Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/8976
Karar No: 2014/5526
Karar Tarihi: 11.03.2014

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2013/8976 Esas 2014/5526 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2013/8976 E.  ,  2014/5526 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Van İş Mahkemesi
    Tarihi :14.03.2013
    No :2010/100-2013/47

    Davacı, 506 sayılı Yasa (5510 sayılı Yasanın 4/1-a maddesi) kapsamındaki sigortalılığı ile çakışan 1479 sayılı Yasa (5510 sayılı Yasanın 4/1-b maddesi) kapsamındaki sigortalılığının iptalini ve tahakkuk ettirilen prim borcu ve ferileri nedeniyle borçlu olmadığının tespitini istemiştir.
    Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde, davanın kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Somut olayda; davacının 30.05.2006 – 05.07.2006 tarihleri arasında tam gün bildirimli, 10.10.2008 - 2010/3. ayına kadarki dönemlerde yer yer birbiri ile çakışan 3 işyerinden tam gün bildirimli SSK (5510 sayılı Yasanın 4/1-a md kapsamında) çalışmaları olduğu, davacının 17.01.2007 tarihinden başlayan mühendislik faaliyetinden kaynaklanan vergi kaydına istinaden 17.01.2007 tarihinden itibaren Bağ-Kur (5510 sayılı Yasanın 4/1-b madesi) kapsamında re"sen kayıt ve tescilinin yapıldığı, dava tarihi olan 06.04.2010 tarihine kadar terkin verilmediği, davacının sicil ve oda kaydının bulunmadığı, Devlet su İşleri Genel Müdürlüğü 17. Bölge Müdürlüğünün 06.05.2010 tarihli yazısında, davacı isminde çalışanın bulunmadığı bildirildiği, dava dilekçesinde, davacının vergi kaydına istinaden re"sen Bağ-Kur sigortalılığı başlatıldığından sonraki yılın 2. ayında DSİ Van İl Müdürlüğünde çalışması olduğunu belirterek SSK"lı çalışmaları ile çakışan, vergi kaydına istinaden re"sen tescil edilen Bağ-Kur sigortalılığının iptali ile prim ve ferileri nedeniyle borçlu olmadığının tespitini istediği, mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporundaki, 6111 sayılı Yasanın 33. maddesi ile değişik 5510 sayılı Yasanın 53. maddesinin geçmişe şamil uygulanabileceği ve dava tarihi itibariyle prim borcu bulunmadığına ilişkin kanaat esas alınarak, davacının 5510 sayılı Yasanın 4/1-b maddesi kapsamındaki (Bağ-Kur) hizmetinin 10.10.2008 tarihinden itibaren sona erdiğini ve bu tarihten itibaren 5510 sayılı Yasanın 4/1-a maddesi kapsamında hizmetinin geçerli olduğunun tespiti ile davacının dava tarihi olan 06.04.2010 tarihiden itibaren davalı kuruma faiz dahil prim borcu bulunmadığının tespitine yönelik davanın kabulüne dair karar verilmiştir.
    Davanın yasal dayanağı, ihtilaf konusu dönemde yürürlükte bulunan 5510 sayılı Yasanın 53. maddesidir.
    Sigortalılık hallerinin birleşmesini düzenleyen 53. maddenin birinci fıkrasında ise, sigortalının, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde yer alan sigortalılık hallerinden birden fazlasına aynı anda tabi olmasını gerektirecek şekilde çalışması halinde; öncelikle aynı maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında, (c) bendi kapsamında çalışması yoksa ilk önce başlayan sigortalılık ilişkisi esas alınarak sigortalı sayılacağı belirtilmiştir.
    Bu bağlamda 5510 sayılı Yasanın 53. maddesinde, 13.02.2011 tarihli 6111 sayılı Kanunun 33. maddesi ile yapılan değişiklik üzerinde de durmakta yarar vardır. Anılan değişiklik ile, 53. madde “Sigortalının 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde yer alan sigortalılık statüleri ile (c) bendinde yer alan sigortalılık statüsüne aynı anda tabi olacak şekilde Kanun kapsamına girmesi halinde öncelikle aynı maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında, (a) ve (b) bentlerinde yer alan sigortalılık statülerine tabi olacak şekilde Kanun kapsamına girmesi halinde ise aynı maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılır..." şeklinde değiştirilmiş ise de; 6111 sayılı Kanunun yürürlüğe dair 215/b. maddesindeki, "...33...maddesi yayımı (25.02.2011) takip eden ayın birinci günü (01.3.2011)yürürlüğe girer." düzenlemesi ile, "Kanunun 53 üncü maddesinin birinci fıkrasında bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla yapılan değişiklikler, bu değişikliklerin yürürlüğe girdiği tarihten öncesi için uygulanmaz." şeklindeki aynı yasanın geçici 33. maddesi gözetildiğinde, uyuşmazlığın çözümünde, 5510 sayılı Kanunun 53. maddesinin, 6111 sayılı Kanunla değiştirilmeden önceki halinin esas alınacağı anlaşılmaktadır.
    Mahkemece, yukarıda açıklanan ilke ve esaslar doğrultusunda, uyuşmazlık konusu olan döneme ilişkin olarak, 506 sayılı Yasa (5510 sayılı Yasanın 4/1-a maddesi) ve 1479 sayılı Yasa (5510 sayılı Yasanın 4/1-b maddesi) kapsamında geçerli sigortalılığın var olup olmadığı belirlenmeli, bu bağlamda dava dilekçesinde belirtilen ancak davacının hizmet cetvelinde görülmeyen DSİ Van Bölge Müdürlüğündeki çalışma iddiası davacı tarafa açıklattırılmalı, gerekirse ön sorun yapılmalı, çakışan dönem bulunması halinde ise; 01.10.2008 tarihi öncesi dönem yönünden sosyal güvenlik sistemimizde çifte sigortalılığın söz konusu olmaması nedeniyle, aynı döneme rastlayan gerçek ve fiili çalışmalardan hangisinin kişinin hayatında ekonomik olarak baskın çalışma niteliği taşıdığı, davacının; emek ve mesaisini ağırlıklı olarak hangi sigortalı çalışmaya tahsis ediyorsa, ekonomik yönden geçimini hangi çalışmadan sağlıyorsa o çalışmaya üstünlük tanınması gerektiği gözetilerek yöntemince araştırılmalı, açıklanan ilkelere göre belirlenen gerçek ve fiili çalışmanın tabi olduğu sigortalılık gözetilerek 01.10.2008 tarihinden sonra çakışan sigortalılıklarda, önce başlayan sigortalılığa değer verilerek, varılacak sonucuna göre çakışan dönemde davacının tabi olduğu sigortalılık belirlenmeli, toplanan ve toplanacak delillerin sonucuna göre bir karar verilmelidir.
    Mahkemenin yukarıda açıklanan maddi ve hukuki esaslar doğrultusunda araştırma yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, 11.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi