Esas No: 2014/2284
Karar No: 2014/2284
Karar Tarihi: 27.10.2016
Hukuka aykırı olarak hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararını ortadan kaldırılması - adil yargılanma hakkı - AYM İkinci Bölüm 2014/2284 Esas 2014/2284 Karar Sayılı İlamı
TÜRKİYE CUMHURİYETİ |
ANAYASA MAHKEMESİ |
|
|
İKİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
OKTAY TORUN BAŞVURUSU |
(Başvuru Numarası: 2014/2284) |
|
Karar Tarihi: 27/10/2016 |
|
İKİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
Başkan |
: |
Engin YILDIRIM |
Üyeler |
: |
Serdar ÖZGÜLDÜR |
|
|
Osman Alifeyyaz PAKSÜT |
|
|
Recep KÖMÜRCÜ |
|
|
M. Emin KUZ |
Raportör |
: |
Akif YILDIRIM |
Başvurucu |
: |
Oktay TORUN |
Vekili |
: |
Av. Cengiz ALADAĞ |
|
|
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, itiraz merciinin hukuka aykırı ve hatalı gerekçelerle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararını ortadan kaldırması nedeniyle adil yargılanmahakkının ihlal edildiğine ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 14/2/2014 tarihinde Yalova 2. Asliye Hukuk Mahkemesi vasıtasıyla yapılmıştır. Başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesi neticesinde başvurunun Komisyona sunulmasına engel teşkil edecek bir eksikliğinin bulunmadığı tespit edilmiştir.
3. İkinci Bölüm Birinci Komisyonunca 15/7/2015 tarihinde, başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
4. Bölüm Başkanı tarafından 23/2/2016 tarihinde, başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
5. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlığın 21/3/2016 tarihli yazısında başvuru hakkında görüş sunulmayacağı bildirilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
A. Olaylar
6. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:
7. Başvurucu hakkında, Konya 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 26/5/1998 tarihli kararı ile hırsızlık suçundan 39 gün hapis cezası verilmiş ve bu ceza adli para cezasına çevrilerek ertelenmiştir. Anılan Mahkeme kararı 29/6/1998 tarihinde kesinleşmiştir.
8. Başvurucu, bu ceza hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına kararı verilmesini 28/8/2013 tarihinde talep etmiştir.
9. Konya 3. Sulh Ceza Mahkemesi 22/11/2013 tarihli kararı ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmasına karar vermiştir.
10. Konya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından karara itiraz edilmesi üzerine Konya 1. Asliye Ceza Mahkemesi, 11/12/2013 tarihli kararı ile itirazın kabulüne ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ortadan kaldırılmasına karar vermiştir.
11. Anılan karar başvurucuya 15/1/2014 tarihinde tebliğ edilmiştir.
12. Başvurucu 14/2/2014 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
B. İlgili Hukuk
13. 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142. maddesinin (1) numaralı fıkrası, 1/3/1926 tarihli ve 765 sayılı mülga Türk Ceza Kanunu"nun 80., 491/3., 522. ve 523. maddeleri ve 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesinin (5), (6), (8), (10), (11) ve (12) numaralı fıkraları ile 271. maddesi.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
14. Mahkemenin 27/10/2016 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
15. Başvurucu, hakkındaki Konya 3. Sulh Ceza Mahkemesinin (Mahkeme) 26/5/1998 tarihli ve E.1998/111, K.1998/542 sayılı mahkûmiyet hükmü nedeniyle memuriyete giremediğini, geçmiş bu hükümlülüğünün arşiv kaydında göründüğünü, bu tür mahkûmiyetler yönünden de hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun uygulanabileceğinin Yargıtay içtihatlarında belirtildiğini, bu kaydın 22/11/1990 tarihli ve 3682 sayılı mülga Adli Sicil Kanunu"na göre silinmesinin mümkün olmadığını, itiraz merciinin hukuka aykırı ve hatalı gerekçelerle hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararını ortadan kaldırdığını belirterek Anayasa’nın 36., 48. ve 49. maddelerinde tanımlanan haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme
16. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16).Başvurucunun yargılamanın sonucuna ilişkin iddialarının adil yargılanma hakkı kapsamında incelenmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
17. Anayasa’nın 148. maddesinin dördüncü fıkrasında, kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlara ilişkin şikâyetlerin bireysel başvuruda incelenemeyeceği belirtilmiştir. Bu kapsamda ilke olarak mahkemeler önünde dava konusu yapılmış maddi olay ve olguların kanıtlanması, delillerin değerlendirilmesi, hukuk kurallarının yorumlanması ve uygulanması ile uyuşmazlıkla ilgili varılan sonucun adil olup olmaması bireysel başvurukonusu olamaz. Ancak bireysel başvuru kapsamındaki hak ve özgürlüklere müdahale teşkil eden, bariz takdir hatası veya açık keyfîlik içeren tespit ve sonuçlar bu kapsamda değildir (Ahmet Sağlam, B. No: 2013/3351, 18/9/2013, § 42).
18. Somut olayda başvurucu, hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının hukuka aykırı ve hatalı gerekçelerle ortadan kaldırılması sonucu anayasal haklarının ihlal edildiğini belirtmektedir. Dolayısıyla başvurucunun iddialarının özü, derece mahkemesinin mevzuatı yorumlamada isabet edemediğine ve esas itibarıyla yargılamanın sonucuna ilişkindir. İnfaz süreci tamamlanmış bir geçmiş mahkûmiyet hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu açısından değerlendirme yapılmasında hukuki yarar bulunup bulunmadığı ve kurumun usul hukuku yönünün daha yoğun olup olmadığı hukuk kurallarının yorumlanmasına ilişkin bir uyuşmazlıktır.
19. Başvurucu, dosyaya sunulan delil ve görüşlerden bilgi sahibi olamadığına, kendi delillerini ve iddialarını sunma olanağı bulamadığına, dosyadaki delillere ve iddialara etkili bir şekilde itiraz etme fırsatı bulamadığına ya da uyuşmazlığın çözüme kavuşturulmasıyla ilgili iddialarının Derece Mahkemesi tarafından dinlenmediğine veya kararın gerekçesiz olduğuna ilişkin bir bilgi ya da kanıt sunmadığı gibi başvurucunun adli sicil kaydında birçok geçmiş mahkûmiyetin bulunması karşısında Mahkemenin kararında açık bir keyfîlik oluşturan herhangi bir durum da tespit edilmemiştir.
20. Açıklanan nedenlerle başvurucu tarafından ileri sürülen iddiaların kanun yolu şikâyeti niteliğinde olduğu, derece mahkemesi kararlarının bariz takdir hatası veya açık bir keyfîlik de içermediği anlaşıldığından başvurunun diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 27/10/2016 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.