23. Ceza Dairesi 2015/10056 E. , 2016/10198 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : ... hakkında TCK"nın 157/1, 52/1-2, 53/1. maddeleri gereğince 3 yıl hapis ve 10.000 TL adli para cezası, ... hakkında TCK"nın 157/1, 39/2-b, 52/1-2, 53/1. maddeleri gereğince 1 yıl 6 ay hapis ve 5.000 TL adli para cezası
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılanın İstanbul’da bir arkadaşından Doğubayazıt’ta olan sanık ...’nın yüklü miktarda gömü altını bulduğunu öğrendiği, arkadaşı aracılığıyla edindiği telefon numarasından...’ı aradığı,...’ın katılana dayısı ile birlikte gömü altını bulduklarını, aralarında paylaştıklarını, ancak altınları ellerinden çıkarmadıklarını söylediği, bir süre sonra...’ın katılanı arayarak İstanbul"a gelmek istediğini, ancak yol parası olmadığını söyleyerek katılandan... adına PTT aracılığıyla 200 TL göndermesini istediği, katılanın bu parayı gönderdiği, on gün sonra katılanın Doğubayazıt’a gittiği, kimliği tespit edilemediği için soruşturması ayrı yürütülen ..... isimli kişinin katılanı diğer sanık ..."ın evine götürdüğü, evde kendisini ....."ın babası olarak tanıtan ve Mecit takma adını kullanan temyiz dışı sanık ...’ın karşıladığı, bu sanığın kese içerisinde altınları katılana gösterdiği ve ellerinde 5.000 adet altın ve bir adet de altın kemer bulunduğunu, altınlardan numune alması için 2.000 TL para getirmesini söylediği, katılanın evden ayrıldığı ve bir süre sonra... ile buluştuğu,...’ın 300 TL karşılığında numune altın getirebileceğini söylemesi üzerine katılanın bu parayı verdiği, katılanın yanından ayrılan...’ın katılanı arayarak dayısının kendisine numune altın vermediğini söylediği, İstanbul’a dönen katılanın bir süre sonra temin ettiği 8.000 TL ile tekrar Doğubayazıt’a gittiği, parayı temyiz dışı sanık ...’a vererek karşılığında beş adet numune altın aldığı, Mehmet Salih Saltık’ın 200 adet altın karşılığında katılandan 50.000-60.000 TL istediği, katılanın temin ettiği 19.000 TL ile suç tarihinde tekrar Doğubayazıt’a gittiği, parayı ...’a teslim ettiği, ...’ın altınların köyde olduğunu, gidip getireceğini, çarşıda buluşmalarını söyleyerek ayrıldığı, ancak bir daha dönmediği, telefonlara da cevap vermediği iddia olunan olayda;
1- Sanık ... hakkında verilen kararın incelenmesinde;
5320 sayılı Kanun’un 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 311. maddesi hükmüne göre, eski hale getirme istemiyle birlikte temyiz talebinde de bulunulması halinde, inceleme merciinin Yargıtay’ın ilgili dairesi olduğu, sanığın verdiği dilekçe ile eski hale getirme istemiyle birlikte temyiz talebinde de bulunduğu anlaşıldığından, mahkemenin temyiz isteminin reddine dair 02.04.2016 tarihli ek kararı kaldırılarak yapılan incelemede;
Sanığın yokluğunda verilen mahkumiyet hükmünün, sorgusunda beyan ettiği mernis adresinde 03.03.2016 tarihinde usulüne uygun olarak eşi....’a tebliğ edildiği, sanığın da yasal süresi geçtikten sonra 28.03.2016 tarihinde temyiz inceleme başvurusunda bulunduğu anlaşılmakla, sanığın haklı bir nedene dayanmayan eski hale getirme ve temyiz talebinin 5320 sayılı Kanun"un 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2- Sanık ... hakkında verilen kararın incelenmesinde;
Sanığın tevilli ikrar içeren savunmaları, katılan ve tanık beyanları, teşhis işlemleri, PTT dekontu ve tüm dosya kapsamına göre sanığın hileli hareketlerle haksız menfaat elde ettiği anlaşıldığından dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda uygulamasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Sanığın, bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda katılana karşı aynı suçu birden fazla kez işlemesi nedeniyle TCK"nın 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 30/11/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.