2. Hukuk Dairesi 2011/2581 E. , 2012/181 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadıköy 5. Aile Mahkemesi
TARİHİ :28.12.2010
NUMARASI :Esas no:2009/196 Karar no:2010/1177
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
1-Davacı kocanın, harcı ve kaydı olmayan katılma yoluyla temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, karar verilmesi gerekmiştir.
2-Davalı kadının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
a-Mahkemece, taraflar eşit kusurlu kabul edilerek boşanmalarına karar verilmiştir. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, tarafların birbirlerine hakaret ettikleri, davacı kocanın eşini ve çocuğunu sokağa attığı da anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında evlilik birliğinin, kocanın ağır kusurlu davranışları sonucu temelinden sarsıldığının kabulü gerekir. Hal böyle iken, tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi doğru değil ise de, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kadın az da olsa kusurlu olup, davalının davaya itirazının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu, birliğin devamında kadın ve çocuk bakımından korunmaya değer bir yarar kalmadığı anlaşılmakla verilen boşanma kararı bu sebeple sonucu itibariyle doğrudur. Bu sebeple davalının boşanma kararına ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, boşanma kararının kusura ilişkin gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanması gerekmiş, aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları bu sebeple yerinde görülmemiştir.
b-Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, eşlerin evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK.md,4 BK.md.42 ve 44 ) dikkate alınarak kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.
c-Türk Medeni Kanununun 174/2 maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK. md.4 BK. md. 42,43,44,49) dikkate alınarak kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. maddenin (b) ve (c) bendinde gösterilen sebeplerle maddi ve manevi tazminat yönlerinden davalı yararına BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan bölümlerinin ise yukarıda 2. maddenin (a) bendinde açıklanan sebeple boşanma kararının gerekçesi değiştirilmek suretiyle ONANMASINA, davacının katılma yoluyla temyiz itirazlarının ise yukarıda 1. bentte açıklanan sebeple incelenmesine yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcın yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 16.01.2012