MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasındaki 221 sayılı yasa gereğince el atılan taşınmazın hazine adına tescili istemine, birleşen davalar ise kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Asıl davanın reddine, birleşen davaların kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.

- K A R A R -
Asıl dava, 221 sayılı yasa gereğince el atılan taşınmazın hazine adına tescili istemine, birleşen davalar ise kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkindir.
Mahkemece, asıl davanın reddine, birleşen davaların kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı-karşı davalı ... vekilince vekilince temyiz edilmiştir.
Asıl dava yönünden; dosyadaki delil ve belgeler dikkate alındığında davacılar murisi taşınmazın mülkiyetini 1977 yılında hükmen kazanmıştır. Bu durumda kadastro tespit tutanağının kesinleştiği tarihten itibaren Kadastro Kanununun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gözetildiğinde 221 sayılı yasanın uygulama olanağı bulunmadığından asıl davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Birleşen davalar yönünden ise; arazi niteliğindeki taşınmaza net geliri esas alınarak bilimsel yolla değer biçilmesi yöntem olarak doğrudur.Ancak;
Dava konusu taşınmazın Hazine yerine, davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi,
Doğru değil ise de bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasına gerektirmediğinden,
Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; 2 nolu bendinde yer alan (...) kelimelerinin hükümden çıkartılarak, yerine (Hazine) kelimesinin yazılmasına,
Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03/07/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.