23. Hukuk Dairesi 2016/927 E. , 2018/3524 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili; müvekkilinin davalı aleyhinde ... takibi başlattığını,davalının takibe itiraz ettiğini, davalının itirazının usulsüz ve haksız olduğunu, ....09.2007 tarihinde borçlunun damadı... tarafından davacı kooperatif vasıtasıyla kredi çekildiği ve borçlu ..."in de bu krediye müşterek ve müteselsil borçlu sıfatı ile imza attığını, ayrıca kendisine ait arsayı da ipotek verdiğini, kredi sözleşmesi ve ipotek sözleşmesinde bu durumun açıkça belli olduğunu ikleri sürerek itirazın iptaline davalının %40 oranında ... inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamında; 2007 sözleşme tarihi itibariyle mülga Borçlar Kanununun da yürürlükte olduğu dikkate alınarak davalı anılan sözleşmeyi müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığından ve imzası inkar edilmediğinden ödenmeyen borç yönünden sorumlu tutulması gerektiği, her ne kadar ... takibinde asıl alacak ....226,99 TL olarak ifade edilmiş ise de bilirkişi incelemesi aşamasında celbedilen banka kayıtlarına göre asıl alacak bedelinin esasen ....375,00 TL olduğu gerekçesiyle bu miktar yönünden itirazın kaldırılmasına, yine bu bedele sözleşmede ayrıca kararlaştırıldığından %40 oranında temerrüd faizi yürütülmesine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
...-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin itirazları yerinde görülmemiştir.
...- Dava, kredi sözleşmesine dayalı olarak dava dışı bankaca davacıdan tahsil edilen alacağın rücuen tahsili için başlatılan ... takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı kooperatifin, kefil olarak ödediği miktarın tamamını kredinin asıl borçlusundan isteyebilmesi mümkündür. Ancak müteselsil kefil olan davalı yönünden 818 sayılı BK"nın 487/.... maddesi atfı gereğince somut uyuşmazlıkta uygulanması gereken 488. maddesinin ikinci cümlesi uyarınca kefillerin birbirlerine sorumluluğu her bir kefile düşen pay ile sınırlıdır. Kefil olan davalı, borcun bir kısmını ödeyen kefil davacıya karşı toplam borç miktarından davacı da dahil olmak üzere toplam kefil sayısına bölünmesi suretiyle payına düşen miktar kadar yükümlüdür. Dolayısıyla, davalı ve davacı kooperatif aynı borcun kefili olmaları nedeniyle, 818 sayılı BK"nın 488. maddesi nazara alınarak hüküm kurulması gerekirken, davalının borcun tamamından sorumlu olacak şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (...) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (...) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz peşin harcın davacıdan alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05.06.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.