Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1991
Karar No: 2019/4548
Karar Tarihi: 10.10.2019

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2019/1991 Esas 2019/4548 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2019/1991 E.  ,  2019/4548 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki kişilik haklarının ihlalinden kaynaklanan manevi tazminat ve hükmün yayınlanması davasından dolayı yerel mahkemece verilen gün ve sayısı yukarıda yazılı kararın; Dairemizin 19/03/2019 gün ve 2016/9014-2019/1592 sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmiştir. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla HUMK’un 440-442. maddeleri uyarınca tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    1-Dava, kişilik haklarının ihlali nedeniyle manevi tazminat ve yayın istemine ilişkindir. Mahkemece, manevi tazminatın kısmen kabulüne, yayın talebinin reddine karar verilmiş; taraf vekillerinin temyizi üzerine karar Dairemizin 19/03/2019 gün, 2016/9014 esas ve 2019/1592 karar sayılı ilamı ile bozulmuş, davacı vekili kararın düzeltilmesini istemiştir.
    Davacı vekili; müvekkilinin dava tarihi itibariyle ... 4. Asliye Ceza Mahkemesi hakimi olarak görev yaptığını, avukat olan davalı ve dava dışı bazı kişilerin halen ... 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ve kamuoyunda şeker davası olarak bilinen davaya konu suç ve eylemlerin takip ve belgelenmesi sürecinde ... Şeker A.Ş. bünyesinde gerçekleştirilen yolsuzluklarla ilgili hukuk ve ceza davalarında bazı hakimlere menfaat sağlamak suretiyle davayı lehe sonuçlandırmayı vaat ettiklerini, bu amaçla bazı kişilerden para aldıklarını, aldıkları paraların anılan hakimlere verileceğini söylediklerini, ihbar üzerine müfettişlerce davacı hakkında ... 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2003/420 esas sayılı dosyasını rüşvet karşılığında sürüncemede bırakmak suretiyle zamanaşımına uğrattığı şüphesiyle inceleme yapıldığını, davalı avukatın gıyapta sarf ettiği sözler nedeniyle müvekkili hakkında soruşturma yapılarak mal varlığının araştırıldığını, bu suretle kişilik haklarının ihlal edildiğini belirterek manevi zararının tazminini istemiştir.
    Davalı vekili; müvekkili avukat hakkında rüşvet, irtikap gibi suçlardan açılmış bir dava olmamasına rağmen davacı tarafın haksız isnatta bulunduğunu, davacı hakimin görev aldığı 2003/420 esas sayılı dosyanın 2008 yılında sonuçlandığını ve o tarihten bu yana davacı hakimin görev yaptığı mahkemede müvekkilinin duruşmaya girmediğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece; HSK soruşturması sırasında dinlenen Av. .... ile ..."in beyanları içeriğinden davacı tarafından bakılmakta olan ... Şeker Fabrikası yönetim kurulu üyeleri hakkındaki davanın rüşvet karşılığı zamanaşımına uğratılacağı izlenimi uyandıran görüşmelerinin ve konuşmalarının anlaşılması üzerine davacı hakkında HSK tarafından inceleme izni verildiği, bunun üzerine davacının malvarlığının sorgulandığı, telefonlarının dinlendiği, bu olayın adliye içerisinde duyulup konuşulmaya başlandığı, davalının doğrudan doğruya davacı hakimin para alarak davayı sürüncemede bıraktığı beyanı
    olmasa da davalının söz ve davranışlarından insanlarda bu imajın oluştuğu, bu durumun davacının kişisel haklarını, onur ve itibarını ihlal ettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Taraf vekillerinin temyizi üzerine; Dairemizin, 19/03/2019 gün, 2016/9014 esas ve 2019/1592 karar sayılı ilamı ile mahkemece hükme esas alınan tanık beyanlarından ve dosya kapsamından tanıkların dava konusu olaya ilişkin doğrudan herhangi bir bilgilerinin olmadığı ve kanaatlerini bildirdikleri, müfettiş incelemesine neden olan hadiseye kaynak teşkil eden dedikodu ve şayiaların davalının konuşmalarından kaynaklandığının sübuta ermediği, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Her ne kadar davaya konu olay nedeniyle yapılan temyiz incelemesinde davacının kişilik haklarına saldırının oluşmadığı kanaatiyle davanın reddi gerektiği şeklinde hüküm tesis edilmiş olsa da, dosyanın incelenmesinde; HSK soruşturması kapsamında alınan tanık ifadeleri ve HSK inceleme raporu bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacı hakim hakkında davalı tarafça, menfaat karşılığı karar tesis ettirilebileceği yönünde intiba uyandırıldığı, davalı tarafından davacının menfaat karşılığı karar verebileceği noktasında davacının mesleki saygınlığını ihlal edecek ölçüde olumsuz imaj uyandırıldığı, bu nedenle mahkemece tazminata dair verilen hükmün yerinde olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabul edilmesi gerekmiş, Dairemizin, 19/03/2019 gün, 2016/9014 esas ve 2019/1592 karar sayılı bozma kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
    2- Dosyanın esası incelendiğinde;
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerekir.
    SONUÇ: Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 440-442 maddeleri gereğince (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne; Dairemizin 19/03/2019 gün, 2016/9014 esas ve 2019/1592 karar sayılı bozma kararının kaldırılmasına, (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle yerel mahkemenin 05/04/2016 gün, 2014/40 esas ve 2016/268 karar sayılı kararının ONANMASINA ve davacıdan peşin alınan tashihi karar harcının istek halinde geri verilmesine, aşağıda yazılı onama harcının davacıya yükletilmesine 10/10/2019 gününde oy çokluğuyla karar verildi.
    KARŞI OY YAZISI
    Temyiz ilamında bildirilen gerektirici nedenler karşısında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun değişik 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiç birine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin reddi gerektiğini düşündüğümüzden çoğunluğun kabul bozma kararına katılmıyoruz.10/10/2019
















    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi