Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5336
Karar No: 2016/11378
Karar Tarihi: 25.05.2016

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2016/5336 Esas 2016/11378 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2016/5336 E.  ,  2016/11378 K.

    "İçtihat Metni"




    Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
    (İş Mahkemesi Sıfatıyla)
    Dava Türü : İşe iade

    YARGITAY İLAMI

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    Davacı vekili; davacının davalı ... Belediyesine devredilen ... Belediyesinde 27/01/2005 tarihinden beri büro elemanı olarak fen işleri, yazı işleri, imar işleri müdürlüklerinde çalıştığını, davalı işverence 15.04.2014 tarihli yazı ile görev yaptığı birimden alınarak temizlik işçisi olarak görevlendirildiği ancak davacının esaslı değişiklik teşkil eden görevlendirmeyi işyeri sendika temsilcisi olması nedeniyle kabul etmediğini işverene bildirdiğini, arada yazışmalar sonucunda 30.06.2014 tarihinde temizlik işlerinde görevlendirildiği halde 45 gündür görevini yapmadığı gerekçesiyle iş akdinin tazminatsız feshedildiğini, 6356 sayılı yasa 24.maddesinin; " işveren rızası olmadıkça işyeri sendika temsilcisinin işyerini değiştiremez veya işinde esaslı tarzda değişiklik yapamaz Aksi halde değişiklik geçersiz sayılır. Hükmünü içerdiğini, davacının temizlik işlerindeki görevlendirmeyi kabul etmediğini ve eski görevine gidip geldiğini feshin geçersiz olduğunu belirterek, feshin geçersizliğinin tespitini, müvekkilinin işe iadesini, işe iade kararı kesinleşinceye kadar geçecek süre için temsilcilik süresini aşmamak kaydı ile fesih tarihi ile kararın kesinleşme tarihi arasındaki ücret ve diğer haklarının ödenmesi gerektiğinin tespitini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili; davacının çalıştığı ... Belediyesinin tüzel kişiliğinin sona ermesi nedeniyle mahalli seçimler sonrası Belediyeye katıldığını, davacının 27/01/2005-31/12/2007 yılları arasında geçici işçi olarak büro elemanı görevinde bulunduğunu, 31/12/2007 tarihinde 2007/361 sayıl yazı ile sürekli işçi kadrosuna işçi olarak geçişi yapıldıktan sonra da büro elemanı olarak çalışmaya devam ettiğini, ...Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü"nün 09.04.2004 tarih, 2004/75 sayılı genelgesinde işçi statüsündeki personel, belediyenin memur kadrolarında çalıştırılmamalıdır denildiği, bu nedenle davacının memurluk görevlerine bakmasının yasal olarak mümkün olmadığını, Davacının bağlı bulunduğu sendika ile Belediye arasındaki uyuşmazlık sonucu Yüksek Hakem Kurulunun verdiği kararının 14/06/2014 tarihine kadar geçerli olduğunu, davacının 2014 seçimlerine aday olmasından kaynaklı kasti bir uygulama olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemenin 13/01/2015 tarihli 30 işçi şartı nedeniyle davanın usulden reddine dair kararı Dairemizce işyeri sendika temsilcisinin iş güvencesinden yararlanması için 30 işçi şartının aranmayacağı gerekçesiyle bozulmuş, Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davacının belediyeye işçi olarak alınmış olmasına rağmen fiilen memur gibi çalıştırıldığı, dosyadaki kayıtlar, hayatın olağan akışı ile mevzuat düzenlemeleri karşısında davacının işçi vasfında iken memur gibi çalışamayacağı, fiilen çalışsa bile bunun kendisine bir hak bahşetmeyeceği, bu durumda davacının esas işinin temizlik biriminde çalışmak olduğu, fiilen çalıştığı işlerin kendisine kazanılmış hak sağlamayacağı, bunun hukuken mümkün olmadığı, davalı tarafından yapılan ihtarın iş şartlarında esaslı değişiklik oluşturmadığı, davacıyı esas işine döndürmeye yönelik olduğu, usulüne uygun olarak yapıldığı, davalının farklı zamanlarda (15/04/2014-18/06/2014 arası) yaptığı 3 ayrı ihtara rağmen davacının temizlik işlerinde çalışmaya başlamadığı, çalışmayacağını yazılı olarak beyan ettiği, bu sebeple işçinin yapmak zorunda olduğu (esas görevi olan temizlik biriminde çalışmak) görevi hatırlatıldığı halde ısrarla görevini yapmadığı, feshin haklı ve geçerli nedene dayandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Taraflar arasındaki uyuşmazlık işyeri sendika temsilcisi olan davacının iş akdinin feshinin haklı/geçerli nedene dayanıp dayanmadığı, büro işlerinden alınıp temizlik işine vermenin esaslı değişiklik sayılıp sayılmayacağı hususundadır.
    İşyeri sendika temsilcileri, üstlendikleri görev nedeniyle sendika ve üye işçiler ile işveren arasındaki bağlantıyı sağladıklarından işyerinde çok önemli bir konuma sahip olup bu görevini rahatça yerine getirmeleri için özel bir yasal güvenceye sahiptir.
    Bu kapsamda 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 24. maddesinde ( 2821 Sayılı Kanun 30.) yer alan düzenlemelerin irdelenmesi gerekir.
