Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2021/3732
Karar No: 2021/10049
Karar Tarihi: 23.09.2021

Danıştay 6. Daire 2021/3732 Esas 2021/10049 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/3732
Karar No : 2021/10049

TEMYİZ EDEN TARAFLAR : I-(DAVALILAR)
1- … Bakanlığı

VEKİLİ : Av. …

2- … Büyükşehir Belediye Başkanlığı

VEKİLİ : Av. …

3- … Belediyesi Başkanlığı

VEKİLİ : Av. …

II- (DAVACI) …

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF : 1- … Bakanlığı

4- …

İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: İstanbul İli, Avcılar İlçesi, ... Mahallesi, ... Cad., ... pafta, ... parselde kain Apartmanda bulunan ... ve … numaralı bağımsız bölümler sebebiyle uğranıldığı öne sürülen 912.400,00-TL maddi, 20.00,00-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yürütülecek yasal faiziyle birlikte tazmini istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının Danıştay Altıncı Dairesinin 01/10/2013 tarih ve E:2013/6263, K:2013/5442 sayılı kararıyla bozulması üzerine davanın kısmen kabulüne, bina değerine isabet eden 303.195,66-TL maddi zararın davanın açıldığı 01/06/2012 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davalılardan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya dair maddi tazminat istemi yönünden davanın reddine, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 10.000-TL manevi tazminatın dava tarihi olan 01/06/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idarelerden alınarak davacıya ödenmesine, manevi tazminat isteminin 10.000-TL'ye ilişkin kısmının reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararının Danıştay Ondördüncü Dairesinin 28/03/2017 tarih ve E:2017/429, K:2017/1836 sayılı kararıyla bozulması üzerine, bozma kararına uyularak, davanın kısmen kabulü ile 87.831,00-TL maddi tazminatın ve 3.333,33-TL manevi tazminatın davalı Çevre ve Şehircilik Bakanlığından, 87.831,00-TL maddi tazminatın ve 3.333,33-TL manevi tazminatın davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığından, 87.831,00-TL maddi tazminatın ve 3.333,33 TL manevi tazminatın davalı Avcılar Belediye Başkanlığından olmak üzere toplam 263.493,00-TL maddi tazminatın ve 10.000,00-TL manevi tazminatın dava tarihi olan 01/06/2012 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davalı idarelerden alınarak davacıya ödenmesine, yukarıda belirtilen miktarların üzerindeki (fazlaya ilişkin) maddi ve manevi tazminat talebi yönünden davanın kısmen reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
1-Avcılar Belediye Başkanlığı tarafından; faiz başlangıcının hatalı belirlendiği, dava konusu heyelan nedeniyle herhangi bir kusur ve sorumluluklarının bulunmadığı, aynı parsele ilişkin başka dosyalarda farklı kusur oranları belirlendiği, manevi tazminatın fahiş belirlendiği belirtilerek, kararda aleyhlerine olan hususların bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
2-İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından; zarardan sorumlu tutulamayacakları, kusurlarının bulunmadığı, işlem ve eylemlerle illiyet bağının bulunmadığı manevi tazminata hükmedilemeyeceği belirtilerek, kararda aleyhlerine olan hususların bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
3-Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından; dava konusu heyelan nedeniyle herhangi bir kusur ve sorumluluklarının bulunmadığı, harçtan muaf oldukları, manevi tazminata hükmedilemeyeceği belirtilerek, kararda aleyhlerine olan hususların bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
4-Davacı tarafından; yapının ruhsatlı ve iskanlı olduğu, tazminattan kusur indirimi yapılmasının hukuka aykırı olduğu, dosya kapsamındaki raporlar arasında çelişki olduğu, kararın emsal kararlara aykırı olduğu, reddedilen kısım için aleyhe yargılama giderlerine hükmedilmesinin adil yargılanma hakkına aykırı olduğu belirtilerek, kararda aleyhlerine olan hususların bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI :
1-Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından; davacının temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
2-İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından savunma verilmemiştir.
3-Avcılar Belediye Başkanlığı tarafından savunma verilmemiştir.
4-Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ … DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden, yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeksizin, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :
İstanbul ili, Avcılar ilçesi, ... mahallesi, … sokak, … sokak, … sokak ve ... Yolu caddesinin bulunduğu bölgenin zemininde hareketlilik gözlemlendiği ve yapılan jeolojik ve jeoteknik inceleme sonucu muhtemel bir heyelan tehlikesinin ortaya çıktığı ve bunun da can ve mal güvenliği açısından tehlike oluşturacağı gerekçesiyle anılan bölgenin bir kısmının Yerleşime Uygun Olmayan Alan (Y.U.O.A.) olarak saptandığı ve aralarında davaya konu taşınmazın da bulunduğu birçok yapının yıkılarak tahliyesine karar verildiği ve alınan karar gereğince yapıların bir program dahilinde yıkıldığı ve iş bu davanın ise yıkımına karar verilen yapılar nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen 912.400,00-TL maddi ve 20.000,00-TL manevi zararın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tazmini istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 125. maddesinin 1. fıkrasında, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtilmiş, son fıkrasında ise, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararları ödemekle yükümlü olduğu hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdarenin hukuki sorumluluğunun kabulü için, kusursuz sorumluluğa ilişkin istisna halleri dışında, idarenin yürüttüğü kamu hizmetinin, kötü işlemesi, geç işlemesi yada hiç işlememesi sebeplerinden birisiyle kusurlandırılmış olması gerekmektedir. Hizmet kusuru, iradi bir işlem yada eylemden kaynaklanabileceği gibi, idarenin dikkatsizliğinden, tedbirsizliğinden ve ihmalinden de kaynaklanabilir. Yine zarar ile idari eylem veya işlem arasında uygun illiyet bağının da bulunması gerekmektedir.
Hizmet Kusuru bulunan idarelerin tazminata esas olmak üzere kusur oranlarının belirlenmesi yönünden;
Dosyanın incelenmesinden; davacının, arsa sahibinin ve yapı müteahhidi ile yapıya ilişkin projeler nedeniyle fenni mesuliyet üstlenen kişilerin taşıdığı hukuki sorumluluklar, dikkate alınarak kusurları olup olmadığı hususlarının da irdelenmesi suretiyle kusur oranlamasının yapıldığı ve tazminat miktarının kusur oranları nispetinde davalı idarelere ayrı ayrı yükletildiği anlaşılmakla birlikte, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen ve hükme esas alınan raporda; davaya konu ... parsel, 3. Blok'ta bulunan yapı sebebiyle davacının %10 kusurunun bulunduğu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin %30, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının %30 ve Avcılar Belediye Başkanlığının da %30 oranında kusurlarının bulunduğu tespitlerine yer verildiği görülmektedir.
Uyuşmazlıkta; aynı maddi olaya ilişkin başka davacılar tarafından açılan tazminat davalarında, farklı mahkemeler tarafından yine farklı bilirkişi heyetlerine yaptırılan incelemeler neticesinde; olaya ilişkin sorumluluklar üzerinde, aynı parselde bulunan yapılara ilişkin aynı veriler değerlendirildiği halde, değişik kusur oranlamaları üzerinden birbiri ile çelişik kararlar verildiği anlaşıldığından, (örneğin; ... sayılı parselde bulunan 3. Bloğa ilişkin bir başka dosyada da -... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile verilen ve Dairemizin 11/11/2020 tarih ve E:2020/2435, K:2020/10745 sayılı kararı ile onanan ve yine Dairemizin 10/06/2021 tarih ve E:2021/5014, K:2021/8092 sayılı karar düzeltme ret kararı ile kesinleşen- yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin %60, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının %30 ve Avcılar Belediye Başkanlığının da %10 oranında kusurlarının bulunduğu tespitlerine yer verildiği görülmektedir.
Bu durumda; aynı parsellerde bulunan ve aynı aykırılıkları içeren yapılar hakkında hüküm birlikteliğini sağlamak adına, emsal diğer dosyalardaki kusur oranlarına dair bilirkişi incelemeleri de dikkate alınmak suretiyle (gerekirse tüm davalar için aynı bilirkişi heyetinden rapor alınmak suretiyle) tazminat miktarının kusur oranları nispetinde davalı idarelere ayrı ayrı yükletilmesi gerektiğinden, hesaplanan maddi ve manevi zararların tazmini yükümlülüğünün davalı idarelere, kararda belirtilen oranda yüklenerek hüküm kurulmasında hukuki isabet görülmemiştir.
Bilirkişi raporundaki tazminata ilişkin miktarın belirlenmesi usulü ve tespit dönemi yönünden;
Dosya kapsamında yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde, Mahkemece yapılan araştırma sonucunda tespit edilen yıkım tarihi olan 2015 itibarıyla tazminat hesaplaması yapıldığı görülmekle birlikte, aynı binaya ilişkin ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına ilişkin dosyasında alınan bilirkişi raporunda, 2016 yılı verilerine göre arsa değer kaybının 2750-TL/m2 üzerinden hesaplandığı, işbu dosyada hükme esas alınan 23.11.2020 tarihli bilirkişi raporunda ise 2015 yılı verilerine göre arsa değer kaybının 1250-TL/m2 üzerinden hesaplandığı, yine bu dosyada bulunan ve 2015 yılı verilerine göre hazırlanan 02.07.2015 tarihli raporda da arsa değer kaybının 1600-TL/m2 üzerinden hesaplandığı görülmektedir. Bu sebeple, aynı binaya ilişkin verilen diğer Mahkeme kararları da dikkate alınarak, gerekli görülmesi halinde, söz konusu raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için ek rapor da alınmak suretiyle karar verilmesi gerekirken, bahsi geçen çelişkili durum giderilmeksizin verilen kararda hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Öte yandan; temyize konu kararda, tazminata esas bedelin 2015 tarihi itibarıyla hesaplandığı halde, faiz başlangıcı olarak, 2012 yılı olan dava tarihinin belirlenmesinde hukuka uyarlık bulunmamakla birlikte, bozmaya uyulması durumunda yeniden yapılacak yargılamada; faiz başlangıcı olarak tespite esas alınan yılın; değer tespitinde esas alınan yılın, davanın açılmasından önceki bir tarih olması durumunda ise faiz başlangıcı olarak -taleple bağlı kalınarak- dava tarihinin kabul edilmesi gerekmektedir.
Diğer yandan; davaya konu taşınmaz belediye tarafından yıktırıldığından, enkaz bedeli hususunda, davacının uhdesinde kalıp kalmadığı tespitine göre karar verilmesi gerektiği açıktır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen kabulüne, kısmen reddine ilişkin temyize konu ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 23/09/2021 tarihinde esas yönünden oybirliği, gerekçe yönünden oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY (X):
Dosyanın incelenmesinden; her ne kadar dosya kapsamındaki raporlar arasında çelişki mevcut olsa da, davaya konu aynı binaya ilişkin verilen ve Dairemizce de onanarak kesinleşen, ... İdare Mahkemesi … tarih ve E:…, K:… sayılı dosyasında verilen karara dayanak alınan bilirkişi raporunda yapılan hesaplama çerçevesinde belirlenen bedelin, Mahkemece resen yıkım tarihi olan 2015 yılına güncellenmesi ile karar verilmesi mümkün olduğundan, ek rapor alınması gerektiği hususundaki bozma gerekçesi yönünden çoğunluk kararına katılmıyorum.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi