Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2278
Karar No: 2017/760
Karar Tarihi: 23.02.2017

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/2278 Esas 2017/760 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı taşeron, davalı yüklenicinin üstlendiği otel inşaatının kalıp, demir ve beton işlerini sözleşme şartlarına uygun olarak yapımını ve teslimini kabul etmiştir. Sözleşmede taşeronun işçilere ait tüm SSK bildirimlerinin şantiyece tescil ettirilen işyeri numarasına bildirileceği ve aldığı hakediş tutarına göre SSK tarafından tesbitli işçilik oranında işçilik bordro ettiğini ve bunların primlerini ödediğini mal sahibine belgeyeceği belirtilmiştir. Davalı vekili dava konusu yapılan işin tamamının yapıldığını savunmuş ve SGK prim borçlarının davalı tarafından davacı taşeron namına ödendiğini ileri sürmüştür. Daire, davalı tarafından davacı adına yapılan ödemelerin mahsup edilmesi talebinin kabul edilmesine rağmen 28.05.2012 tarihli ödemenin mahsup edilmediğine dair davalı vekilinin beyanının mahkemece yeterince incelenmediğini belirterek kararı bozmuştur. Bu nedenle, yerel mahkeme kararı davalı yararına bozulmuştur.
Kanun maddeleri: İş ve Sosyal Sigortalar Kanunu.
15. Hukuk Dairesi         2016/2278 E.  ,  2017/760 K.

    "İçtihat Metni"

    Davacı ... Ltd. Şti. ile davalı ... Tic. A.Ş. arasındaki davadan dolayı ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 29.01.2015 gün ve 2014/1092-2015/58 sayılı hükmü onayan Dairemizin 08.02.2016 gün ve 2015/5165-2016/791 sayılı ilâmı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağının tahsili için yapılan icra takibine vakî itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizden verilen 08.02.2016 gün 2015/5165 Esas 2016/791 Karar sayılı onama ilâmına karşı davalı vekilince yasal süresi içinde karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.
    1-Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilâmında benimsenen gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer karar düzeltme talepleri yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2-Taraflar arasında imzalanan 29.10.2006 tarihli sözleşmede davacı taşeron, davalı yüklenicidir. Davacı taşeron, davalının yapımını üstlendiği otel inşaatının kalıp, demir ve beton işlerinin sözleşme ve şartlarına uygun olarak yapımını ve teslimini kabul etmiştir. Sözleşmenin 17. maddesinde sözleşme konusu taahhüdün yapılmasına ait her türlü vergi, resim ve harçlar ile İş ve Sosyal Sigortalar Kanunu"nun getirdiği veya işi ilgilendiren diğer kanunlar gereği yapılması gereken sorumlulukların taşerona ait olduğu, taşeronun çalıştıracağı işçilere ait tüm SSK bildirimlerinin şantiyece tescil ettirilen işyeri numarasına bildirileceği ve aynı maddenin son fıkrasında, taşeronun SSK"ya olan sorumluluğunu yerine getireceği, aldığı hakediş tutarına göre SSK tarafından tesbitli işçilik oranında işçilik bordro ettiğini ve bunların primlerini ödediğini mal sahibine belgeyeceği, bu işlemleri yapmadığı takdirde gerek ara gerekse kesin hakedişlerde prim borçlarını karşılayacak tutarda kesinti yapılmasını taşeronun peşinen kabul ettiği kararlaştırılmıştır.
    Davalı itirazında, diğer itiraz sebepleri yanında SGK pirimlerinin ödenmediğini ileri sürmüş, cevap dilekçesi ve aşamalardaki savunmalarında davacı taşeronun ödemesi gereken SGK prim borçlarının onun namına kendisi tarafından ödendiğini, eksik ve kusurlu işlerin miktarları düşüldüğünde davacının alacağı kalmadığını savunmuştur.
    Mahkemece davanın kabulüne dair verilen 19.02.2013 tarihli karar Dairemizin 22.04.2014 tarihli ilâmı ile "...davalının, davacı taşeronun ödemesi gereken SGK prim borçlarını onun namına kendisi tarafından ödendiğine ilişkin savunmasının mahsup itirazı niteliğinde olduğu, bu nedenle mahkemece takip talebi ve ödeme emrinde belirtilen asıl alacak miktarı üzerinden itirazın iptâline, takip tarihinden sonra davalı yüklenici tarafından davacı namına yapılan ödemelerin tarih ve miktarları belirtilerek 818 sayılı BK"nın 84. maddesi gereğince icra
    müdürlüğünce infaz aşamasında dikkate alınmasına şeklinde hüküm kurulması gerektiği" gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilâmına uyularak verilen 29.01.2015 tarihli davanın kabulüne dair kararın hüküm fıkrasında takip tarihinden sonra yapılan toplam 50.583,85 TL"lik ödemenin yapıldığı tarih ve miktarları ayrı ayrı gösterilerek infaz aşamasında icra müdürlüğünce değerlendirilmesine karar verilmiş, davalı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 08.02.2016 gün ve 2015/5165 Esas 2016/791 Karar sayılı ilâmı ile karar onanmıştır.
    Davalı vekili karar düzeltme dilekçesinde diğer karar düzeltme talepleri yanında, davalı tarafından davacı namına yapılan ödemelerden toplam 50.583,85 TL ödemenin mahsubu talebinin mahkemece kabul edilmesine rağmen 28.05.2012 tarihli 5.557,00 TL tutarındaki ödemenin dikkate alınmadığını, oysa bu ödemenin de diğer ödemeler gibi davanın devamı sırasında davalı tarafından davacı namına yapılan bir ödeme olduğunu ileri sürmüştür. Davalı vekili aynı hususu daha önce yargılama sırasında Dairemizin bozma ilâmından sonra verdiği 15.12.2014 tarihli dilekçesinde de beyan etmiştir. Davalının bozmadan sonra SGK"ya yapıldığını ileri sürdüğü 5.557,00 TL"lik ödemeye ilişkin belge borcu söndüren ve etkileyen bir belgedir. Borcu söndüren ödeme belgesi yargılamanın her aşamasında ileri sürülebilir. Davalının bu ödeme belgesi ile ilgili savunması da mahsup itirazı niteliğinde olduğundan, mahkemece ödemenin dava konusu yapım işi sırasında davacı taşeronun çalışması ile ilgili bulunup bulunmadığı araştırılıp davalının mahsup itirazı haklı görülürse bu miktar ödemenin de tarihi belirtilerek infaz aşamasında dikkate alınmasına karar verilmesi gerekir. Davalının bu belgeye yönelik itirazının gerekçe gösterilmeksizin reddedilmesi doğru olmamış, kararın bu gerekçe ile bozulması gerekirken onandığı bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından davalının karar düzeltme talebinin kabulü uygun bulunmuştur.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer karar düzeltme taleplerinin reddine, 2. bent uyarınca kabulu ile Dairemizin 08.02.2016 gün 2015/5165 Esas 2016/791 Karar sayılı onama ilâmının kaldırılarak yerel mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin ve karar düzeltme peşin harçlarının istek halinde karar düzeltme isteyen davalıya geri verilmesine, 23.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi