2. Hukuk Dairesi 2017/5085 E. , 2019/2240 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
DAVACI-DAVALI :
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından, reddedilen kendi boşanma davası, kusur belirlemesi, nafakalar, tazminatlar ve velayet düzenlemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Asıl dava kadın tarafından açılan, karşı dava ise erkek tarafından açılan Türk Medeni Kanunu"nun 166/1 maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası olup, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda kadın tarafından açılan asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, erkeğin karşı davasının reddine, velayetin davacı-karşı davalı anneye verilmesine, baba ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, velayeti anneye verilen ortak çocuk yararına dava tarihinden karar kesinleşinceye kadar hükmedilen aylık 150,00 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesine müteakip 500,00 TL iştirak nafakası olarak devamına, davacı-karşı davalı kadın yararına dava tarihinden karar kesinleşinceye kadar hükmedilen aylık 200,00 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesine müteakip 300,00 TL yoksulluk nafakası olarak devamına, yine davacı -karşı davalı kadın yararına 7.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın boşanma kararının kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı-karşı davacı erkekten alınarak davacı -karşı davalı kadına verilmesine hükmedilmiş, ilk derece mahkemesince verilen 09.12.2016 tarihli bu karar davalı-karşı davacı erkek tarafından her iki davaya yönelik olarak istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesini yapan bölge adliye mahkemesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda davalı-karşı davacı erkeğin "Kusur belirlemesine" yönelik istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, sair istinaf istemlerinin ise esastan reddine karar verildiği halde esastan reddine karar verilen kısımlar yönünden yeniden eda hükmü kurulması doğru değil ise de; bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, bu yönlerden hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HMK m. 370/2).
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple bölge adliye mahkemesi hükmünün 2. bendindeki " BÜTÜNÜYLE KALDIRILMASINA, yerine;" sözcüklerinin hükümden çıkarılmasına, yerine "Kusura ilişkin gerekçesinin yukarıda açıklandığı şekilde DÜZELTİLMESİNE" sözcüklerinin eklenmesine, 1., 2., 3., 4., 5., 6., 7., 8., 9., 10., 11, 12. ve 13. bentlerinin ise hükümden tamamen çıkartılmasına, hükmün bu bölümlerinin düzeltilerek, temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ise ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oyçokluğuyla karar verildi. 06.03.2019 (Çrş.)
KARŞI OY YAZISI
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/l-b-2 maddesinde; davanın esasıyla ilgili olarak, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı taktirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzeltilerek yeniden esas hakkında, duruşma yapılmadan karar verileceği,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/l-b-3 maddesinde; davanın esasıyla ilgili olarak, yargılamada bulunan eksiklikler duruşma yapılmaksızın tamamlanacak nitelikte ise bunların tamamlanmasından sonra yeniden esas hakkında duruşma yapılmadan karar verileceği düzenlenmiştir.
Bu itibarla somut olayda Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/l-b-2. maddesine uygun karar verildiğinden sayın çoğunluğun düzeltilerek onama görüşüne katılmıyorum.