Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/5083
Karar No: 2019/2229

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2017/5083 Esas 2019/2229 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı kadın tarafından açılan boşanma davası sonucunda, tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle boşanmalarına karar verilmiştir. Ancak, davalı erkeğe dava dilekçesinin geç tebliğ edildiği anlaşılmış ve bu nedenle davacı kadına kusur yüklenemeyeceği kararlaştırılmıştır. Buna göre, davalı erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davacı kadının tedbir nafakası ve maddi tazminata yönelik istinaf başvurusu kabul edilerek, ilk derece mahkemesinin ilgili hükümleri kaldırılarak davacı kadın lehine tedbir nafakası ve maddi tazminata hükmedilmiştir. Mahkeme kararında geçen kanun maddeleri: TMK m. 166, 175, 176.
2. Hukuk Dairesi         2017/5083 E.  ,  2019/2229 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, reddedilen yoksulluk nafakası ve manevi tazminat talepleri, lehine hükmedilen maddi tazminatın miktarı ile ziynet alacağı davasının reddedilen kısmı yönünden; davalı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası ve maddi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    Dava; kadın tarafından açılan evlilik birliğinin sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası olup ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşit kusurlu oldukları belirtilerek tarafların boşanmalarına karar verilmiş, hükme karşı, davacı kadın tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge adliye mahkemesince yapılan kanun yolu incelemesi sonucunda, davalıya dava dilekçesinin 08.12.2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalı erkeğin yasal süre geçtikten sonra 18.01.2016 tarihinde davaya cevap verdiği, bu nedenle davacı kadına kusur yüklenemeyeceği, davalı erkeğe ilk derece mahkemesince yüklenen ve erkek tarafından da istinaf edilmeyerek kesinleşen kusurlu davranışları karşısında boşanmaya neden olan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle, davacı kadının "kusur belirlemesi, tedbir nafakası ve maddi tazminata" yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile gerekçenin davalı erkeğin tam kusurlu olduğu şeklinde düzeltilmesine, ilk derece mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak davacı kadın lehine tedbir nafakası ve maddi tazminata hükmedilmesine, sair istinaf istemlerinin ise reddine karar verilmiş hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
    Davanın açıldığı 21.12.2015 tarihi dikkate alındığında davalı erkeğe dava dilekçesinin 08.12.2015 tarihinde tebliğ edilmesi hayatın olağan akışına aykırı olduğu gibi davalı erkek vekili tarafından sunulan PTT tebliğ evraklarından da anlaşıldığı üzere dava dilekçesinin davalı erkeğe 08.01.2016 tarihinde tebliğ edildiği, anılan yanlışlığın tebliğ memurunun numaratör kaşe hatasından kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı tarafın 18.01.2016 tarihli cevap dilekçesi ile 03.03.2016 tarihli ikinci cevap dilekçesi yasal süresinde dosyaya sunulmuştur. Hal böyle ikan davalı erkeğin yasal süresinde sunduğu dilekçelerinde dayandığı delil ve vakıalara göre dosyadaki tüm deliller hep birlikte değerlendirilerek sonucu uyarınca karar verilecek yerde, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple bölge adliye mahkemesi hükmünün BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi ilgili hukuk dairesine gönderilmesine, oybirliğiyle karar verildi. 06.03.2019 (Çrş.)










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi