20. Hukuk Dairesi 2017/5609 E. , 2019/6777 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Çekişmeli ... ilçesi, Mahmutşevketpaşa mahallesi 127 ada 6 parsel sayılı ve 1973,25 m2 yüzölçümündeki taşınmaz bahçe vasfıyla belgesizden Hazine adına kayıtlı olup, tapu kaydının beyanlar hanesinde 20 yıldan beri ..."in kullanımında olduğu ve 2/B maddesi gereği orman sınırları dışına çıkarıldığına dair şerh yer almaktadır.
Davacı ... 14.04.2015 havale tarihli dava dilekçesi ile çekişmeli taşınmazın mirasbırakanı İsmail Pehlivan adına iskan tapusu ile tapuda kayıtlı olduğunu belirterek taşınmazın 6292 sayılı Kanun gereğince bedelsiz olarak iadesinin yapılarak kendi adına tapuya tescil edilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacının talebinin çekişmeli yerin iskan tapulu olması nedeniyle bedelsiz devrinden ibaret olduğu, dolayısıyla isteğin idari bir iş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava 6292 sayılı Kanun uyarınca bedelsiz iade ve tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Her ne kadar mahkemece davacının talebinin 6292 sayılı Kanunun 7. maddesine dayalı iade talebi olduğu ve bu talebin idari bir iş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de mahkeme kararı usul ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki,
Davacının istemine bağlı olarak davanın görüleceği yetkili ve görevli yargı biriminin belirleneceği açıktır. Davacı, taşınmazın maliki olduğu iddiasıyla bir tapu kaydına dayanarak adına tescilini talep etmekte ise talep adli yargı kolunca incelenecek olup, şayet davacının yalnızca 6292 sayılı Kanunun 7. maddesi kapsamında talepleri bulunmakta ise talep idari yargı kolunun görev kapsamında olacaktır. Nitekim Danıştay 8. Dairesinin 21/02/2018 gün ve 2015/14985 E. - 2018/991 K. sayılı kararı da bu yöndedir.
Somut olayda davacı her ne kadar dava dilekçesinde çekişmeli taşınmazın 6292 sayılı Kanunun 7. maddesi uyarınca iadeye tabi olduğunu belirtmiş ise de aynı dava dilekçesinde Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile kendi adına tescilini talep ettiğini belirtmiştir. Hal böyle olunca; davacının tapu iptali ve tescil mahiyetinde olan bu talepleri ile ilgili olarak adli yargı kolu görevli olup, mahkemece tarafların delilleri toplanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 20/11/2019 günü oy birliği ile karar verildi.