BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/541 Esas 2020/1054 Karar Sayılı İlamı
Esas No: 2019/541
Karar No: 2020/1054
Karar Tarihi: 15.12.2020
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/541 Esas 2020/1054 Karar Sayılı İlamı
T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/541 Esas
KARAR NO : 2020/1054
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/07/2019
KARAR TARİHİ : 15/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile borçlular arasında imzalanan ----gereği, adı geçen şirket lehine verilen kuruluşumuz kefaleti ---- ile ------ müteselsil kefil sıfatı ile borçtan sorumlu olduklarını, Davalı/borçlu -------- akdettiği sözleşmelerden doğan taahhütlerini yerine getirmediğini, davalı borçluların ---- kefalete konu kredi borcunu ödememesi nedeni ile anılan ---talebi ile Kuruluşumuz kefaletine başvurarak sorumluluk tutarını tazmini talep edildiğini, bankanın talebi üzerine müvekkili tarafından kefalete konu ------ ödeme yapıldığını, bunun üzerine davalı/borçlu ipekhan----- Noterliğinin --- tarih ve ---- yevmiye nolu ihtarnamesi ve eki hesap özeti borçlarının ödenmesi, aksi halde icra takibine geçileceğinin ihtar edildiğini, ancak ihtarnameye rağmen borcun ödenmediğini, davalılar hakkında, İstanbul Anadolu ---. İcra Müdürlüğünün ---- Sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalılar/borçlular vekili tarafından üç borçlu yönünden de icra takibine haksız olarak borca itiraz edildiğini, yapılan itiraz neticesinde icra takibi, bu borçlular/davalılar yönünden durduğunu, borçlular/davalıların takibin neden yapıldığını anlamadıklarına dayalı itirazları da haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu nedenle durdurulan takibin devamına, %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesi incelendiğinde, iddia edilen her bir vakıanın hangi deliller ile ispat edileceği unsuru tam olarak yer almadığını, öncelikle davacıya bu husustaki eksiklikleri tamamlaması için kesin süre verilmesini, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini talep ettiklerini, davalılardan --------------------- kredi kullandığını,----- tarihinde kefalet taahhütnamesi imzaladığını, ancak müvekkili----kredi taksitlerinden bir bölümünü ödeyememesi nedeniyle ---- temerrüde düştüğünü, ancak müvekkilleri açısından işin bilinmez kısmı buradan itibaren başladığını, davacı kurumun müvekkil -------- ödemiş olup olmadığı ve ödediği tutarı temlik alıp almadığını anlamadıklarını, çünkü ------ İstanbul Anadolu ---. İcra Müdürlüğü --- Sayılı dosyası ile aynı alacağa dayanarak aynı tutarı iş bu davanın davalılarından talep ettiğini, bunun üzerine banka aleyhine İstanbul Anadolu ----. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde bir menfi tespit davası açıldığını, ardından müvekkili---kurumun bahsi geçen borcu devraldığına inanarak arasında borcu yeniden yapılandırılmak üzere bir sözleşme yaptığını, ardından borcun bir kısmı daha davalı kuruma ödendiğini, ne var ki müvekkili --- ve diğer kefiller borcun tamamını ödeyemediğini, davanın reddi ile davalı kurumun İİK m.67/2 hükmü kapsamında icra takibini başlatmakta haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle müvekkillerin zararlarının davalı kurumdan alınarak müvekkillerine ödenmesine, açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle davacı tarafça başlatılan İstanbul Anadolu --- İcra Müdürlüğünün --- sayılı icra takibine davalıların yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
6100 Sayılı HMK.'nın 166. maddesi uyarınca, aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar. Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır.
Mahkememizce incelenen İstanbul Anadolu---. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ---Esas sayılı dosyasında davanın açılma tarihinin---- olduğu, Mahkememizde açılan davanın açılma tarihinin ise----olduğu, eldeki davanın daha sonra açıldığı, her iki davanın arasında bağlantı olduğu, Mahkememize açılan davaya konu alacak ile birleştirilen mahkemeye konu dava konusu alacakların aynı kredi alacağından kaynaklandığı, birleştirilen mahkemede görülmekte olan davanın Mahkememize konu icra takibi nedeniyle aynı alacaktan dolayı hem bankaca hem kurumca iki ayrı takip yapıldığından bahisle açılan menfi tespit davası olduğu, her iki davanın benzer sebeplerden doğduğu anlaşılmış, usul ekonomisi gereği tahsilde tekerrür olmaması amacıyla birlikte görülerek karara bağlanmasının gerektiği, dikkate alınarak aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki mahkemelerde Mahkemece kendiliğinden birleştirme kararı verilebileceğinden, birleştirme kararı verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalar arasında hukuki ve fiili bağlantı bulunması nedeniyle mahkememizin iş bu dava dosyasının İstanbul Anadolu ---. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ----Esas Sayılı dava dosyası ile HMK. m. 166 gereğince BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Yargılamanın İstanbul Anadolu ---. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ---- Sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine,
3-Mahkememiz esasının bu şekilde kapatılmasına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda esasla birlikte istinaf yolu açık olmak üzere bu aşamada KESİN olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
