MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Bedelsiz senedi kullanma
HÜKÜM : Beraat

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılanların bedelsiz kalan senedin sanıklar tarafından takibe devam edilerek kullanıldığını öğrendikleri tarihin maaş haczine ilişkin 28/10/2011 tarihli yazı olması nedeniyle 17/01/2012 tarihli şikayetin süresinde olduğu kabul edilip tebliğnamedeki görüş benimsenmemiş olmakla;
Kayden sanık ... adına olup fillen kızı ... tarafından işletilen kuaför dükkanını eşyalı olarak sözleşme ile devrelan katılanların, bir kısım ödemelerini yapıp kalanı için sıralı senet verdikleri, ancak bu senetleri vaktinde ödememeleri nedeniyle icra takibine konu edildiği, takip aşamasında tarafların anlaşarak ibralaştıkları ve buna ilişkin sanık ... tarafından borcun kalmadığına dair 26/03/2009 tarihli belge verildiği, ancak sonrasında 28/10/2011 tarihinde katılan ..."a gelen maaş haciz bildirimi üzerine katılanların ibraya rağmen takibin sanıklarca devam ettirildiğini anladıkları ve atılı suçun sanıklar tarafından işlendiği iddia edilen olayda;
Dükkanın fiilen ... tarafından işletildiğinin dosya kapsamından anlaşılması ve sanık ..."nın savunmasında; senetlerin dükkandaki eşyalara karşılık ödendiğini ve borcun olmadığını gösterir yazıyı katılanlara verdiğini belirten tevilli ikrar içeren ayrıca tanık beyanları ile de desteklenen savunması karşısında suçun sübut bulduğu gözetilmeden ayrıca sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayininde yanılgıya düşülmek suretiyle mahkumiyet kararı verilmesi gerekirken isabetsiz gerekçelerle beraat kararı verilmesi
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin ve o yer cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 30/11/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.