8. Hukuk Dairesi 2017/1642 E. , 2017/8578 K.
"İçtihat Metni"
Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : .... Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Dava dilekçesinde, davalı Derneğin son genel kurulunun 09/12/2007 tarihinde yapıldığı, bu tarihten sonra bir daha toplantı yapılmadığı, 4721 sayılı TMK.nun 87/5 maddesine göre davalı Derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespitine karar verilmesi istenmiş; Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 87/5. maddesi kapsamında kalan olağan genel kurul toplantısını iki defa üst üste yapmayan derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespitine karar verilmesi istemine ilişkindir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; davalı Derneğin dava tarihinden önce 27.02.2016 tarihinde seçimli olağan genel kurulunu yaptığı ve Ankara İl Dernekler Müdürlüğüne 28.03.2016 tarihinde genel kurul sonuçlarını bildirdiği anlaşılmaktadır.
Dernekler kişi topluluğudurlar ve ideal (manevi) bir amaç güderler. Derneklerin unsurları konusunda görüş ayrılıkları olmakla birlikte, genellikle bu unsurların kişi, ortak amaç, süreklilik, organizasyon ve gönüllülük olduğu söylenebilir.
İnsan haklarının en önemlilerinden birisi olan dernek kurma özgürlüğü yoluyla kişilerin kültürel, siyasi, dini, mesleki, sportif veya sosyal amaçlarla bir araya gelmeleri sağlanır.
Dernek kurma özgürlüğünün en basit ve anlaşılabilir faydası özellikle günümüzün yalnızlaşan bireyleri için, bir ifade biçimi ve faydalı olma duygusuyla birlikte kendilerini iyi hissetmelerinin bir yolu olmasıdır. Bireylerin derneklere üye olup, dernek faaliyetlerine katılmaları, onların artan bir şekilde yardım, spor, şehir yaşamı, sağlık, eğitim, müzik ve sanat etkinliklerine katılmalarının bir yoludur. Dernek kurma özgürlüğü aracılığıyla sosyal ve kültürel yaşamın gelişimi sağlanır.
1982 Anayasası da 1961 Anayasasında olduğu gibi dernek kurma özgürlüğünün yanı sıra, siyasi parti ve sendika özgürlüklerini ayrıca güvence altına almıştır. (md. 33, 51 ve 68)
Anayasa Mahkemesi önüne gelen değişik partilerin büyük kongrelerini süresinde yapmadıkları için haklarında dağılma halinin ve buna bağlı olarak hukuki varlıklarının sona erdiğinin tespitine karar verilmesi talebinde bulunulan partilerin, savunmaları istenmelerinden sonra da olsa büyük kongrelerini yapmalarını, siyasi ve hukuki varlıklarını devam ettirme yönünde bir iradenin varlığı olarak kabul etmiştir.
Bu açıklamalar ışığında, somut olay değerlendiğinde, dernekler aracılığı ile vatandaşların örgütlenmesi, çoğulcu demokrasiler için hayati öneme sahip olup, derneklerin idari ve yargısal denetim yolu ile varlıklarına son verme yerine, mili güvenliğe ve kamu düzenine aykırılıklar istisna olmak üzere sürekliliklerin sağlanması günümüzün yalnızlaşan bireyleri için, bir ifade biçimi ve faydalı olma duygusuyla birlikte kendilerini iyi hissetmelerine hizmet edeceği; bu yönü ile davalı Derneğin her ne kadar iki defa üst üste genel kurulunu yapmamış olsa da, eldeki dava açılmadan önce olağan genel kurulunu yaptığı ve zorunlu organlarını da seçerek hukuki varlığını sürdürme yönünde bir iradenin ortaya konulmuş olması sebebi ile davanın reddi yerine, Derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespitine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davalı vekilinin yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK"nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 08.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.