MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, ceza verilmesine yer olmadığı

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
A)Sanık ... hakkında silahla tehdit suçundan kurulan ceza verilmesine yer olmadığı kararının temyizinde,
Sanığın eylemi 5237 sayılı TCK"nın 25/1. maddesi gereğince meşru savunma sınırları içinde kaldığından, 5271 sayılı CMK"nın 223/2-d maddesi uyarınca sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz iddiaları yerinde görüldüğünden HÜKMÜN bu nedenle BOZULMASINA ancak, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktasının, karardan "ceza verilmesine yer olmadığına" ibaresi çıkarılarak yerine TCK"nın 25/1 ve CMK"nın 223/2-d maddeleri uyarınca "sanığın beraatine" ibaresinin eklenmesi biçiminde DÜZELTİLMESİNE, ve başkaca yönleri Yasaya uygun bulunan hükmün bu bağlamda ONANMASINA,
B)Sanıklar ..., ... ve ... hakkında birden fazla kişi ile birlikte silahla tehdit suçundan verilen ayrı ayrı mahkumiyet hükümlerinin temyizine gelince,
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Mağdure ..."un olay tarihinde ikametinin önünde eşi olan mağdur ..."u beklediği sırada yanında duran aracın içerisinde bulunan temyiz dışı sanık ..."ın mağdure ..."ye yönelik cinsel taciz eyleminde bulunduğu, bu durumu mağdure ..."nin mağdur ..."e anlattığı, bunun neticesinde mağdur ... ile sanıklar ... ve ... arasında çıkan tartışmada;
1-Sanık ... ve temyiz dışı sanık ..."in, ani gelişen olay da olsa, irade birliği içerisinde birlikte mağdur ..."i ölümle tehdit ettiklerinin anlaşılması karşısında, sanıkların eylemlerinin TCK"nın 106/2-c maddesi kapsamında olduğu, ancak sanık ..."ın müstakilen mağdur ..."e yönelik gerçekleştirmiş olduğu bıçak ile tehdit eylemine iştirakleri söz konusu olmadığından, sanık ... hakkında yalnızca TCK"nın 106/2-c maddesi gereğince mahkumiyet kararı verilmesi yerine, aynı Kanunun 106/2-a maddesi de uygulanarak cezada teşdit yoluna gidilmesi,
2-Sanık ..."ın silahla tehdit eylemine sanık ..."ın iştirak etmemesi, yaşanan olayda tehdit içerikli herhangi bir söz veya davranışta bulunmaması ve sadece olay yerinde bulunması hususları gözetilmeden, sanık ... hakkında yetersiz gerekçe ile mahkumiyet kararı verilmesi,
3-Sanık ..."ın diğer sanıkların eylemlerine katılımı söz konusu olmaksızın, tek başına mağdur ..."i silahla tehdit ettiği gözetilmeden, sanık ... hakkında yalnızca TCK"nın 106/2-a maddesi gereğince mahkumiyet kararı verilmesi yerine, aynı Kanunun 106/2-c maddesi de uygulanarak cezada teşdit yoluna gidilmesi,
Kanuna aykırı, sanık ... müdafii ile sanıklar ... ve ..."ın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan tebliğnameye uygun olarak, HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 13/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.