Esas No: 2022/1727
Karar No: 2022/970
Karar Tarihi: 13.05.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/1727 Esas 2022/970 Karar Sayılı İlamı
T.C. SAKARYA BAM 4. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1727 - 2022/970
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/1727
KARAR NO : 2022/970
KARAR TARİHİ : 13/05/2022
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
BAŞKAN : ...
ÜYE : ...
ÜYE : ...
KATİP : ...
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEYVE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)
TARİHİ : 13/10/2021
NUMARASI : 2020/518 Esas 2021/595 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/03/2022
NUMARASI : 2022/52 Esas 2022/942 Karar
DAVACI-KARŞI DAVALI : GV PETROL TİCARET VE SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLLERİ :Av. ...
Av. ...
Av. ...
DAVALI-KARŞI DAVACI : 1- UNICO SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ - (AVİVA SİGORTA-ESKİ ÜNVANI)
VEKİLLERİ : Av. ...
Av. ...
Av. ...
Av. ...
Av. ...
BİRLEŞEN DAVA
DAVACISI : SAKARYA EMİR TEKSTİL SAN TİC LTD ŞTİ -
VEKİLLERİ : Av. ...
Av. ...
BİRLEŞEN DAVA
DAVALILARI : 1- UNİCO (AVİVA) SİGORTA A.Ş.
VEKİLLERİ : Av. ...
Av. ...
Av. ...
Av. ...
Av. ...
:GV PETROL TİCARET VE SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ -
VEKİLLERİ : Av. ...
Av. ...
İLİŞKİLİ KİŞİ : GELECEK VARLIK YÖNETİMİ ANONİM ŞİRKETİ -
VEKİLLERİ : Av. ...
Av. ... Av. ... Av. ...
DAVA : Alacak, Tazminat
Taraflar arasında görülen davada Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi ve Geyve Asliye Hukuk Mahkemesince (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı karşı davalı vekili 16/05/2012 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkile ait Şerefiye köyü B-650 karayolu Geyve/Sakarya adresinde kurulu tekstil fabrikası 101000017390806/1 nolu endüstriyel paket sigorta poliçesi ve 22/06/2011 tarihli 101000017390806 / 1 /2/ 3 nolu zeyilnameleri ile sigortalı olması , iş bu sigortalı fabrikanın ve içindeki sigortalı emtianın yangından dolayı yok olması neticesinde müvekkil şirketin uğradığı zarar henüz tam ve kesin olarak belirlenemediğinden, gerçek zararın bilirkişi incelemesi ile yapılabileceğinden fazlaya ilişkin tüm dava ve talep haklarımız saklı kalmak kaydı ile şimdilik 100.000-TL hasar miktarının ( belirsiz alacağın) olay tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleriyle avukatlık ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı karşı davacı, karşı davalının gizlemesi, hilesi ve şirketlerini hataya sevk etmesi nedeniyle MK 2. maddesi ve BK'nun 23-31 maddeleri uyarınca sigorta sözleşmesi ve zeyilnamelerinin iptalini, dava tarihi itibari ile sözleşmelerin vadelerinin bitmiş olması ileri sürülerek bunun mümkün görülmemesi durumunda, riziko tarihi itibari ile sözleşmelerin ve zeyilnamelerin mebdeinden iptalini gereken sözleşmeler olduğundan şirketlerini ilzam etmeyeceği hususunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir..
Birleşen dava davacı Sakarya Emir Tekstil ve Sanayi Ltd. Şti. vekilinin Mahkememize sunduğu 28/05/2012 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın Sakarya ili, Geyve ilçesi, Şerefiye köyü D-650 karayolu üzerinde bulunan taşınmazda GV Petrol Ticaret ve San A.Ş'nin kiracısı olarak faaliyet göstermekteyken 30.06.2011 günü meydana gelen yangında, müvekkili firmaya ait fabrikanın tamamen yandığını, bina içinde mevcut malzemeler, ürünler, elektrik ve sıhhi tesisat ile makinelerin donanımlarıyla birlikte kullanılamaz hale geldiğini, taşınmazın hali hazır durumu ve meydana gelen zarar Geyve Sulh Hukuku Mahkemesinin 2011/10 D.iş sayılı dosyasıyla tespit edildiğini, mal sahibi olan GV Petrol Ticaret ve Sanayi A.Ş tarafından taşınmazın 08.06.2011 tarihli 101000017390806/1 nolu poliçe ile Beyaz Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd. Şti aracılığıyla sigortalandığını, sigorta sözleşmesinin sorumluluklar alt başlığının C.3 malikin kiracıya karşı sorumluluğu kısmında müvekkilinin meydana gelen yangındaki zararının karşılanmasına yönelik haklarının garanti altına alındığını, müvekkili tarafından meydana gelen zarara ilişkin rapor zararın ödenmesi talebini içeren dilekçe ile birlikte davalı sigorta şirketine gönderildiğini ancak bir sonuç alamadıklarını, Sakarya 2. Noterliğinin 12.01.2012 tarih ve 864 yevmiye nolu ihtarnamesi ile yeniden sigorta şirketine başvurulduğunu ancak zararın karşılanmasına yönelik bir işlem yapılmadığını, açılan soruşturma dosyasında da yapılan incelemeler sonucunda isteyerek ve bilerek yangın çıkarıldığına dair emare bulunmadığından cihetle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile müvekkili firmanın yangın nedeniyle meydana gelen zararı olan 483.518,83 TL 'nin sigorta şirketine ihbar tarihinden başlayacak ticari faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARLARININ ÖZETİ
Geyve Asliye Hukuk Mahkemesi'nin(Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla); " taraflar arasındaki uyuşmazlığın sigorta sözleşmesinden kaynaklandığı, eldeki davanın da TTK'nun 4.maddesinde belirtilen ticari davalardan olduğu ve mahkememizin görevsiz olduğuna" dair karar verilmiştir.
Sakarya Ticaret Mahkemesi'nce; "Hakimler ve Savcılar Kurulu 1.Dairesi'nin 08/07/2021 tarihli ve 568 sayılı kararında derdest dosyaların devredileceği yönünde bir ibare bulunmadığı (Benzer yönde Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 2021/6478 esas 2021/11561 karar), mahkememizin kurulup faaliyete geçtiği 01/09/2021 tarihinden önce açılmış olan eldeki davanın yargılamasına açıldığı (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Sakarya 1. Asliye Hukuk Mahkemesince devam edilmesinin gerektiği düşüncesiyle mahkememizin görevsizliğine" dair, karşı görevsizlik kararı verilmiştir.
Sakarya Ticaret Mahkemesi ile Geyve Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) arasında verilen görevsizlik kararlarına istinaden dosya dairemize görevli mahkemenin belirlenmesi için gönderilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE
HMK 23/1 maddesinde yargı yerinin belirlenmesine ilişkin incelemenin dosya üzerinden yapılabileceği düzenlenmektedir. Bu nedenle dairemizce dosya üzerinden yapılan incelemede:
Geyve Asliye Hukuk (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesi'nce, taraflar arasındaki uyuşmazlığın sigorta sözleşmesinden kaynaklandığı, eldeki davanın da TTK'nun 4.maddesinde belirtilen ticari davalardan olduğu Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun 08/07/2021 tarihli ve 568 sayılı kararı ile 01/09/2021 tarihi itibariyle Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin faaliyete geçirildiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi'nce ise, mahkemelerinin kurulup faaliyete geçtiği 01/09/2021 tarihinden önce açılmış olan eldeki davanın yargılamasına açıldığı (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Sakarya 1. Asliye Hukuk Mahkemesince devam edilmesinin gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, dosya yargı yerinin belirlenmesi için Dairemize gönderilmiştir.
