13. Hukuk Dairesi 2016/6752 E. , 2018/7330 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, Bakanlıklarına bağlı ... Huzurevinde yürütülen faaliyet kapsamında temizlik ve kalorifer yakım işi hizmeti ile yaşlı bakım hizmeti işlerinin yürütülmesi için ihale yolu ile hizmet alımları yapıldığını, işi ihale ile alan davalı yüklenici şirketin işçileri tarafından işçilik alacaklarına ilişkin davaların kabul ile sonuçlandığını ve sonuç olarak 37.824,70.- TL"nin 26/12/2012 tarihinde davacı kurum tarafından ödendiğini, davalı şirket ile akdedilen sözleşme uyarınca işçilerin her türlü alacaklarından ihaleyi alan yüklenici firmanın sorumlu olacağını ileri sürerek, 37.824,70.-TL"nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalının sorumluluğu oranında rücuen tahsilini istemiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 19.766,79 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, asıl işveren olan davacının davalı tarafından çalıştırılan işçinin açmış olduğu dava sonrasında ödemek zorunda kaldığı işçilik alacaklarının rücuen tahsili istemine ilişkindir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, dava dışı işçiye ödenen kıdem ve ihbar tazminatı, izin ücreti, fazla mesai alacakları toplamının, işçinin çalıştığı toplam süreye bölünmek suretiyle, gün başına isabet eden miktar belirlenip, bu miktarın, dava dışı işçinin davalının yanında çalıştığı süre ile çarpımı sonucunda davalının sorumlu olduğu miktar tespit edilmiştir. Ne var ki, feshe bağlı bir hak olan ihbar tazminatından son işveren sorumlu olup, son işveren dışındaki diğer işverenlerin ihbar tazminatından dolayı işçiye karşı herhangi bir sorumlulukları bulunmamaktadır. Somut olayda, davalının son işveren olduğu anlaşılmakla, ihbar tazminatının tamamından sorumlu olduğunun kabulü ile, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece açıklanan bu hususun göz ardı edilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
3-Davacı yan, dava dilekçesi ile, asıl alacak yanında ödeme tarihinden itibaren faize hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece, hüküm altına alınan kısım için temerrüt tarihi olan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar vermiştir. Rücu hakkı başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin malvarlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelen tazminat niteliğinde bir talep hakkıdır. Davacının malvarlığındaki eksilme ödeme tarihinde gerçekleştiğine ve istem de bu şekilde olduğuna göre bu paraya ödeme günüden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, mahkemece açıklanan bu hususun göz ardı edilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci ve üçüncü bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.