20. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/5385 Karar No: 2019/6733
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/5385 Esas 2019/6733 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava konusu taşınmazın kadastro işlemleri sırasında bahçe vasfıyla davalıların adına tespit edildiği, ancak Hazine vekili tarafından dava açılarak taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu ve davalılar yararına zilyetlikle kazanma şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle Hazine adına tesciline karar verilmesi talep edildiği belirtiliyor. Mahkeme, taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına kayıt ve tesciline karar vermiş, ancak davalı taraf vekili bu karara temyiz başvurusunda bulunmuştur. Dosya incelendiğinde, çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu tespit edildiği ve mahkeme kararının bu yönde isabetli olduğu belirtiliyor. Ancak, 6099 sayılı kanunun 16. maddesiyle 3402 sayılı kadastro kanununa eklenen hükümler gereğince davalı aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmesinin doğru olmadığı, ancak bu nedenle hükmün bozulmayacağı ve yeniden yargılamaya gerek olmadığı sonucuna varılmıştır. Bu nedenle, hüküm düzeltilerek onanmış ve kanun maddeleri açıklanmıştır. Kanun maddeleri: 36/A, 17, Geçici 11.
20. Hukuk Dairesi 2017/5385 E. , 2019/6733 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında .....sayılı 2911,85 m2 yüzölçümündeki taşınmaz bahçe vasfıyla senetsizden davalıları adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde özetle; çekişmeli taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu gibi taşınmazda davalılar yararına zilyetlikle kazanma şartları da oluşmadığını belirterek taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda.....aim 122 ada 28 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın kabulüne, tespitin iptaline, 122 ada 28 parselin orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından esasa ve vekalet ücretine yönelik olarak temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede ilk tesis kadastrosu 1973 yılında 766 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılmıştır. 2015 yılında, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesi ile yenileme çalışması ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun Ek 5. maddesi gereği orman kadastro çalışmaları yapılmış, orman kadastro çalışmaları 03/10/2015 tarihinde kesinleşmiştir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın zilyetlikle iktisabı mümkün olmayan orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına göre yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesiyle 3402 sayılı Kanuna eklenen "Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” şeklindeki 36/A ve 17. maddeleri ile eklenen "Bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır.” şeklindeki geçici 11. maddesi hükümleri gereğince bu dava dosyası yönünden davalı aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmesi doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasının 3 ve 6 numaralı bentlerinin hükümden çıkarılarak yerine "3-6099 sayılı Kanunla 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına" ibaresi eklenmesi suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 19/11/2019 günü oy birliğiyle karar verildi.