4. Hukuk Dairesi 2017/218 E. , 2019/4514 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 07/07/2015 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 20/10/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, idari para cezasının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne; icra inkar tazminatının reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalıya 4817 sayılı Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkındaki Kanunun 4. maddesi uyarınca idari para cezası kesildiğini, davalının ödeme yapmaması üzerine idari para cezasının tahsili için icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, idari para cezasının kesinleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne, icra inkar tazminatı isteminin ise reddine karar verilmiştir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67/II. maddesi uyarınca alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takibe itirazının haksız olması gerekir. Haksızlık kavramı alacağın belirlenebilir (likit) olma şartını da kapsar. Somut olayda, idari para cezasının kesinleşmesinden sonra icra takibi başlatıldığı anlaşılmaktadır. Kesinleşen idari para cezasının, artık yasal olup olmadığı yargılama konusu yapılamaz ve kesinleşen idari para cezasından davalı sorumlu olup alacağın miktarı belirlenebilir (likit) niteliktedir. (YHGK"nın 2000/21-135 E, 2000/149 K.)
Şu halde; takip konusu alacak likit olup davalı icra takibine itirazında haksızdır. Mahkemece, davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi yerine, şartları oluşmadığından söz edilerek olaya uygun düşmeyen gerekçeyle istemin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
3- Dava, ... 4. İcra Müdürlüğünün 2014/10761 Esas sayılı takip dosyası ile başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olmasına rağmen, hüküm fıkrasının 3. paragrafına olayla ilgisi bulunmayan ... 4. İcra Müdürlüğünün 2014/5723 takip sayılı dosyasının da yazıldığı anlaşılmaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297/2. maddesinde, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Bu yön, kamu düzenine ilişkindir.
Mahkemece, yukarıda gösterilen kurallar gözetilmeksizin ve infazda tereddüt oluşturacak şekilde olayla ilgisi olmayan dosyanın hüküm fıkrasına yazılarak hüküm tesis edilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, davacının diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte gösterilen nedenlerle reddine 10/10/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.