17. Ceza Dairesi Esas No: 2019/4677 Karar No: 2019/7862 Karar Tarihi: 21.05.2019
Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2019/4677 Esas 2019/7862 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından hırsızlık suçundan verilen mahkumiyet hükmü, temyiz talebinin reddedilmesiyle onanmıştır. Mahkeme kararında Tebligat Kanunu'nun doğru uygulanmamış olması nedeniyle, sanığın temyiz talebi süresinde kabul edilmiştir. Olay yerinde yapılan incelemede, zemin katın PVC giriş kapısında zorlama izleri tespit edilmiştir, bu nedenle sanıklar hakkında mala zarar verme suçu yönünden işlem yapılması uygun görülmüştür. Anayasa Mahkemesinin TCK 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak verdiği iptal kararı, infaz aşamasında gözetilebileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır. Kararda Tebligat Kanunu'nun 10/2. maddesi ve fıkrasının, 21/1. maddesi, 21/2. maddesi, 23/1-8 maddeleri ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi detaylı bir şekilde açıklanmıştır.
17. Ceza Dairesi 2019/4677 E. , 2019/7862 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet, temyiz talebinin reddine
Yerel mahkemece sanıklar hakkında 08/12/2014 tarihli ek karar ile hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10/2. madde ve fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (Bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun"un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından, tebligata, Tebligat Kanunu"nun 23/1-8 ve Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği gözetilmeksizin; kovuşturma evresinde beyanı alınırken bildirdiği en son adresi olan sanık ...’in yokluğunda verilen 30/10/2014 tarihli kararın tebliği için adı geçen sanığın bilinen en son adresi esas alınarak Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre çıkarılıp bila tebliğ iade edilen tebligat bulunmadığı halde merci tarafından Tebligat Kanunu"nun 23/1-8 ve Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümleri kapsamında şerh düşülmeyen tebligatın, dağıtıcı tarafından, kendiliğinden, Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesi gereğince tebliğ edilmesinin usule aykırı olmasından dolayı sanık ...’in temyiz talebinin süresinde olduğu kabul edilerek, 08/12/2014 tarihli ek kararın kaldırılmasına karar verilerek yapılan incelemede; Olay yeri inceleme raporu ile ikametin zemin kat PVC giriş kapısı üzerinde zorlama izlerinin olduğu tespit edilmekle sanıklar hakkında zamanaşımı süresi içerisinde mala zarar verme suçu yönünden işlem yapılması mümkün görülmüştür.
Anayasa Mahkemesinin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı TCK"nun 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararının da kapsam ve içerik itibarıyla infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden, bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, sanık ... müdafii ile sanık ...’in temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye kısmen uygun olarak ONANMASINA, 21/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.