10. Hukuk Dairesi 2021/1951 E. , 2021/12978 K.
"İçtihat Metni"Bölge Adliye Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
No : 2019/2051-2021/33
İlk Derece Mahkemesi : ... 1. İş Mahkemesi
No : 2018/309-2019/476
Dava, iş kazasının tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekilli tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili, müvekkilinin dava konusu iş kazasının meydana geldiği sırada davalı işveren nezdinde temizlik, park ve bahçe düzeninin sağlanmasına yardımcı olma, sulama işçisi olarak çalıştığını, 15/07/2014 tarihinde saat 11:30 da meydana gelen iş kazasının davalı iş verenin ... Gök Medresesi etrafının park ve bahçe düzenlemesi talimatı üzerine davacının görevini yaptığı sırada meydana geldiğini, işini bitirdikten sonra iş malzemelerine omzunda yükleyerek taşıdığı sırada düşerek ayak bileğini kırdığını, evinin kaza yerine yakın olması nedeniyle davacının evine giderek çocukları tarafından hastaneye götürüldüğünü, müvekkilin hastane tarafından yarım alçı yapılarak aynı gün taburcu edildiğini, ağrısı dinmeyince bir hafta sonra hastaneye gittiğinde iki farklı yerde kırık olduğunun tespit edildiğini, sonrasında ayağının tamamen alçıya alındığını, sonrasında tedavi sürecinde kazadan sonra işverence davacının işine son verildiğini, müvekkilin geçirdiği iş kazasının davalı işverence davacının talep etmiş olmasına rağmen SGK"ya bildirilmediğini, bunun üzerine kendisi müracaat ettiğinde sürenin geçmiş olması nedeniyle talebin reddedildiğini belirterek, tazminat davalarına esas olmak üzere iş kazasının ve maluliyet oranının tespiti karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II-CEVAP
Davalı SGK Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle, İş kazasından bahsedilmesi için hem işyeri sigortalısı olma (sigortasız çalıştırılan haller hariç ) hem de işyerinde işveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle kazaya uğramış olma koşullarının aynı anda sağlanması gerektiğini, 11.07.2014 tarihinde iş kazası geçirdiği iddiasında bulunan ...’ın 15.07.2014 tarihinde ... Devlet Hastanesine tedavi için başvurduğu, ancak hastaneye iş kazası geçirdiği yönünde bir beyanda bulunmadığı, kuruma yazdığı 11.07.2017 tarihli dilekçe ile kaza iddiasını Kuruma bildirdiği anlaşılmış, ...’ın .... Orman Ürünleri Tel. Tem. Elek. İnş. Nak. San. Tic. Ltd. Şti. sigortalısı olduğu, kendi beyanına göre 11.07.2014 tarihinde bir kazaya maruz kaldığı ve kaza sonrası 15.07.2014 tarihinde ... Devlet Hastanesinde tedavi gördüğü hususlarında bir tereddüt bulunmamasına karşılık, sigortalının maruz kaldığı bu olayın işyerinde ya da işveren tarafından yürütülmekte plan iş nedeniyle ya da görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda ya da işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında meydana geldiği yönünde kazalının kendisi ve tanık olarak gösterdiği şahısların beyanları dışında bir saptama yapılamadığını, işveren tarafından, bahse konu kazaya ilişkin bir iş kazası bildirimi yapılmadığı gibi, kazaya ilişkin incelenmek üzere talep edilen işyeri yasal kayıt ve belgeleri yasal süre içerisinde ibraz edilmediğinden, iş kazasına ilişkin işverenin bilgisine de başvurulamadığını, bu nedenle şahsın kaza iddiasının doğruluğuna kanaat oluşturacak netlikte bir bilgiye ulaşılamadığından vuku bulan olay hakkında iş kazası olduğu yönünde hükme varılamadığından olaya ilişkin iş sağlığı ve güvenliği mevzuatı yönünden bir değerlendirme ile işveren, kaza geçirdiğini iddia eden sigortalı ve üçüncü bir kişi hakkında kusur sorumluluğu anlamında bir öneride bulunulamadığını, ...’ın maruz kaldığını ihbar ettiği kaza olayının iş kazası olduğu yönünde bir tespit yapılamadığından adı geçene gönderilecek yazı ile durumun bildirilmesi, yazıda ayrıca meydana gelen olayın iş kazası şeklinde değerlendirilebilmesi için iddiasını Mahkeme kararı il ksinleştirmesi hususunda bilgilendirme yapılması gerektiğini, davacı ...’ın maruz kaldığını ihbar ettiği kaza olayının iş kazası olduğu yönünde bir tespit yapılamadığını, Hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Davacının davasının kabulüne,
Davacının 15/07/2014 tarihinde geçirmiş olduğu kazanın 506 SY nın 11.maddesi uyarınca iş kazası olduğunun tespitine, karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
"Davalılardan SGK vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine,
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı Kurum vekili, davaya konu kararın bozulmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
1) Dava, 15/07/2014 tarihinde davalıya ait işyerinde meydana geldiği iddia edilen olayın iş kazası olduğunun tespitine dayanmakta olup Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir.
Kaza tarihinde yürürlükte bulunan 5510 sayılı Kanunun 13. maddesinin birinci fıkrasında iş kazası,
a- Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,
b-(Değişik bend:17.04.2008-5754 S.K./8.mad) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle,
c-Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,
d-(Değişik bend:17.04.2008-5754 S.K./8.mad) Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,
e-Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında, meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen özüre uğratan olaydır.” şeklinde tanımlanmıştır.
Somut olaya dönüldüğünde, mahkemece, yeterince inceleme ve araştırma yapılmadığı, davacının ifadesinin alındığı 23/05/2018 tarihli Kurum Denetmen Raporunda, ilk beyanında olayın 11/07/2014 tarihinde olduğunu belirttiği, sonrasında ise hastaneye hangi tarihte gittim isem o tarihte olay olmuştur şeklindeki beyanı, yine 15/07/2014 tarihli epkriz formunda “ Dirsek diz altı bacak alçısı yapıldığı” tanı bölümünde ise “ vücut bölgesi tanımlanmamış yüzeysel yaralanması” olarak gösterildiği ve iş kazasına ilişkin herhangi bir beyan veya ibarenin bulunmadığı gözetilerek, davacının beyanları arasındaki çelişkinin giderilmediği, hükme esas alınan ve mahkemece tanık olarak, iş kazasının meydana geldiği park yakınındaki gazete bayii İsmail Başçının alınan ifadesinde olayın tam olarak aydınlatılamadığı ve çelişkiler giderilmeden eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiği görülmüştür.
Mahkemece yapılacak iş; yukarıda yapılan açıklamalar ışığında davacının ilk beyanında olayın 11/07/2014’ün de olduğu, sonra ise 15/04/2014 tarihinde olduğunu beyan etmesi, hastane kayıtlarında iş kazası olduğuna dair davacı beyanının olmaması karşısında, davacının ifadesindeki çelişkiler giderilmeli, bu çelişkinin giderilmesi içinde, olaya ilişkin olarak davacının da ifadesinde belirttiği üzere “ hastaneye gelince şefim Hacı Mehmet isimli kişiyi arayıp durumu anlattım ve gelemeyeceğimi söyledim” şeklindeki ifadesinde dikkate alınarak davalı şirket çalışanı olduğu anlaşılan Hacı Mehmet isimli kişinin kimliği tespit edilip iş kazası ile ilgili ifadesine başvurulmalı ve olayın iş kazası olup olmadığı tam olarak belirlenmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 27/10/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.