4. Hukuk Dairesi 2019/2626 E. , 2019/4572 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı Ziraat Bankası ... Şubesi vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 01/08/2003 gününde verilen dilekçe ile zimmet nedeniyle rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 11/04/2019 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, zimmet nedeniyle rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı Banka vekili; Emlak Bankası AŞ ... şubesinde gişe görevlisi olarak çalışan davalının müşteri hesabından zimmetine para geçirdiğini, mudisine 27/05/2003 tarihinde ödediği 23.576 Euro tutarında zarara uğradığını belirterek, 23.576 Euro"nun ilk zimmet eyleminin gerçekleştiği tarihten itibaren döviz cinsine bankaca uygulanan en yüksek faiz oranı üzerinden işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, Türk lirası cinsinden karar verilmesi halinde ise haksız olarak zimmete geçirildiği tarihten tahsil tarihine kadar en yüksek kur haddi üzerinden ve Türk Lirası cinsinden mevduata uygulanan en yüksek ticari faiziyle birlikte tazminini istemiştir.
Mahkemece davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 25/12/2014 tarihli ilk karar; Dairemizin 02/03/2015 tarih, 2014/17176 esas, 2015/2396 karar sayılı ilamı ile "...Ağır Ceza Mahkemesi kararında zimmet miktarının suç tarihindeki TL karşılığının hesaplanarak hüküm kurulduğu görülmüştür. Eldeki davada ise davacı, davalının zimmetine geçirdiği miktar dışında hesap sahiplerine ödediği miktarı da katarak 23.576 Euro"nun ödetilmesi isteminde bulunmuştur. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 83. ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 99. maddeleri gereğince davacı, Euro cinsinden zararın tahsil tarihindeki Türk Lirası karşılığını isteyebilir. Talebin bu şekilde değerlendirilmesi durumunda da eldeki davada istenen miktar ile Ağır Ceza Mahkemesinde hükmedilen miktarın aynı olduğundan söz edilemez. Mahkemece, davacının dava dilekçesindeki talepleri gözetilerek zarar kapsamının belirlenmesi ve Ağır Ceza Mahkemesi ilamında zararın bir kısmının tahsiline karar verilmiş olması nedeniyle de tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla sonucuna göre hüküm kurulmalıdır” şeklindeki gerekçeyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, “davanın kısmen kabulü ile 77.774,87 TL den ... Ağır Ceza Mahkemesince ödenmesine hükmedilen 28.166,48 TL nin mahsubu ile kalan 49.608,39 TL nin 20/12/2011 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca işleyecek faizi ile davalıdan alınmasına” dair verilen
02/06/2016 günlü ikinci karar, bu defa Dairemizin 23/10/2017 gün ve 2017/2381 esas, 2017/6190 karar sayılı ilamı ile bozma ilamının gereğinin tam olarak yerine getirilmemesi nedeniyle bozulmuş, bozma gerekçesinde “davacının dava dilekçesindeki istemi gözetilerek davacının davalıdan Euro cinsinden zararının fiili ödeme günündeki Türk Lirası karşılığını isteyebileceği ve ... Ağır Ceza Mahkemesi ilamında ödenmesine hükmedilen 28.166,48 TL lik miktar ile tahsilde tekerrür olmamak üzere hüküm kurulması gerektiğine” işaret edilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde, yine gereği tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; mahkemece “davanın kısmen kabulü ile 23.576 Euronun fiili ödeme günündeki Türk Lirası karşılığından Ağır Ceza Mahkemesince hükmedilen 28.166,48 TL mahsup edilerek kalan miktarın 20/12/2001 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınmasına” dair verilen 11/04/2019 tarihli üçüncü kararda, davacının dava dilekçesindeki istemi gözetilmiş, ancak Dairemizin 23/10/2017 günlü bozma ilamında ikinci kez belirtildiği halde ... Ağır Ceza Mahkemesince hükmedilen miktarın yine asıl alacaktan mahsubuna denilmek suretiyle bozma gereği yerine getirilmemiştir.
Bozma ilamına uyulması halinde, bozmaya uygun karar verilmesi zorunludur. Bozma ilamına uyulmakla, bozma lehine olan taraf yararına bozma doğrultusunda usuli kazanılmış hak doğar ve sonrasında bu kazanılmış hakkı ortadan kaldıracak şekilde hüküm kurulamaz.
Şu halde mahkemece, 23.576 Euronun 29/12/2001 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarının Euro ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden işleyecek faizi ile birlikte ... Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/12 esas, 2010/160 karar sayılı ve 27/07/2010 günlü ilamıyla hükmedilen 28.166,48 TL ile tahsilde tekerrür olmamak üzere davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmesi gerekirken, uyulan bozma ilamı gereği yerine getirilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya uygun olmamış bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA 14/10/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.