11. Hukuk Dairesi 2019/95 E. , 2019/6891 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 13.06.2017 tarih ve 2017/304-2017/695 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin genel kurullarında dağıtılmasına karar verilmesine rağmen 2006, 2007, 2008 yıllarına ilişkin kar paylarının dağıtılmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 30.000.- TL kâr paylarının davalı şirketin genel kurullarının yapıldığı tarihten itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte ödenmesini talep ve dava etmiş; yargılama sırasında talebini 127.420,94 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davalı şirketin 2009 yılına ait genel kurul toplantısında, önceki yıllarda alınan kâr dağıtım kararlarının kaldırıldığını, genel kurulda hazır bulunan davacının bu konuda kabul oyu kullandığını, bunun da kar payı alacağından feragat anlamına geldiğini, davacının taleplerinin kötüniyetli ve haksız olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamı, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı şirketin 22/04/2010 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında 2008 ve önceki yıllara ait kârların dağıtılmamasına ilişkin verilen kararın %100 nisap sağlanarak oybirliğiyle alındığı, davacının genel kurula asaleten katılıp alınan kararda olumlu oy kullandığı, Nisan 2012 yılına kadar davacının davalı şirketin hissedarı, yönetim kurulu üyesi, genel müdürü ve imza yetkilisi olduğu, dava açılana kadar kâr payı alacağı talep etmediği ve genel kurul kararının iptali için de yasal yollara başvurmadığı, bu suretle davacının kâr payı dağıtılmamasına muvafakat ettiği, bu nedenle de kâr payı dağıtılmasını talep edemeyeceği gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 06/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.