nun 51/3. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... Tan ve o yer Cumhuriyet Savcısı’nın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 22/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.