Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2016/4245 Esas 2016/5025 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4245
Karar No: 2016/5025
Karar Tarihi: 24.03.2016

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2016/4245 Esas 2016/5025 Karar Sayılı İlamı

18. Hukuk Dairesi         2016/4245 E.  ,  2016/5025 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, ... İli ... İlçesi ... Mahallesi 1918 ve 1919 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    Ancak;
    1-Dairenin bozma ilamında dava konusu taşınmazlar üzerindeki ağaçların yaş ve cinsi itibarıyla 2013 yılı rayiç değerleri ilçe gıda, tarım ve hayvancılık müdürlüğünden getirtilerek değerinin buna göre belirlenmesi gerektiği belirtilmiş olup, bozma ilamına uyulduğuna göre bozma gerekleri yerine getirilerek bozma kapsamı dışına çıkılmamalıdır. Buna göre ağaçlara ilişkin gıda, tarım ve hayvancılık ilçe müdürlüğü tarafından bildirilecek mütemmim cüz bedeline hükmedilmesi gerekirken kaim değer yöntemine göre bedel belirleyen bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması,
    2-Kabule göre de; bozma öncesi raporda kaim değer yöntemine göre bir zeytin ağacı bedeli 212,25 TL olarak belirlenmiş olmasına rağmen bozma sonrası alınan raporda gerekçesi de açıklanmadan tarla kısmının bedelinin tespitinde tek ürün münavebeye alınarak bir zeytin ağacı bedelinin 414,72 TL olarak belirleyen rapora göre hüküm kurulmuş olması,
    3-Bozmadan sonra tespit edilen bedel ile ilk kararda tespit edilen bedel arasındaki fark bedele dava tarihinden itibaren 4 aylık sürenin dolduğu tarihten ikinci karar tarihine kadar yasal faize hükmedilmesi gerekirken, tüm bedel için ilk karar tarihine kadar yasal faize hükmedilmesi,
    Doğru görülmemiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı tarafa iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 24.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.