Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/20946
Karar No: 2014/5479
Karar Tarihi: 11.03.2014

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2013/20946 Esas 2014/5479 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2013/20946 E.  ,  2014/5479 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Kahta 1. Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi
    Tarihi : 29.05.2013
    No : 2011/225-2013/665

    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Davacı, 30.10.2007-04.02.2009 ve 28.05.2009-06.08.2010 tarihleri arasında davalı inşaat şirketinde iş makinesi operatörü olarak çalışmalarının tespitini istemiş, Mahkemece, 2009/2. ayından 26 gün ve 2009/3. ayında 26 gün olmak üzere toplam 56 gün hizmet tespit edilerek, kısmen kabul kararı verilmiştir.
    Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 Sayılı Kanun"un 86/9. maddeleridir. Anılan Kanunlarda ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
    506 sayılı Yasanın 4. maddesi ile “işveren; ...sigortalıları çalıştıran ... kişiler...” olarak tanımlanmış olup, hizmet tespitine yönelik davalarda, çalışma ilişkisinin nitelik ve süresinin belirlenmesinde, bu yöndeki işyeri bilgi ve belgelerine ulaşılmada, kısacası, davanın sübutu ve verilen kararın infazı açısından, işverenin kim olduğunun bilinmesinde yasal zorunluluk vardır.
    Davaya konu somut olayda; tespiti istenen çalışmanın geçtiği işyeri ile dosya içerisinde yer alan dönem bordrolarının ibraz edildiği işyerlerinin farklı olduğu, davacının 1009109 sicil numaralı davalı işyerinden 30.10.2007-18.06.2008 ve 16.10.2008-31.10.2008 tarihleri arasında tam bildirimlerinin bulunduğu ve bu işyerine ait dönem bordrolarının celbedilmediği, bordroların celbedilen ..... sicil numaralı E.Y. İnş.Otom.Sağ.İlet.San.Tic.Ltd.Şti."ne ait işyerinden ise 01.10.2008-04.02.2009 tarihleri arasında tam hizmet bildiriminde bulunulduğu, Mahkemece 2009 yılı 2. ve 3. aylara ilişkin hizmet tespitinin yapıldığı anlaşılmakla; bu işverenler arasında organik bağ bulunup bulunmadığı, işyerinin devri ile tanıkların bordrolu tanık olup olmadıkları araştırılmaksızın hüküm kurulması, eksik inceleme ve yetersiz araştırmaya dayalıdır.
    Mahkemece yapılması gereken iş; öncelikle davacı celbedilmek suretiyle hizmetlerin geçtiği işveren ve işyeri netleştirilmeli, davalı şirket ile E. Y. ..Tic. Ltd. Şti."nin ticaret sicilden ve davalı Kurumdan kayıtları celbedilmek suretiyle aralarında organik bağ olup olmadığı belirlenmeli, davalı şirketin dönem bordroları celbedilmeli, resen bordrolardan seçilecek tanıkların konu ile ilgili bilgi ve görgülerine başvurulmalı, kayıtlı komşu işyeri sahipleri ile bordrolu çalışanlarının tanıklıklarına başvurulmalı, hizmetlerin geçtiği işyerinin vergi kayıtları celbedilmeli ve kapsam durumu belirlenmeli, davacının çalıştığı işyeri ve hizmetin süresi hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenerek, deliller hep birlikte değerlendirilip, takdir edilerek, varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 11.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi