3. Hukuk Dairesi 2020/778 E. , 2020/4626 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : GAZİANTEP BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
VEK.AV.... VD.
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen cezai şartın iptali davasının kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacının istinaf başvurusunun kabulüne, davalının başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, eczane işletmekte olduğunu, davalı kurum tarafından 19.02.2015 tarihli aleyhine düzenlenen rapor ile hak sahiplerinin bilgisi dışında tedavilerine dayanmayan sahte rapor ve reçetelere ait fatura bedellerinin ödemesine sebebiyet verildiği gerekçesiyle reçete bedellerinin 10 katı tutarındaki 68.803,68 TL cezai şartın ödenmesine karar verildiğini, sözleşmeye ve protokole aykırı her hangi bir davranışlarının bulunmadığını belirterek işlemin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
İlk derece mahkemesince, SGK Adana Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezinin davacı hakkında düzenlediği 17/02/2015 tarih ve 912405 sayılı yazı uyarınca tahakkuk ettirilen 68.803,68-TL cezai şartın 61.718,3-TL"lik kısmının iptaline, 6.171,83 -TL reçete bedeli ve bu bedelin 12/02/2015 tarihine kadar işlemiş 913,55-TL yasal faizinin iptali talebinin reddine karar verilmiş; Hüküm, taraflarca istinaf edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince, davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne ve "İlk Derece Mahkemesinin hüküm fıkrasının 1. bendinde belirtilen "... kısmının" kelimesinden sonra gelmek üzere "ve uyarma cezasının" eklenmesi suretiyle" HMK"nın 353/1.b.2 maddesi uyarınca hükmün düzeltilmesine karar verilmiş; Hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemelerinin duruşmasız olarak esas hakkında istinaf incelemesi yapmaları durumunda karar verme usulü 6100 Sayılı HMK"nun 353/1-b-2. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre yargılamada eksiklik bulunmamakla birlikte kanunun olaya uygulanmasında veya kararın gerekçesinde hata edilmesi durumunda yeniden yargılamaya ihtiyaç duyulmadığı takdirde düzelterek esas hakkında yeniden karar verilebilecektir.
Ayrıca, Bölge Adliye Mahkemesi kararlarında yer alması gereken hususlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359. maddesinde belirtilmiştir. Söz konusu maddeye göre, “tarafların iddia ve savunmalarının özeti”, “ilk derece mahkemesi kararının özeti”, “ileri sürülen istinaf sebepleri” ve “taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan veya olmayan hususlarla bunlara ilişkin delillerin tartışması, red ve üstün tutma sebepleri, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebep” Bölge Adliye Mahkemesi kararında yer alması gereken zorunlu hususlardandır. Aynı Kanunun 359/2. maddesinde ise "hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir" hükmü getirilmiştir.
Yapılan açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında, Bölge Adliye Mahkemesince ilk derece mahkemesinin kararına atıf yapılarak "uyarma cezası" kelimeleri eklenmek suretiyle hükmün düzeltilmesi ve hüküm fıkrasının diğer kısımlarının aynen bırakılması hatalıdır. Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen dahi olsa kabul edildiği durumlarda öncelikle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi ve yeniden tüm talepler bakımından hüküm kurulması gerekmektedir.
O halde Bölge Adliye Mahkemesince, yukarıda açıklanan HMK’nın 359/2. ve 353/1-b-2. maddelerindeki düzenlemeler de gözetilerek, taleplerin her biri hakkında tek tek hüküm kurulması gerekirken, ilk derece mahkemesi kararına gönderme yapılmak suretiyle ilk derece mahkeme kararının diğer kısımlarına aynen geçerlilik tanıyacak ve kararın infazında tereddüt oluşmasına sebebiyet verecek şekilde kararda kısmi düzeltme yapılması hatalı olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK"nın 371. maddesi uyarınca temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, dosyanın bölge adliye mahkemesine kararın bir örneğinin de ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 23/09/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.