Genel anlamda bir mahkemenin görevi belirli bir davaya, dava konusunun niteliği veya değerine göre o yerdeki aynı yargı koluna ait ilk derece mahkemelerinden hangisi tarafından bakılabileceğini belirtir. Bilindiği üzere, ilk derece mahkemeleri genel mahkemeler ve özel mahkemeler olarak ikiye ayrılmışlardır. Hangi davalara özel mahkemelerde, hangi davalara genel mahkemelerde bakılacağı ve genel mahkemelerde bakılacak davalardan hangilerine asliye hukuk mahkemesinde, hangilerine sulh hukuk mahkemesinde bakılacağı hususuna görev, bunu düzenleyen kurallara da görev kuralları denir. Genel mahkeme ile özel mahkeme arasındaki ilişkinin bir görev ilişkisi olduğu ve görevle ilgili kuralların kamu düzenine ilişkin bulunduğu konusunda öğretide ve uygulamada duraksama yoktur. Genel mahkemelerin bakacakları davalar, belirli kişi ve iş gruplarına göre sınırlandırılmamış olup aksi belirtilmedikçe medeni yargılama hukukuna giren her türlü işe bakmakla görevlidirler. Açık kanun hükmü ile özel mahkemelerde görüleceği belirtilmemiş olan bütün davalar genel mahkemelerin görevine girer. Buna karşılık özel mahkemeler, belirli kişiler arasında çıkan veya belirli uyuşmazlıklara bakmakla görevlidir. Diğer bir ifadeyle, özel mahkemeler özel kanunlarla kurulmuş olup özel kanunlarda belirtilen davaları yürütür.
Göreve ilişkin kurallar kamu düzenine ilişkin olup, HMK’nın 114/1-c maddesine göre mahkemenin görevli olması dava şartıdır. HMK’nın 115. maddesine göre ise dava şartlarının mevcut olup olmadığı, taraflarca ileri sürülüp sürülmediğine bakılmaksızın yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden gözetilir. Diğer taraftan görevsiz mahkeme davanın esası hakkında karar veremez. Bu nedenle, dava açılırken dayanılan hukukî ve maddi olguların göreve etkili olduğu durumda öncelikle hukukî niteleme yapılmalı ve sonucuna göre mahkemenin görevsiz olduğu kanısına varılırsa dava dilekçesinin usulden reddine karar verilmelidir. Görev nedeniyle dava dilekçesinin reddi kararında görevli mahkemenin hangi mahkeme olduğu belirtilmeli ve dava dosyasının bu görevli mahkemeye gönderilmesine karar verilmelidir (HMK m.20).
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “asliye hukuk mahkemelerinin görevi” başlıklı 2. maddesi; “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.” hükümlerini içermektedir.
6335 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 2. maddesi ile değişik TTK’nın 5. maddesinin 1. fıkrası; “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın, asliye ticaret mahkemesi tüm ticarî davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” hükmünü, 5. maddesinin 3. fıkrası ise; “Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” hükümlerini içermektedir.
Görüldüğü üzere, asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki hukuki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil görev ilişkisidir. Bu nedenle, asliye ticaret mahkemesinin bakması gereken davalarda, asliye hukuk mahkemesi görevli sayılamaz. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı HMK'nın 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olup mahkemelerce ve temyiz incelemesi aşamasında Yargıtayca re’sen dikkate alınır. Bu kuralın tek istisnası, 6335 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı TTK'nın 5/4. maddesinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre, yargı çevresinde ayrı bir asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yerlerde, asliye hukuk mahkemelerine açılan davalarda görev kuralına dayanılmamış olması görevsizlik kararı verilmesini gerektirmez.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Kanuni hakim güvencesi” başlığını taşıyan 37’nci maddesi; “Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.” hükmünü öngörmektedir. Bilimsel çevrelerde ve uygulamada, kanuni hakim güvencesi, uyuşmazlığı yargılayacak ve çözecek olan mahkemenin o uyuşmazlığın doğmasından önce kanunen belli olması olarak kabul edilmektedir. 1982 tarihli Anayasa’yı kabul eden Danışma Meclisi’nin Anayasa Komisyonu’nun gerekçesinde “…bu suretle davanın olaydan sonra çıkarılacak bir kanunla yaratılan bir mahkeme önüne getirilmesi yasaklanmakta, yani kişiye yahut olaya göre kişiyi yahut olayı göz önünde tutarak mahkeme kurma imkanı ortadan kaldırılmaktadır. Bu ise tarafsız yargı merciinin ilk gereğidir.” denilmektedir. Dikkat edilecek olursa Anayasa’daki bu düzenleme hukuk ya da ceza davaları yönünden herhangi bir ayrım gözetmemiş ve uyuşmazlığın doğduğu tarihte bu uyuşmazlığı çözecek olan mahkemenin belli olması durumunda yargılama yapacak veya yargılamaya devam edecek mahkemeyi gösteren yasal bir düzenleme yapılmadığı takdirde davanın, mutlaka bu mahkeme tarafından çözüme kavuşturulması öngörülmüştür. Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere; uyuşmazlık konusunu teşkil eden her hukuki olay, meydana geldiği tarihteki yasal düzenlemelere tabidir ve olayın meydana geldiği zamanda mevcut olan mahkemeler tarafından çözümlenmelidir. O halde yeni bir mahkeme kurulurken o mahkemenin kuruluş yasasında zaman bakımından faaliyete geçme gününden önceki uyuşmazlıklara bakacak mahkemelerle ilgili özel bir düzenleme bulunmadığı taktirde her uyuşmazlık, meydana geldiği tarihte bu işe bakacak olan mahkemece çözümlenecektir. Başka bir anlatımla her dava açıldığı koşullara göre görülüp sonuçlandırılacaktır. Nitekim aynı hususlar Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 04.04.2019 tarihli ve 2017/11-10 E., 2019/401 K. sayılı kararında da vurgulanmıştır.
Dava konusu edilen hukuki uyuşmazlığın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan yasalara göre kurulmuş bulunan mahkemelerin uyuşmazlığı çözmesi ana kural olmakla birlikte bazen yasal düzenlemelerle böyle bir uyuşmazlığın çözümü yeni kurulan mahkemelere de verilebilmektedir.
4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun geçici 1. maddesi; “Aile Mahkemesi kurulan yerlerde bu mahkemeler faaliyete geçtiğinde, yargı çevresinde ve görev alanına giren sonuçlanmamış dava ve işler, yetkili ve görevli aile mahkemelerine devredilir.” hükmünü içerdiğinden, bu yasal düzenlemeye istinaden diğer mahkemeler, Aile Mahkemelerinin görev alanına giren dava ve işleri bu mahkemelere devretmiştir.
Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile yeni kurulan (Alanya, Aydın, Balıkesir, Diyarbakır, Manisa, Muğla, Sakarya ve Tekirdağ) asliye ticaret mahkemeleri ile mevcut bulunan (Adana, Ankara, Ankara Batı, Antalya, Bakırköy, Bursa, Denizli, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Gebze, İskenderun, İstanbul, İstanbul Anadolu, İzmir, Karşıyaka, Kayseri, Kocaeli, Konya, Mersin, Samsun, Şanlıurfa ve Trabzon) asliye ticaret mahkemelerinin yargı çevreleri belirlenmiştir. Ancak halihazırda açılmış davaların yeni kurulan mahkemeye devredileceğine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir.
O halde, yeni bir mahkemenin faaliyete geçirildiği tarihten önce derdest bulunan davaların, istek üzerine veya doğrudan doğruya görevsizlik ya da gönderme kararı ile yeni kurulan mahkemeye gönderilmesine olanak bulunmadığından, Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun, 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile müstakil asliye ticaret mahkemelerinin görev sınırlarının belirlenmesi kararı öncesinde asliye ticaret mahkemesi olmayan ilçelerde asliye hukuk mahkemesinin asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla baktığı derdest dosyaların görülmeye devam edilmesi gerekir.
Açıklanan nedenlerle; Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli ve 608 sayılı kararıyla 01/09/2021 tarihi itibariyle Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin faaliyete geçirildiği, davanın 20/04/2012 tarihinde açıldığı, 07/07/2021 tarihli ve 608 sayılı kararda derdest dosyaların devredileceği yönünde bir ibare bulunmadığı anlaşıldığından, dosyanın Geyve Asliye Hukuk Mahkemesi’nce (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) görülerek sonuçlandırılması gerekmektedir.(Emsal; Yargıtay 5. Hukuk Dairesi Başkanlığı'nın 2022/1760 E - 2022/2689 K sayılı ilamı) 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Geyve Asliye Hukuk (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesi’nin yargı yeri olarak belirlenmesi gerektiğine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Geyve Asliye Hukuk (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,
Dosyanın merci tayini talebinde bulunan Mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 23/1 ve 362/1-c maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 20/04/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 13/05/2022
Başkan
...
Üye
...
Üye
...
Katip
...
¸Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümleri uyarınca E-İMZA ile imzalanmıştır