22. Hukuk Dairesi 2015/29252 E. , 2015/30745 K.
"İçtihat Metni"
Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : Ankara 15. İş Mahkemesi
TARİHİ : 01/07/2015
NUMARASI : 2015/273-2015/826
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacının iş sözleşmesi davalı işverenlikçe haksız olarak feshedildiğini ve bu sebeple işe iadesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının davalı işverence 4857 sayılı İş Kanunu"nun 25. II. hükmü uyarınca haklı sebeple feshedildiğini, fesih yapılmadan davacıya keyfiyetin tutanak ile bildirilmek istendiğini fakat davacının tutanağı imzalamaktan imtina ettiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, feshin sebepleri ile birlikte davacıya yazılı olarak bildirilmediği bu açıdan fesih işleminin geçersiz olduğu gerekçesiyle davacının işe iadesine karar verilmiştir.
Karar davalılarca temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık iş sözleşmesinin işverence haklı sebebe dayalı olarak feshedilip feshedilmediği noktasındadır.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 25/II. maddesinde, "Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri: a) İş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri için gerekli vasıflar veya şartlar kendisinde bulunmadığı halde bunların kendisinde bulunduğunu ileri sürerek, yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler veya sözler söyleyerek işçinin işvereni yanıltması, b) İşçinin, işveren yahut bunların aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarfetmesi veya davranışlarda bulunması, yahut işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnadlarda bulunması, c) İşçinin işverenin başka bir işçisine cinsel tacizde bulunması, d) İşçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması, işyerine sarhoş yahut uyuşturucu madde almış olarak gelmesi ya da işyerinde bu maddeleri kullanması, e) İşçinin, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması, f) İşçinin, işyerinde, yedi günden fazla hapisle cezalandırılan ve cezası ertelenmeyen bir suç işlemesi, g) İşçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü, yahut bir ayda üç işgünü işine devam etmemesi, h) İşçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi, ı) İşçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi, işyerinin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya ve maddeleri otuz günlük ücretinin tutarıyla ödeyemeyecek derecede hasara ve kayba uğratması," hallerinde iş sözleşmesinin işverence haklı sebebe dayalı olarak feshedilebileceği düzenlenmiştir.
4857 sayılı Kanun’un 19. maddesinin 1. fıkrasına göre işveren fesih bildirimini yazılı yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır. Fesih bildirimi yazılı yapılmamışsa veya fesih sebebi açık ve kesin bir şekilde belirtilmemişse aynı kanunun 21. maddesi gereğince geçerli sebep gösterilmediği kabul edilir.
Buna karşılık, aynı Kanun’un 25. maddesinde öngörülen, işverenin haklı sebeple derhal feshinde ise yazılı şekil şartı aranmamaktadır. Keza, haklı sebeple fesihte, fesihten önce 4857 sayılı Kanun"un 19. maddesinde öngörülen savunma alma şartı bulunmamaktadır. Mahkeme gerekçesi bu açıdan hatalıdır.
Öte yandan, somut olayda davacının kullandığı kamyonun devrilmesi sebebiyle davalı işverenin 52.209,13 TL zarara uğradığı iddia edilmektedir. Davacı işçinin olayın meydana gelmesindeki kusuruna ilişkin bir araştırma yapılmamıştır. Mahkemece taraflardan delilleri istenerek davacının kazadaki kusurunun araştırılarak gerektiğinde keşif yapılarak ve uzman bilirkişiden rapor alınarak karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.