Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/6934
Karar No: 2019/9976

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2019/6934 Esas 2019/9976 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2019/6934 E.  ,  2019/9976 K.

    "İçtihat Metni"

    İTİRAZ EDİLEN KARAR : Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 27.02.2019 gün ve 2019/1609 esas, 2019/3078
    İTİRAZ EDEN :Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı

    KONUNUN ANLATIMI : Ticareti usulüne aykırı terk etmek suçundan sanık ..."un, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 337/a-1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 1.800,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Antalya 4. İcra Ceza Mahkemesinin 12.09.2018 tarihli ve 2018/376 esas, 2018/907 karar sayılı kararını kapsayan dosyanın incelenmesinde, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde, 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı kanunun 34. maddesi ile üçüncü fıkrasında yer alan, “...etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile” ibaresi madde metninden çıkartılarak, yargılama konusu mala zarar verme suçu gibi etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen şikayete tabi suçların da uzlaştırma kapsamına alındığı, bahse konu kanun değişikliğinin karar tarihinden önce yürürlüğe girmiş olması karşısında, Mahkemece sanığın üzerine atılı bulunan ticareti usulüne aykırı terk etmek suçu bakımından 5271 sayılı Kanun’un 254/1. maddesindeki “Kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması halinde, kovuşturma dosyası, uzlaştırma işlemlerinin 253 üncü maddede belirtilen esas ve usule göre yerine getirilmesi için uzlaştırma bürosuna gönderilir.” şeklindeki düzenleme uyarınca uzlaştırma işleminin yapılması için dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunu takdir ve tayin edilmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 25.12.2018 tarihli yazısı ile ihbar olunmakla, Antalya 4. İcra Ceza Mahkemesinin 12.09.2018 tarihli ve 2018/376 esas, 2018/907 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesi gereğince kanun yararına bozulmasına ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 03.01.2019 gün ve 2019/344 sayılı tebliğnamesiyle ilgili dosya Yargıtay 19. Ceza Dairesi Başkanlığına gönderilmiş, 19. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı ile de dava dosyası Yüksek 12. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmiştir.
    Yüksek 12. Hukuk Dairesi, 27.02.2019 gün ve 2019/1609 esas, 2019/3078 sayılı kararı ile özetle, "Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, Antalya 4. İcra Ceza Mahkemesinin 12/09/2018 tarihli ve 2018/376 esas, 2018/907 sayılı kararın 2004 Sayılı İcra İflas Kanununun 354. madde düzenlemesi karşısında; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteğinin REDDİNE" karar vermiş, 5271 sayılı CMK"nin 308. maddesi çerçevesinde yapılan incelemede, Yüksek 12. Hukuk Dairesinin anılan kararına karşı aşağıda açıklanmaya çalışılacak nedenlerden dolayı itiraz edilmesi zorunluluğu doğmuştur.
    İTİRAZ NEDENLERİ : Yüksek Daire ile Başsavcılığımız arasında itirazın konusunu oluşturan uyuşmazlık; ticareti usulüne aykırı terk etmek suçunda 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik CMK"nin 253 ve 254. maddelerinde düzenlenen ""Uzlaştırma"" hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesine ilişkindir.
    5271 sayılı CMK"nin "Uzlaştırma" başlıklı 253. maddesine göre;
    (1) Aşağıdaki suçlarda, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar gören gerçek veya özel hukuk tüzel kişisinin uzlaştırılması girişiminde bulunulur:
    a) Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı suçlar.
    b) Şikâyete bağlı olup olmadığına bakılmaksızın, Türk Ceza Kanununda yer alan;
    1. Kasten yaralama (üçüncü fıkra hariç, madde 86; madde 88),
    2. Taksirle yaralama (madde 89),
    3. Tehdit (madde 106, birinci fıkra),
    4. Konut dokunulmazlığının ihlali (madde 116),
    5. Hırsızlık (madde 141),
    6. Dolandırıcılık (madde 157),
    7. Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması (madde 234),
    8. Ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması (dördüncü fıkra hariç, madde 239),
    suçları.
    c) Mağdurun veya suçtan zarar görenin gerçek veya özel hukuk tüzel kişisi olması koşuluyla, suça sürüklenen çocuklar bakımından ayrıca, üst sınırı üç yılı geçmeyen hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlar.
    (2) Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olanlar hariç olmak üzere; diğer kanunlarda yer alan suçlarla ilgili olarak uzlaştırma yoluna gidilebilmesi için, kanunda açık hüküm bulunması gerekir.
    (3) Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olsa bile, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda, uzlaştırma yoluna gidilemez. Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz."
    5271 sayılı CMK’nin "Mahkeme tarafından uzlaştırma" başlıklı 254. maddesi ise;
    "Kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması halinde, kovuşturma dosyası, uzlaştırma işlemlerinin 253 üncü maddede belirtilen esas ve usûle göre yerine getirilmesi için uzlaştırma bürosuna gönderilir." şeklinde düzenlenmiştir.
    Bu düzenlemeler göz önüne alındığında, uzlaştırma asıl olarak soruşturma evresinde yapılması gereken bir işlem ise de, her ne suretle olursa olsun uzlaştırma usulü uygulanmaksızın dava açılması veya suçun uzlaştırma kapsamında olduğunun ilk defa duruşmada anlaşılması halinde kovuşturma aşamasında da mümkün olduğu kabul edilmelidir.
    Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 14.03.2017 tarih ve 2017/19-7 esas, 2017/137 karar sayılı ilamında açıklandığı üzere, uzlaştırma usulü uygulanmaksızın dava açılması veya suçun uzlaştırma kapsamında olduğunun ilk defa duruşmada anlaşılması halinde uzlaştırmanın uygulanması gerekmekte olup uzlaşma başarıyla gerçekleşir ve edim bir defada yerine getirilirse kamu davasının düşmesine karar verilecektir.
    Uyuşmazlığa konu "Ticareti usulüne aykırı olarak terk etme" suçu, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu"nun 337/a maddesinde;
    "44 üncü maddeye göre mal beyanında bulunmayan veya beyanında mevcudunu eksik gösteren veya aktifinde yer almış malı veya yerine kaim olan değerini haciz veya iflas sırasında göstermeyen veya beyanından sonra bu malları üzerinde tasarruf eden borçlu, bundan zarar gören alacaklının şikâyeti üzerine, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
    Birinci fıkradaki fiillerin işlenmesinden alacaklının zarar görmediğini ispat eden borçluya ceza verilmez.
    Borçlunun iflası halinde, birinci fıkradaki durum ayrıca taksiratlı iflas hali sayılır." biçiminde düzenlenmiş,
    Aynı Kanunun 354. maddesinin birinci fıkrasında da;
    "Kanunun bu babında yazılı suçlardan takibi şikâyete bağlı olanların müştekisi feragat eder veya borcun itfa edildiği sabit olursa dava ve bütün neticeleriyle beraber ceza düşer" hükmüne yer verilmiştir.
    Görüldüğü üzere, 2004 sayılı İİK"nin 337/a maddesinde düzenlenen ticareti usulüne aykırı terk etme suçunun takibi alacaklılardan birinin şikâyetine bağlı olup aynı Kanunun 354. maddesinin birinci fıkrasında da davanın ve cezanın düşmesine imkân sağlayan özel bir etkin pişmanlık hükmü düzenlenmiştir.
    Yukarıda tarih ve sayısı verilen Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararına göre, ceza hukukunda genel kural, suçun işlendiği tarihte yürürlükte bulunan kanunun uygulanmasıdır. Sonradan yürürlüğe giren bir kanunun, yürürlük tarihinden önce işlenen suçlara tatbik edilebilmesi, ancak lehe sonuçlar doğurması durumunda mümkündür.Önceki ve sonraki kanunlara göre hükmedilecek cezalar ve güvenlik tedbirleri aynı ise, suç tarihinden sonra yürürlüğe giren kanunun uygulanmasına imkân bulunmamaktadır. 5237 sayılı TCK"nin “zaman bakımından uygulama” başlıklı 7. maddesi, 765 sayılı Kanunun 2. maddesine benzer şekilde düzenlenmiş olup, her iki maddede de; ceza hukuku kurallarının yürürlüğe girdikleri andan itibaren işlenen suçlara uygulanacağına ilişkin ileriye etkili olma prensibi ile bu ilkenin istisnasını oluşturan, "failin lehine olan kanunun geçmişe etkili olması", “geçmişe etkili uygulama” veya “geçmişe yürürlük” ilkesine de yer verilmiş olup, bu ilke uyarınca suçtan sonra yürürlüğe giren ve fail lehine hükümler içeren kanun, hükümde ve infaz aşamasında dikkate alınmalıdır.
    02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 253. maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile” ibaresinin metinden çıkarılması nedeniyle, özel bir etkin pişmanlık hükmü olan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu"nun 354. maddesinin aynı Kanun"un 337/a maddesinde düzenlenen suç yönünden uzlaşma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması, muhakeme şartının gerçekleşip gerçekleşmeyeceğinin mahkemece resen değerlendirilmesinin gerekmesi ve İcra ve İflas Kanunu"nun 354. maddesinin yerine geçip anılan maddenin uygulanmasını ortadan kaldırmaması karşısında, mahkemesince 5271 sayılı CMK"nin 253 ve 254. maddelerinde belirtilen esas ve usule göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunmaktadır.
    Yukarıda açıklandığı üzere, sanık ... hakkında ticareti usulüne aykırı terk etmek suçundan Antalya 4. İcra Ceza Mahkemesi tarafından kurulan 12.09.2018 tarihli ve 2018/376 esas, 2018/907 karar sayılı hükme ilişkin kanun yararına bozma isteminin reddi kararının isabetli olmadığı kanaatine varıldığından olağanüstü itiraz kanun yoluna başvurulmuştur.
    SONUÇ VE İSTEM : Açıklanan gerekçelerle;
    1) Yüksek Dairenizin, 27.02.2019 tarihli ve 2019/1609 esas, 2019/3078 karar sayılı KANUN YARARINA BOZMA İSTEĞİNİN REDDİNE dair ilamının kaldırılması,
    2) Antalya 4. İcra Ceza Mahkemesinin 12.09.2018 tarihli ve 2018/376 esas, 2018/907 karar sayılı kararına yönelik Adalet Bakanlığının, haklı nedene dayanan kanun yararına bozma talebinin KABULÜNE karar verilmesi,
    3) Yüksek Daireniz aksi kanaatte ise dosyanın Yüksek Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi, 5271 sayılı CMK"nin 308. maddesi uyarınca itirazen arz ve talep olunur.
    İsteminde bulunulması üzerine dosya Dairemize gönderilmekle, incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    KARAR : Uzlaşma kurumu, 5271 sayılı CMK’nın 253, 254 ve 255. maddelerinde düzenlenmiştir.Anılan Kanunun 253. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde “soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı suçlar” da şüpheli ve mağdur veya suçtan zarar gören gerçek veya özel hukuk tüzel kişisinin uzlaştırma girişiminde bulunacağı belirtilmiştir. İİK’nın 337/a maddesinde düzenlenen suçta cezalandırma şartı olarak alacaklının şikayeti aranmıştır.Aynı kanunun “ davanın ve cezanın düşmesi” başlıklı 354. maddesinde ise “ Kanunun bu babında yazılı suçlardan takibi şikayete bağlı olanların müştekisi feragat eder veya borcun itfa edildiği sabit olursa dava ve bütün neticeleri ile beraber ceza düşer.” hükmünü içermektedir. İİK’nın 354. maddesi amir hükmünün uzlaşmayı kendi içerisinde barındırması dikkate alındığında, uzlaştırmaya ilişkin hükümlerin İİK’da düzenlenen suçlar açısından uygulanmasına gerek bulunmadığının anlaşılması karşısında,
    Dairemizin 27/02/2019 tarih ve 2019/1609 Esas, 2019/3078 sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunmakla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazları yerinde görülmediğinden REDDİNE,
    6352 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı Kanunun 308. maddesinin 3. fıkrası gereğince itirazı incelemek üzere dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 12/06/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi