9. Hukuk Dairesi 2012/39309 E. , 2013/16444 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı; 17/08/2010 tarihinde davalı bünyesinde laboratuvar teknikeri unvanı ile çalışmaya başladığını, 19/12/2011 tarihinde geçerli bir sebep gösterilmeksizin iş akdinin haksız olarak fesih edildiğini, çalıştığı sürece kan grubu çalışma talimatı çerçevesinde işlem yaptığını, kan gruplarına 2 kişinin baktığını, kan bankası sorumlusu olarak onayları kendisinin yaptığını, 4857 sayılı yasanın 22. maddesi ile tamamen çelişen bir durum ile suçlanarak savunmasının istendiğini, hastane başhekimi tarafından istenen savunmaya 03/12/2011 tarihinde cevap verdiğini buna rağmen iş akdinin sonlandırıldığını bu nedenle yapılan fesih işleminin geçersizliğine, işe iadesine, işe iade kararına uyulmadığı takdirde veya uyulduğu durumda fesihten itibaren boşta geçen 4 aylık brüt ücreti ve sosyal haklarının tahsili ile işe iade kararına uyulmadığı takdirde iade kararına aykırılıktan dolayı 8 aylık brüt ücret tutarında işe başlatmama tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının 12/10/2011 tarihinde kan tahlili yaptığı hastanın kan grubunu yanlış tahlil ettiğini yanlışlık üzerine bilgisayara girilen test sonuçlarının giren kişi tarafından onaylanması değil başka bir tekniker tarafından kontrol edilerek onaylanmasının kararlaştırıldığını bu değişikliğin İş Kanunu 22.maddesi çerçevesinde çalışma koşullarında esaslı değişiklik olarak kabul edilebilecek bir değişiklik olmadığını, 12/10/2011 tarihinde yaşanan yanlış kan testi olayından sonra başlatılan uygulama ile 2 laboratuvar teknikeri ile tespit edilen kan grubu sonucunun...programına da grubun görevli teknikeri tarafından kaydedilmesi ve ikinci laboratuvar teknikeri tarafından önce kontrol edilmesi ve sonra onaylanması şeklinde iki kademeli hale getirildiğini, 21/11/2011 tarihinde laboratuvar sorumlu hekimi Doç. Dr. ... tarafından yapılan incelemede davacının bu kurala uymadığı sonuçları bilgisayara kendisinin girdiği, kendisinin sonuçlara onay verdiği bu nedenle 73 kan grubu analizinde iki kademeli kuralı ihlal ettiğinin tespit edildiğini, bunun üzerine başhekimlikçe davacıdan 01/12/2011 tarihinde savunmasının istendiğini, davacının 02/12/2011 tarihli savunmasında bizzat kendi el yazısı ile" Ekim başında doktor Işık hanım tarafından kan grubunun bir kişinin kaydederek diğerinin onaylayacağının söylenmesi üzerine
söylenene uygun olarak bir teknikerin kayıt yapıp diğer teknikerin ise onayladığını "kabul ettiğini, hatasını çok açık ve net şekilde bilen ve 73 adet hastanın kanında ikili kontrol mekanizmasını uygulamadan hastane programına kaydedip kendisi onaylayan davacının hatasının kabul edip düzeltme talep etmek yerine, kendisini savunmak adına yalan beyanda bulunması nedeni ile iş akdinin haklı sebeple fesih edildiğini bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Somut olayda davacı davalı işverenlikte 17.08.2010 tarihinden itibaren laboratuvar teknikeri olarak çalışmaktayken iş sözleşmesi 19.12.2011 tarihinde kan grubu analizlerinin prosedürlerine uygun işlem takibini yapmamış olması, mesleki sorumluluğunu yerine getirmeyerek hasta güvenliğini ihlal etmesi ve çalışma düzenini olumsuz etkilemiş olması nedeniyle 4857 Sayılı İş Kanunu m.17 uyarınca feshedilmiştir. Fesih öncesi 01.12.2011 tarihinde davacının savunması istenmiş davacı 02.12.2011 tarihinde savunmasını vermiştir. Davacı dava dilekçesinde feshe konu olayla ilgili 15.12.2011 tarihinde uyarı cezası verildiğini ancak aradan 30 dakika geçtikten sonra insan kaynakları tarafından aranarak uyarı yazısını geri getirmesinin istendiğini kendisinin de yazı fotokopisini alarak yazıyı iade ettiğini aradan dört gün geçtikten sonra iş sözleşmesinin bu kez feshedildiğinin bildirildiğini belirtmiştir. Davacı 15.12.2011 tarihli uyarı yazısını delillerinde sunmuştur. Davalı tarafından bu uyarı yazısıyla ilgili bir itiraz ileri sürülmemiştir. Disiplin yaptırımları işveren tarafından tek taraflı irade açıklamasıyla verilip karşı tarafın kabulüne bağlı değildir. Buna göre davacıya 15.12.2011 tarihli yazı ile feshe konu eylem hakkında uyarı verildikten sonra aynı olayla ilgili fesih yapılmış olması feshi geçersiz kılacaktır.
Ayrıca davalı tarafından yapılan yazılı fesih bildiriminde feshin 4857 Sayılı Yasa m.17 uyarınca yapıldığı belirtilmesine rağmen mahkemece feshin haklı nedene dayandığı tespiti de hatalıdır.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
F) Sonuç:
HÜKÜM: Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
3. Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 4 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4. Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6. Davacının yaptığı 162.30 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7. Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.320 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, Kesin olarak 30.05.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.