Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/24615
Karar No: 2013/30756

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2013/24615 Esas 2013/30756 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2013/24615 E.  ,  2013/30756 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Tavşanlı 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
    TARİHİ :30.10.2012
    NUMARASI :Esas No:2012/265 Karar No:2012/471

    Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 17.09.2013 gün ve 1405-21130 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü;
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir.
    1-Temyiz ilamında yer alan açıklamalara göre davalı bankanın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan karar düzeltme istekleri yersizdir.
    2-Davacı, aile konutu olan taşınmazda, davalı eşi tarafından, diğer davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini belirterek, Türk Medeni Kanununun 194. maddesi gereğince ipoteğin kaldırılmasını ve tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulmasını istemiştir. Davalı banka, iyiniyetli olduğunu savunmuş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava konusu taşınmazın aile konutu olarak özgülendiği tartışmasızdır. Davalı banka şirketi iyiniyetli olduğunu savunduğuna göre; kanunun lyıniyete sonuç bağladığı durumlarda (TMK md.3) asıl olan iyiniyetin varlığıdır. İpotek tesis tarihinde tapu kütüğünde taşınmazın "aile konutu" olduğuna ilişkin bir şerh bulunmadığına göre, lehine ipotek tesis edilen bankanın kazanımı iyiniyetli olması halinde korunur (TMK md.1023). Zira, Türk Medeni Kanununun 194/1. maddesi ile tapuya güven ilkesine bir istisna getirilmiş değildir. Kanunun iyiniyete hukuki bir sonuç bağladığı durumlarda, asıl olan iyiniyetin varlığıdır. İyiniyetin varlığı asıl olduğuna göre, lehine ipotek tesis edilen bankanın kötüniyetli olduğunu kanıtlama yükümlülüğü bunu iddia edene düşer (TMK md.6). Bu durumda tapu kütüğünde aile konutu şerhi bulunmadığı dikkate alındığında, davalı bankanın kötüniyetli olduğunu kanıtlama yükü davacıya düşer. Davacı, davalı bankanın kötüniyetli olduğunu kanıtlayamamıştır.Şu hale göre, tapuya güven ilkesini esas alan Türk Medeni Kanunu"nun 1023.maddesi koşullan işlem tarafı olan banka lehine gerçekleşmiştir. Bu durumda ipoteğin kaldırılması davanın reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. (H.G.K."nun 24.04.2013 tarih, 2012/2-1567 Esas, 2013/579 Karar sayılı ilamı)Ancak bu husus ilk inceleme sırasında gözden kaçtığından davalı bankanın bu yöne ilişkin karar düzeltme isteğinin kabulüyle Dairemizin 17.09.2013 tarihli onama kararının ipoteğin kaldırılması talebi yönünden kaldırılarak hükmün bu yönden bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda 2. bentte açıklanan sebeple davalı bankanın ipoteğin kaldırılması yönündeki karar düzeltme isteklerinin kabulüyle Dairemizin 17.09.2013 tarih 2013/1405 esas, 2013/21130 karar sayılı onama ilamının ipoteğin kaldırılması yönünden kaldırılarak hükmün bu yönden BOZULMASINA, davalı bankanın diğer yönlere ilişkin karar düzeltme isteklerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple REDDİNE, oyçokluğuyla karar verildi.25.12.2013(Çrş.)
    KARŞI OY YAZISI
    İpotek işleminden önce davalı banka görevlileri tarafından davaya konu taşınmaz incelenerek ekspertiz raporu düzelenmiş olup, bu rapordan taşınmazın konut olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır. Taşınmazın aile konutu olduğu bellidir. Bu durumda tapuda aile konutu olmadığı gerekçesiyle bankanın iyi niyetinden söz edilemez. Davalı banka basiretli bir tacir gibi davranıp, davacının muvafakatini almakla yükümlüdür. Bu sebeple dairemizin onama kararının doğru olduğu görüşünde olduğumdan karar düzeltme talebinin reddi gerekir. Çoğunluğun bozma düşüncesine katılmıyorum.
    KARŞI OY YAZISI
    Taşınmazın aile konutu olduğu konusunda bir tartışma yoktur. Davalı bankanın malik olmayan eşin ipoteğin konulması konusunda açık rızasının bulunduğu yönünde bir savunması da bulunmamaktadır. Türk Medeni Kanununun 194. maddesi "Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz" hükmünü getirmiştir. Türk Medeni Kanununun 194. maddesi aile konutuyla ilgili eşin yaptığı işlemden dolayı malik olmayan eşin zarar görmesini önlemeyi amaçlamıştır. O halde malik olmayan eşin açık rızası alınmadan yapılan işlemin kesin hükümsüz olacağı açıktır.
    Yukarıda açıkladığım sebeplerden dolayı yerel mahkeme kararının usul, yasa ve yasanın düzenleniş amacına uygun olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle değerli çoğunluğun bozma düşüncesine katılmıyorum.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi