15. Hukuk Dairesi 2016/4275 E. , 2017/727 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili için başlatılmış icra takibine vaki itirazın iptâli, takibin devamı ve %40 oranında icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne, itirazın iptâli ile takibin devamına ve asıl alacak üzerinden hesaplanan %20 oranında icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine dair verilen kararın davalı tarafça temyizi üzerine karar, Dairemizin 22.04.2015 tarih, 2014/3486 Esas ve 2015/2119 Karar sayılı kararı ile bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne, itirazın iptâli ile takibin devamına, asıl alacak üzerinden hesaplanan %20 oranında icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, karar davalı vekilince yasal süresi içinde temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Davacı yüklenici vekili dava dilekçesinde, 24/06/2009 tarih, 19988 numaralı ve 5.487,00 TL bedelli, 24/06/2009 tarih, 19989 numaralı ve 90.949,68 TL bedelli ve 24/06/2009 tarih, 19990 numaralı ve 34.385,20 TL bedelli faturalarda belirtilen ve toplam tutarı 130.821,88 TL olan işleri yaptığını ve davalıya teslim ettiğini, ancak iş bedelinin ödenmediğini ileri sürerek, itirazın iptâli ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiş, davalı iş sahibi vekili, davacı tarafından düzenlenen faturaların iade edildiğini, taraflar arasında akdi ilişki olmadığını, davacının fatura konusu mal ve hizmetleri teslim ettiğini ispat edemediğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen 15.03.2007 tarihli sözleşme mahkemece, Dairemizin 22.04.2015 tarih, 2014/3486 Esas ve 2015/2119 Karar sayılı bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sırasında davacı vekilince 17.02.2016 havale tarihli dilekçe ekinde mahkemeye sunulmuş, davalı sözleşmeyi ve sözleşmede bulunan imzayı inkâr etmemiştir. Bu durumda taraflar arasında imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı BK"nın 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisinin varlığının kabulü gerekir. Sözü edilen sözleşme ile imâl edilen kazan ve depolama tanklarının teslimi ve montajı işi kararlaştırılmış, iş bedeli 140.000,00 TL+KDV olarak belirlenmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık işin teslimi ile ödemeler konusunda toplanmaktadır. Eser sözleşmelerinde kural olarak yüklenici eseri sözleşmeye uygun olarak teslim ettiğini, iş sahibi ise yaptığı ödemeleri ispatla yükümlüdür. Sözleşmede işin bedeli toplam olarak kararlaştırıldığından götürü bedelli sözleşmedir. Götürü bedelli sözleşmelerde hakedilen imalât bedeli ya da fazla ödeme bulunup bulunmadığının tespiti için gerçekleştirilen imalâtın işin bütününe göre fiziki oranı belirlenip, bu oran götürü bedele uygulanmak suretiyle hakedilen bedelin hesaplanması ve ödemelerle mukayese edilmesi gerekir. Bu durumda mahkemece Meriç Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2010/9 Değişik iş sayılı tespit dosyası getirtilerek incelenmeli, mahallinde refakâte alınacak aralarında makine mühendisinin bulunduğu yeni bir bilirkişi heyeti ile birlikte keşif yapılmak suretiyle, sözleşme konusu işin davalı iş sahibinin işyerinde bulunup bulunmadığı saptanmalı, dava dosyası içinde bulunan bir kısım sevk irsaliyesinde davalı iş sahibinin çalışanı olduğu ileri sürülen ...’ın imzası bulunduğundan bu kişinin davalı iş sahibinin çalışanı olup olmadığı ve iş sahibi adına yapılan sözleşme konusu işi teslim alıp almadığı araştırılmalı, teslimin varlığı kanıtlandığı takdirde sözleşmenin götürü bedelli olduğu gözetilerek gerçekleştirilen imalâtın sözleşme ile üstlenilen işin bütününe göre fiziki oranı tespit edilmeli ve bu oranın sözleşmede kararlaştırılan götürü bedele uygulanmak suretiyle hakedilen imalât bedeli alınacak raporla gerekçeli ve denetime elverişli biçimde hesaplattırılmalı, diğer bir uyuşmazlık konusu olan ödemeler bakımından ise; davacı yüklenici davalı iş sahibinin 07.04.2009 tarihinde 25.000,00 TL ödeme yaptığını kabul ettiğinden kabul edilen ödeme miktarı ile varsa kanıtlanan diğer ödemeler taraf defterleri de incelenerek hesaplanmalı ve bilirkişi raporu ile tespit edilen iş bedelinden düşülmelidir. Mahkemece eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
Öte yandan icra takip talebinde 130.821,88 TL asıl alacak ile 2.060,44 TL işlemiş faizden oluşan toplam 132.882,32 TL alacağın takip tarihinden itibaren asıl alacağa uygulanacak %27 temerrüt faiziyle tahsili istenmiş, davalı borçlu tarafından borcun tamamına itiraz edilmiştir. Dava dilekçesinde harca esas değer 130.821,88 TL olarak gösterilmiş ve bu miktar üzerinden harç yatırılmıştır. Harç yatırılan miktar takip talebindeki asıl alacağa karşılık geldiğinden ve sonradan harç ikmâli de yapılmadığından eldeki davanın takip talebindeki asıl alacakla sınırlı olarak açıldığının kabulü gerekir. Takip talebindeki faiz alacağı ile ilgili olarak harcı yatırılmak ya da sonradan tamamlanmak suretiyle usulen açılmış bir dava bulunmamaktadır. HMK"nın 26. maddesi uyarınca hâkim tarafların talep sonucuyla bağlı olup ondan fazlasına karar veremeyeceğinden mahkemece işlemiş faiz hakkında hüküm kurulmaması ve alacak miktarı likit olmayıp bilirkişi incelemesini gerektirdiğinden koşulları oluşmayan icra inkâr tazminatı isteminin reddedilmesi gerekirken işlemiş faiz alacağı ve icra inkâr tazminatı yönünden de yazılı şekilde hüküm kurulması da usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 1.480,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay"daki duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 22.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.