22. Hukuk Dairesi 2015/29414 E. , 2015/30845 K.
"İçtihat Metni"
Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 14. İş Mahkemesi
TARİHİ : 09/05/2013
NUMARASI : 2013/153-2013/152
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ücret, yıllık izin, ikramiye, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin işyerinde usta gemici olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin haklı olmayan sebeple feshedildiğini belirterek kıdem tazminatı, ücret, yıllık izin ücreti, ikramiye, fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücret alacaklarının ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalılar vekili, davacının sözleşme ile kararlaştırılan ücretine yıllık izin, fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücret alacaklarının dahil olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacı ile işveren arasında düzenlenen iş sözleşmesiyle aylık ücrete ikramiye, yıllık izin ücreti, fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücret alacaklarının dahil olduğu kabul edilerek bu alacaklar bakımından davanın reddine, kıdem tazminatı ve ücret alacağı bakımından davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Gemide çalışanların yaptıkları işin niteliği ve özelliği gereği çalışma süreleri de diğer çalışanlara göre farklı düzenlenmiştir. 854 sayılı Deniz İş Kanunu"nun kapsamına giren ve uzak yol seferi yapan gemilerde hem iş süresi hem de bu sürelerin dışında gemide kalma zorunluluğu sebebiyle geçen diğer süreler büyük önem taşımaktadır. Yakın yol seferi veya iç sularda günlük sefer yapan gemilerde ise gemi adamlarının gemide kalma zorunlulukları bulunmadığından iş süreleri de fazla bir özellik göstermez. 854 sayılı Kanun’un 26/1. maddesine göre “Genel bakımdan iş süresi, günde sekiz ve haftada kırk sekiz saattir. Bu süre haftanın iş günlerine eşit olarak bölünmek suretiyle uygulanır”. Kanunda 4857 sayılı İş Kanunu’ndan farklı olarak hem haftalık, hem de günlük çalışma süresi belirlenmiştir.
854 sayılı Kanun’un 26/2. maddesine göre “iş süresi, gemi adamının işbaşında çalıştığı ve vardiya tuttuğu süredir. Gemi adamının gemide bulunduğu sürelerin tamamı çalışma süresi olarak kabul edilemez. Gemi adamının fiilen çalıştığı veya fiilen çalışmamakla birlikte gücünü işverenin emrinde bulundurduğu, iş verilmesi veya çıkması için beklediği süreler çalışma süresinden sayılmalıdır.
854 sayılı Kanun’un 28/1. maddesine göre “Bu kanuna göre tespit edilmiş bulunan iş sürelerinin aşılması suretiyle yapılan çalışmalar, fazla saatlerde çalışma sayılır”. 4857 sayılı Kanun kapsamında çalışan işçinin fazla çalışma yapması için onayının alınması gerekirken 854 sayılı Kanun kapsamında çalışan gemi adamı için bir rıza aranmamaktadır. Gemi adamının işvereni, herhangi bir sebebe dayanmak zorunda olmaksızın gemi adamına fazla saatlerle çalışma yaptırabilir.
854 sayılı Kanun kapsamında çalışan gemi adamının iş başında çalıştığı veya vardiya tuttuğu süreler, günlük sekiz veya haftalık 48 saati aştığı takdirde gemi adamının fazla çalışma yaptığı ortaya çıkar. Gemi adamının ister seyir halinde olsun, ister limanda gemi içinde iken çalışmadan veya vardiya tutmadan geçirdiği süre fazla çalışma olarak değerlendirilemez. Gemi adamının haftalık esasa göre fazla çalışmasının tespit edilmesi için gemi adamının haftanın yedi günü çalışması gerekmektedir. Aksi halde günlük çalışma esasına göre fazla mesai belirlenmelidir. 854 sayılı Kanun’un 41. maddesi dikkate alındığında, liman ve şehir hattı gemilerde çalışanlar bunun dışındadır. Sadece bu gemiler dışında, örneğin uzak sefer yapan gemilerde çalışan gemi adamlarının işin gereği olarak altıncı günden fazla yedi gün çalışması söz konusu olabilir.
Deniz İş Hukukunda, sözleşmenin taraflarının fazla çalışma ücretinin, asıl ücrete dahil olduğu şeklinde sözleşmeye hüküm koymaları mümkündür. Bu sözleşme hükmü geçerlidir. Ancak bunun da bir sınırının bulunması gerekir. 854 sayılı Kanun’da fazla çalışmalar için günlük veya yıllık bir sınır da öngörülmemiştir. Oysa 4857 sayılı Kanun kapsamındaki işçiler için fazla çalışmanın sınırı yılda 270 saat olarak belirlenmiştir. Bu sebeple 4857 sayılı Kanun’daki 270 saat sınırlamasının 854 sayılı Kanun kapsamında çalışanlar için uygulanması, ikisi de özel kanun olduğundan mümkün değildir. Bu konuda sınır olarak Türkiye tarafından onaylanan uluslararası kaynak olan 180 sayılı Uluslararası Çalışma Örgütü Sözleşmesi ile 1999/63/EC sayılı Avrupa Birliği Direktifi dikkate alınabilir. Anılan sözleşme ve direktifin 5. maddelerinde işçinin sağlığının ve güvenliğinin korunması amacıyla çalışma sürelerinde sınırlamaya gidilmiş ve asgari dinlenme süreleri belirlenmiştir. Buna göre “azami çalışma süresi yirmidört saatlik sürede ondört saati, yedi günlük sürede yetmişiki saati geçemez. Dinlenme süresi ise yirmidört saatte on saatten, yedi günlük sürede yetmişyedi saatten az olamaz. Dinlenme saatlerinin altı saatten az olmamak koşuluyla ikiye bölünerek uygulanması mümkün olup iki dinlenme süresi arasında geçecek zamanın da ondört saatten fazla olmaması gerekir”.
Buna paralel düzenleme Gemi Adamları Yönetmeliğinin 84. maddesinde yer almaktadır. Dinlenme sürelerini belirleyen bu kuraldan da aynı sonuç çıkarılabilir. Fakat yönetmelik dinlenme süresini günlük on saat olarak belirlerken, haftalık ise yetmiş saatten az olamayacağını belirtmiştir. Bu sözleşme ve direktifteki düzenlemeye göre daha az bir süredir. Bu sebeple sınırlamada sözleşme ve direktifin dikkate alınması daha isabetli olacaktır.
Somut olayda mahkemece, davacı ile işveren arasında düzenlenen iş sözleşmesiyle aylık ücrete ikramiye, yıllık izin ücreti, fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücret alacaklarının dahil olduğu kabul edilerek bu alacaklar bakımından davanın reddine karar verilmiş ise de dosya kapsamından taraflar arasında düzenlenen bir iş sözleşmesinin olmadığı anlaşılmaktadır. Davacının çalışma dönemine ilişkin bu yönde hüküm içeren iş sözleşmeleri örnekleri ibraz edilmediği tespit edildiğinden mahkemece deliller toplandıktan sonra sonucuna göre ikramiye,yıllık izin ücreti, fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücret alacakları bakımından bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 12.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.