23. Hukuk Dairesi 2015/8378 E. , 2018/3536 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili; müvekkili ile davalı arsa sahibi arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin zamanında ifa edilmediği gerekçesiyle müvekkili aleyhine cezai şart ve kira tazminatı için ... takibi başlatıldığını, itiraz edilmediği için takibin kesinleştiğini müvekkilinin edimlerini yerine getirdiğini bu nedenle borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacı müteahhit tarafından inşaatın iskanının alınmadığını, akabinde binanın iskanının alınması için taraflar arasında yeniden ........2012 tarihli sözleşme tanzim edildiğini ancak davacının ... bu sözleşme de belirtilen tarihlerde de iskan iznini alamadığını, bu nedenle davacı aleyhine ... takibine girişildiğini, açılan davanın haksız olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, deliller ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında tanzim edilen Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı inşaat sözleşmesinde cezai şart ve tazminat konularında düzenleme yapılmadığı, sonrasında akdedilen ........2012 tarihli adi yazılı sözleşmede iskan raporunun ........2012 tarihine kadar alınamaması durumunda, müteahhidin geciken her ay için ....500,00 TL cezai şart ve cezai şartın yanı sıra ....000,00 TL cezai tazminat ödeyeceğinin belirtildiği, davacı müteahhit için edim borcunu ağırlaştıran, sözleşmeye esaslı şekilde değişiklik getiren ek sözleşmenin noterde düzenleme şeklinde yapılaması gerekirken adi yazılı şekilde yapılmasının geçerli olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile ... .... ... Müdürlüğü"nün 2013/4869 Esas sayılı takibe ilişkin davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, arsa karşılığı inşaat sözleşmesinin akdinden sonra imzalanan adi yazılı şekildeki sözleşmeye dayanılarak talep edilen cezai şart ve tazminat talebine ilişkindir.
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin resmi şekilde yapılması zorunludur. Tadil sözleşmeleri de asıl sözleşmenin tabi olduğu şekilde yapılmalıdır. Bu nedenle mahkemece asıl sözleşmede olmayan cezai şartın adi yazılı sözleşmede kararlaştırılmış olması nedeniyle reddi yerindedir. Ancak kira tazminatı bakımından farklı bir değerlendirme yapılması gerekir. Kira tazminatı olarak isimlendirilen talepler, hukukî niteliği itibariyle bir gecikme tazminatıdır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin zamanında ifa edilmemesi nedeniyle arsa sahibinin uğradığı zararın tazmine gecikme tazminatı denilmektedir. Arsa sahibine kalan bağımsız bölümlerin sözleşmeye göre teslim edilmesi gereken tarihten, teslim tarihine kadar geçen sürede mahrum kalınan kira bedeli gecikme tazminatının en önemli kısmını oluşturur.
Yüklenici, süresinde inşaatı teslim borcunu yerine getirmemişse; arsa sahibi her zaman gecikme sebebiyle tazminat isteme hakkına sahiptir (TBK m.125/...). Bu sebeple, kira tazminatının sözleşmede yazılı olmasına veya ihtirazi kayıt konulmasına teslimde gerek olmaksızın talep edilebilmesi mümkündür. Hâl böyle olunca, mahkemece sözleşmedeki teslim tarihi, ile fiili teslim tarihi ve varsa eksik işlerin yapılabileceği süre nazara alınarak, yüklenicinin teslim borcunu ifada gecikmesi olup olmadığı tespit edilerek çıkacak sonuca göre hüküm verilmesi gerekirken, kira tazminatı bakımından da davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görüldüğünden hükmün bu yönüyle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.