    İşyeri sendika temsilciliğinin güvencesi başlığı ile kanunda yer alan 24. Maddeye göre;
    “(1) İşveren, işyeri sendika temsilcilerinin iş sözleşmelerini haklı bir neden olmadıkça ve nedenini yazılı olarak açık ve kesin şekilde belirtmedikçe feshedemez. Fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde, temsilci veya üyesi bulunduğu sendika dava açabilir.
    (2) Dava basit yargılama usulüne göre sonuçlandırılır. Mahkemece verilen kararın temyizi hâlinde Yargıtay kesin olarak karar verir.
    (3) Temsilcinin işe iadesine karar verilirse fesih geçersiz sayılarak temsilcilik süresini aşmamak kaydıyla fesih tarihi ile kararın kesinleşme tarihi arasındaki ücret ve diğer hakları ödenir. Kararın kesinleşmesinden itibaren altı iş günü içinde temsilcinin işe başvurması şartıyla, altı iş günü içinde işe başlatılmaması hâlinde, iş ilişkisinin devam ettiği kabul edilerek ücreti ve diğer hakları temsilcilik süresince ödenmeye devam edilir. Bu hüküm yeniden temsilciliğe atanma hâlinde de uygulanır.
    (4) İşveren, yazılı rızası olmadıkça işyeri sendika temsilcisinin işyerini değiştiremez veya işinde esaslı tarzda değişiklik yapamaz. Aksi hâlde değişiklik geçersiz sayılır.
    (5) Bu madde hükümleri işyerinde çalışmaya devam eden yöneticiler hakkında da uygulanır.”
    24. maddenin 1. fıkrasında işverenin işyeri sendika temsilcilerinin iş sözleşmelerini haklı bir neden olmadıkça ve nedenini yazılı olarak açık ve kesin şekilde belirtmedikçe feshedemeyeceği, fesih bildiriminin tebliğinden itibaren bir ay içinde temsilcinin veya üyesi olduğu sendikanın dava açabileceği hükme bağlanmıştır. 24. madde herhangi bir sınırlama getirmeksizin işyeri sendika temsilcilerine güvence sağlamaktadır. Farklı bir anlatımla temsilci, İş Kanunu, Deniz İş Kanunu, Basın İş Kanunu veya Borçlar Kanunu kapsamında çalışsa, iş güvencesi hükümlerine tabi olsa veya olmasa da getirilen güvenceden faydalanacaktır.
    24. maddeye dayanılarak açılan feshin geçersizliği ve işe iade davasında iş sözleşmesinin feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı, feshin yazılı olarak açık ve kesin şekilde yapılıp yapılmadığı değerlendirilecektir. Salt geçerli bir nedene dayanılarak yapılan fesih, feshin geçersizliğini doğuracağı gibi haklı neden bulunsa bile fesih yazılı yapılmamışsa fesih geçersiz sayılacaktır.
    Somut olayda davacının ilk işe girişinden itibaren geçici işçi olarak çalıştırıldığı dönemde dahi büro elemanı olarak çalıştırıldığı sabittir. Esasen bu hususta taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. İşverence büro işçisinin temizlik veya kazma kürek işlerinde çalıştırılması iş şartlarında esaslı değişiklik teşkil eder. Davacının işe girişinden itibaren hiç temizlik işinde çalışmadığı tanıklarca ifade edildiği gibi davacı tarafça sunulan imzalı belgelerde de büro işçisi olduğu tespit edilmiştir. Davacı mahalli seçimlerde de Belediye başkanlığına aday olmuştur. Belediye cevap yazısında zikredilen genelge davacının işe girişinden önce olmasına rağmen davacının fiilen büro elemanı olarak çalıştırıldığı sabit olduğundan, işyeri sendika temsilcilerinin yaptığı işte esaslı değişikliğin rıza hilafına yapılamayacağı amir hüküm olduğundan feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmek gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddi isabetli olmamıştır.
    4857 sayılı Kanunun 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
    HÜKÜM: Yukarda açıklanan gerekçe ile;
    1-Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2-Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
    3-Davacının kararın kesinleşmesinden itibaren altı iş günü içinde işverene başvurması şartıyla, davalı işverence altı iş günü içinde işe başlatılmaması hâlinde, iş ilişkisinin devam ettiği kabul edilerek ücreti ve diğer haklarının temsilcilik süresince ödenmesi gerektiğinin TESPİTİNE,
    4-Davacı işçinin temsilcilik süresini aşmamak kaydıyla fesih tarihi ile kararın kesinleşme tarihi arasındaki ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin GEREKTİĞİNE,
    5-Alınması gereken 29,20 TL harçtan peşin yatırılan 25,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,00 TL harç giderinin davalıdan tahsili ile Hazine"ye gelir kaydına,,
    6-Davacının yaptığı 217,80 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
    7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"ne göre 1.800,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
    8-Artan gider ve delil avansının ilgilisine iadesine,
    9-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davacıya iadesine, 25.05.2016 gününde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi