Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından, borçlu aleyhine ilama dayalı icra takibi başlatılmış, icra emri borçlu vekiline 23/01/2008 tarihinde tebliğ edilmiş, borçlu vekilince, davacı borçlunun takipten önce değişik tarihlerde defaten toplam 85.613,18 TL ödeme yaptığını, takip tarihi itibariyle nafaka borcunun bulunmadığını, ayrıca işlemiş faizin fazla hesaplandığını ve %29 faiz oranının yüksek olduğunu  belirterek itirazda bulunmuştur.
Borçlu vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
Mahkemece işlemiş faize yönelik olarak bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve 18/07/2008 tarihli bilirkişi ek raporu hükme esas alınmıştır.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunun sonuç kısmında her ne kadar icra emrinde fazla faiz talep edilmediği belirtilmiş ise de, yapılan hesaplama sonunda alacaklının 23.210,89 TL işlemiş faiz talep edebileceği açıklandığına, takip talebinde ise 25.750,00 TL işlemiş faiz talep edildiğine göre 2.539,11 TL fazla talep söz konusudur. Bu miktar yönünden itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması, bunun dışında, borçlu vekilinin takipten itibaren talep edilen %29 faiz oranının yasal olmadığı yönündeki itirazı konusunda bir karar verilmemiş olması da isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 27.01.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.