23. Ceza Dairesi 2016/12020 E. , 2016/10200 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : ... ve ... hakkında ..ye yönelik eylemleri nedeniyle ayrı ayrı TCK"nın 157/1, 62, 52, 53/1. maddeleri gereğince 2 yıl 6 ay hapis ve 10.000 TL adli para cezası,
... hakkında ..."e yönelik eylemi nedeniyle TCK"nın 157/1, 62, 52, 53/1. maddeleri gereğince 2 yıl 6 ay hapis ve 10.000 TL adli para cezası,
... hakkında ... ve ..."e yönelik eylemleri nedeniyle ayrı ayrı iki defa TCK"nın 157/1, 62, 52, 53/1. maddeleri gereğince 2 yıl 6 ay hapis ve 10.000 TL adli para cezası,
... hakkında ..., ..., ....ve ..."e yönelik eylemleri nedeniyle ayrı ayrı dört defa TCK"nın 157/1, 62, 52, 53/1. maddeleri gereğince 2 yıl 6 ay hapis ve 10.000 TL adli para cezası
sanıklar ..., ... ve ...
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılanları telefonla arayan kişilerin kendilerini savcı veya polis olarak tanıtıp bir suç mahallinde kimliğinin bulunduğunu veya telefon numarasından Başbakana tehdit mesajları gönderildiğini ya da telefon numarasının terör örgütünün elinde olduğunu söyleyip suçluları yakalayabilmek için yardım talep ettikleri ve bunun için de verecekleri hesap numaralarına para göndermeleri gerektiğini, soruşturmanın gizli yürütüldüğünü, her şeyin devletin kontrolünde olduğunu söyledikleri, katılanlara telefonlarını kapattırmamak, önceden temin ettikleri katılanların kimlik bilgilerine ilişkin hususları yer yer vurgulamak, katılanları aynı zamanda +0155 ve +4442525 numaralarından aratmak ya da polis telsizi anons seslerini telefona vermek gibi yöntemlerle katılanların iradelerini kontrol altında tuttukları, sanıkların bu şekilde katılanlardan haksız menfaat elde ettikleri iddia olunan olayda;
1- Sanıklar ..., ..., ... ve ... haklarında verilen kararların incelenmesinde;
Sanıkların ikrar içeren savunmaları, katılanların beyanları ve tüm dosya kapsamından katılan ...’in sanık ... adına olan PTT hesabına 8.000 TL yatırdığı, paranın sanık ... tarafından çekildiği, katılan ...’in sanık ..."a ait posta çeki hesabına 15.135 TL yatırdığı ve sanık ... tarafından çekilen bu paranın sanık ... ile paylaşıldığı, katılan ...’ın sanık ..."a 9.958 TL havale gönderdiği, sanık ... tarafından çekilen bu paranın sanık ... ile paylaşıldığı, katılan ...’ün sanık ... adına 20.500 TL havale gönderdiği sanık ... tarafından çekilen bu paranın sanık ... ile paylaşıldığı, katılan ...’nün sanık ..."ın hesabına 15.000 TL gönderdiği, bu paranın sanıklar ... ve ... tarafından birlikte çekildiği anlaşıldığından dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Katılanlar ... ile ... 08.12.2015 ve 09.12.2015 havale tarihli dilekçeleriyle sanık ...’in yeğeni...ğlu isimli şahsın tüm zararlarını 18.05.2015 tarihinde karşıladığını, hiçbir zararlarının kalmadığını ve şikayetten vazgeçtiklerini ifade etmiş iselerde katılanların zararlarının hükümden sonra giderildiği anlaşıldığından TCK"nın 168 maddesindeki etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmaması isabetli olup,
TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda uygulamasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıklar ... ve ... müdafiileri ile sanıklar ... ve ...’in yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2- Sanık ... hakkında verilen kararın incelenmesinde;
UYAP"tan alınan 29.11.2016 tarihli nüfus kayıt örneğine göre sanığın, hüküm tarihinden sonra 29.01.2015 tarihinde öldüğü anlaşılmakla, sanığın hukuki durumunun buna göre tayininde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince hükmün sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, 30/11/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.