2. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/25348 Karar No: 2013/30700
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2013/25348 Esas 2013/30700 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2013/25348 E. , 2013/30700 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı (koca) tarafından yoksulluk ve iştirak nafakası yönünden; davalı (kadın) tarafından ise tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve özellikle davalının boşandıktan sonra boşandığı eşinin soyadını taşımasına izin verilmesine ilişkin istemiyle (TMK. md. 173) ilgili harcı yatırılmak suretiyle açılmış bir davası ya da karşı davası olmadığının anlaşılmasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yüklenmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 119.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 24.12.2013 (Salı)
KARŞI OY YAZISI Mahkemece, tarafların boşanmalarına ve ortak çocukların velayetlerinin davalı annelerine verildiği ve babaları ile de kişisel ilişki kurulduğu anlaşılmaktadır. Dosya kapsamından, tarafların evlendikten sonra ..."ya yerleştikleri ve tüm yaşantılarını Alman"ya da sürdürdükleri sabittir. Eğitim çağında olan ortak çocukların ..."daki okullarda öğrenimlerine devam ettikleri ve bundan sonrada tüm ailenin yaşantılarını ..."da devam ettirecekleri anlaşılmaktadır. Bu durumda, ortak çocuklar ile davacı baba arasında kurulan kişisel ilişkinin, çocukların eğitimlerine devam ettikleri ülkenin eğitim ve öğretim kuralları ve tatil süreleri dikkate alınarak kurulması, gerek taraflar yönünden gerekse çocuklar yönünden daha uygulanabilir olduğu düşünülmektedir. Mahkemece kurulan kişisel ilişkinin tarafların ve çocuklarının yaşantıları yurt dışında devam edeceğinden infazda güçlük çıkaracak niteliktedir. Bu nedenlerle, sayın çoğunluğun diğer temyiz yönlerinden onama görüşüne katılmakla birlikte, baba ile çocuklar arasında kurulan kişisel ilişkinin açıkladığım nedenlerle bozulmasını düşündüğümden, bu konuda onama görüşüne katılmıyorum.