Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/6183
Karar No: 2018/3016
Karar Tarihi: 24.04.2018

İrtikap - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2015/6183 Esas 2018/3016 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, Hazine ile davalı olduğu arazi ihtilafına ilişkin dava dosyalarında bilirkişi olarak görev yaptığı sırada müştekiye rüşvet karşılığı lehe rapor düzenlemesi için para talep ettiği anlaşılmıştır. Mahkeme, sanığın rüşvet almaya teşebbüs ettiği suçunu işlediğine hükmetmiştir. Ancak mahkeme, yargılamanın yapıldığı tarihte yürürlükte olan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 252/3. maddesinin nitelikli rüşveti tanımladığını ve sanığın eyleminin bu tanıma uymadığını göz ardı ederek hatalı bir hüküm vermiştir. Çünkü sanığın eylemi, TCK'nın 257/3. maddesinde düzenlenen görevinin gereklerine uygun davranmak için çıkar sağlama niteliğindedir. Bu nedenle lehe kanun değerlendirmesi yapılması gerekmektedir. Ayrıca, sanığın hak yoksunluğuna hükmedilirken TCK'nın 53/1-c maddesi göz ardı edilmiştir. Bu maddeden hareketle sanığın sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmesine kadar hak yoksunluğuna hükmedilebileceği belirtilmiştir. Kararda ayrıca, Anayasa Mahkemesi'nin TCK'nın 53/1. maddesiyle ilgili olarak vermiş olduğu bir kararın dikkate alınması gerekmektedir. Kanun maddeleri ise şöyledir: TCK'nın 252/3. ve 257/3. maddeleri, 5237 sayılı Kanun'un 53/1-c ve 53/3. maddeleri ve CMUK'un 321 ve 326. maddeleri.
5. Ceza Dairesi         2015/6183 E.  ,  2018/3016 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : İrtikap
    HÜKÜM : Mahkumiyet (rüşvet almaya teşebbüs)


    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Müştekinin, Hazine ile davalı olduğu arazi ihtilafına ilişkin Saray Asliye Hukuk Mahkemesinin 1998/88 ve 1999/53 Esas sayılı dava dosyalarında bilirkişi heyetinde görev alan sanığın, lehe rapor düzenleme karşılığında 5.000 TL para talep ettiği, müştekinin kabul etmeyerek şikayetçi olduğu anlaşıldığından; anılan dava dosyalarının getirtilerek incelenip, sanığın düzenlediği bilirkişi raporları ile daha sonra aldırılan raporların karşılaştırılmasıyla davaların ne şekilde neticelendiği de belirlenip rüşvet almaya teşebbüs eyleminin haklı bir husus için yapılıp yapılmadığının tespitinden sonra 5237 sayılı TCK"nın, 05/07/2012 günü yürürlüğe giren 6352 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikten önceki rüşveti tanımlayan 252/3. maddesinde "rüşvet, bir kamu görevlisinin görevinin gereklerine aykırı olarak bir işi yapması veya yapmaması için kişiyle vardığı anlaşma çerçevesinde bir yarar sağlamasıdır" denilerek sadece nitelikli rüşvete yer verildiği, kamu görevlisinin yapması gereken işi yapması ya da yapmaması gereken işi yapmaması için yarar sağlamasının rüşvet tanımından çıkarıldığı cihetle, sanığın eyleminin aynı Yasanın 257/3. maddesinde düzenlenen görevinin gereklerine uygun davranmak için çıkar sağlama niteliğinde olduğunun tespiti halinde lehe kanun değerlendirmesinin bu suçlar arasında yapılması gerektiği gözetilmeyerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kabule göre de;
    Sanık hakkında TCK"nın 53/3. maddesi gereğince sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmesine kadar 53/1-c maddesi gereğince hak yoksunluğuna hükmedilebileceği gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,
    Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve E. 2014/140; K. 2015/85 sayılı Kararının 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53/1. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden ceza miktarı yönünden kazanılmış hak saklı kalmak kaydıyla hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 24/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi