16. Hukuk Dairesi 2019/422 E. , 2019/3164 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın onanmasına ilişkin yukarda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi Hazine tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Çiçekyayla Köyü 103 ada 109 parsel, 110 ada 15 parsel, 111 ada 18 parsel sırasıyla 5.389.02, 3.963,03 ve 652,98 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit edilmiştir. Hazine, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu öne sürerek adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, taşınmazın ölü tespit malikinin mirasçıları adına hisseleri oranında tapuya tesciline karar verilmiş; davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilen hüküm Dairemizin 02.10.2018 tarih, 2016/5100 Esas, 2018/5317 Karar sayılı ilamıyla onanmış olup, bu kez davacı Hazine vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
1- Davacı Hazine vekilinin 110 ada 15 ve 111 ada 18 parsel sayılı taşınmazlara yönelik karar düzeltme nedenlerinin incelenmesinde; Dosya içeriğine, mahkeme kararında belirtilip, Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre anılan parsellere yönelik Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiçbirine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE,
2- Davacı Hazine vekilinin 103 ada 109 parsel sayılı taşınmaza yönelik karar düzeltme istemine gelince; Mahkemece, dava konusu taşınmaz üzerinde, davalı lehine kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla iktisap koşullarının oluştuğu kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece dava konusu taşınmazın öncesinin kime ait olduğu, kimden intikal ettiği ve ne şekilde kullanıldığı hususunda soyut bilirkişi beyanlarına değer verilmiş, tek kişiden oluşan zirai rapor çayır niteliğinde olduğunu bildirmiş ise de taşınmazın niteliğinin belirlenmesi amacıyla 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmamış, bu durumunun tespiti amacıyla hava fotoğraflarından yararlanılmamış, dava konusu taşınmazın çevresi 103 ada 16 parsel sayılı orman parseli ile çevrili olduğu halde yöntemince orman araştırması da yapılmamış, kesinleşmiş orman tahdidi bulunup bulunmadığına bile cevap vermeyen yetersiz orman bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca; öncelikle, dava konusu taşınmazın çevresinde bulunan ve dosyada bulunan tutanak örneğinde kesinleştiği bildirilen 103 ada 16 parsel sayılı taşınmazın kadastro sonucu oluşan tapu kaydının onaylı örneği Tapu Müdürlüğünden, taşınmazın tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, orman mühendisi bilirkişi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi, teknik bilirkişi ve 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulu huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte; yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın öncesinin ne olduğu, kim tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, taşınmazda imar-ihya işlemi yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığı, taşınmaz kullanılmıyorsa ne zamandan beri ve neden kullanılmadığı, iradi terkin söz konusu olup olmadığı, komşu orman parseli ile arada ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı; yerel bilirkişi ve tanık sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle yöntemince giderilmeli; tespite aykırı sonuçlara ulaşılması halinde tüm tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilerek aykırılıkların giderilmesine çalışılmalı; yerel bilirkişi ve tanık sözleri, komşu taşınmazın kadastro tutanağı ve varsa dayanaklarını oluşturan kayıtlarla denetlenmeli; teknik bilirkişiden keşfi takibe elverişli krokili rapor alınmalı; ziraat bilirkişi kurulundan dava konusu taşınmazın toprak yapısı ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresini, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü, taşınmazın imar-ihyaya konu olabilecek yerlerden olması halinde imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir, komşu parselle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; orman mühendisi bilirkişiden taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığını bildirir, orman yasaları karşısında taşınmazın durumunu açıklar, ayrıntılı rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik üç adet hava fotoğrafının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, taşınmazda imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcı, şekli ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı; bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı Hazinenin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekirken sehven onandığı anlaşılmakla davacı Hazinenin karar düzeltme istemlerinin bu nedenle kabulü ile Dairemizin 02.10.2018 tarih, 2016/5100 Esas, 2018/5317 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak 103 ada 109 parsel sayılı taşınmaza yönelik hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 29.04.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.