9. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/39331 Karar No: 2013/16457 Karar Tarihi: 30.05.2013
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2012/39331 Esas 2013/16457 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, norm kadro fazlası ve ihtiyaç fazlası işçi olduğu gerekçesiyle feshedildiğini ve geçerli bir fesih sebebi olmadığını ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, yönetmelik hükümlerinin açık olduğunu ve davacının ihtiyaç fazlası ve norm kadro fazlası işçi olduğu için meclis kararıyla iş ilişkisi kurulmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Yerel mahkeme, feshin geçerli nedene dayanmadığı gerekçesiyle davacının lehine karar vermiştir. Ancak davalı tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay, iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiği iddiasıyla açılan davanın, fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içerisinde açılması gerektiğini belirtmiştir. Davacı dava açma süresi içinde davasını açmıştır ancak dosyada gerekli belgeler olmadığı için karar bozulmuştur. Davanın açılmış olması ve feshin geçerli neden olmadan yapılmış olması yeterli değildir. Kanun maddelerine atıf yapmak gerekirse; 4857 sayılı İş Kanunu'nun 20. maddesi uyarınca iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedilmesi durumunda işçinin dava açma süresi, fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir aydır. Bu süre hak düşürücüdür ve resen dikkate alınır.
9. Hukuk Dairesi 2012/39331 E. , 2013/16457 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine işe iadesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili norm kadro fazlası ve ihtiyaç fazlası işçi olduğu gerekçesiyle feshedildiğini geçerli bir fesih sebebi olmadığını ileri sürerek feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir. B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili; davacının 2008 yılından bu yana geçici işçi pozisyonunda idarelerinde 2011 yılına kadar yasanın amir hükümlerine göre her yıl 6 ayı aşmayan mevsimlik iş ilişkisine dayalı çalışmalarda bulunduğunu, davacının sürekli ve kadrolu olmayıp mevsimlik işçi olduğunu, yönetmelik hükümlerinin açık olduğunu buna göre il genel meclisince davacının talepleri yönünde bir ihtiyaç görülmediğinden ve ihtiyaç fazlası ve norm kadro fazlası işçi olduğundan meclis tarafından geçici işçilere ilişkin bir düzenleme ve karar alınmadığını dolayısı ile meclis kararlarını uygulamakla yükümlü olan idarelerinin bu merkezde kalarak davacı ile aralarında geçici iş ilişkisine dayalı bir iş ilişkisi kurulmasına meclis tarafından ihtiyaç görülmediğinden davacı talebini reddettiğini idareleri tarafından yapılan işlemin hukuka uygun olduğunu belirterek haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak feshin geçerli nedene dayanmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz: Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. E) Gerekçe: İş sözleşmesinin geçerli neden olmadan davalı işveren tarafından feshedildiğini belirten davacı işçi feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. 4857 sayılı İş Kanunu"nun 20. maddesi uyarınca iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini ileri süren işçinin, fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içerisinde feshin geçersizliği ve işe iade istemi ile dava açması gerekir. Bu süre hak düşürücü süre olup, resen dikkate alınması gerekir. İşveren fesih bildiriminde bulunmuş, ancak bunu tebliğ etmemiş olmasına rağmen, örneğin, işçi, işvereni şikâyet ederek, fesih bildiriminin yapıldığı tarihi kesin olarak belirleyecek bir işlem yapmışsa, artık bu tarihin esas alınması uygun olacaktır. Bu anlamda işverenin fesih bildiriminin tebliğden imtina edildiği tutanakların tutulduğu tarih, tutanak düzenleyicilerinin doğrulaması halinde tebliğ tarihi sayılacaktır. Eylemli fesih halinde dava açma süresi, eylemli feshin yapıldığı tarihten itibaren işler. Fesih bildirimine karşı idari itiraz yolu öngören personel yönetmeliği ya da sözleşme hükümleri, dava açma süresini kesmeyeceği gibi, işçinin bu süre içinde hastalığı nedeni ile rapor alması da bu süreyi durdurmayacaktır. Dairemizin kararlılık kazanan uygulaması bu yöndedir. (15.09.2008 gün ve 2008/1860 Esas, 2008/23531 Karar sayılı ilamımız). İş sözleşmesinin önel verilerek feshi halinde, dava açma süresi önelin sona ereceği tarihte değil, işverenin fesih bildirimini tebliğ ettiği tarihten başlar. Somut olayda davacı dava dilekçesinde davalı ...’nin 11.01.2012 tarihli yazısında norm kadro fazlası ve ihtiyaç fazlası işçi personel bulunduğu gerekçe gösterilerek iş sözleşmesinin feshedildiğini belirtmiştir. Ancak dosya kapsamında dava dilekçesinde bahsi geçen 11.01.2012 tarihli yazı bulunmamaktadır. Davacı iş sözleşmesinin davalı tarafından feshedildiğini belirtmektedir. Dosya kapsamına davacının sigorta hizmet cetveli ile çalıştığı görünen işyerlerine ilişkin belgeler getirtilmiştir. Davacının bahsi geçen 11.01.2012 ve dava tarihi olan 16.02.2012 tarihi itibariyle...Mobilya Ev Tekstili İnş. San. ve Tic. A.Ş. isimli şirket nezdinde çalıştığı 01.04.2012 tarihi itibariyle de halen anılan şirkette çalıştığı görülmektedir. Davacının hizmet cetveline göre davalı ...’nde en son 02.07.2011 tarihinde çalıştığı anlaşılmıştır. Öncelikle davanın süresinde açılıp açılmadığını ve husumetin doğru yöneltilip yöneltilmediği tespit için bu husus üzerinde durularak davacının işvereni olarak görünen dava dışı...Mobilya Ev Tekstili İnş. San. ve Tic. A.Ş. ile davalı arasında bir ilişki olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırmayla yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 30.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.